Aslında bu sorunun birçok cevabı var. Bu cevaplardan 2 tanesi CHP üyelerini ilgilendiriyor. Dikkat ettiyseniz CHP seçmeni değil üyeleri dedim zira CHP oy veren seçmen hatta ve hatta CHP üye olan kişilerin %80’ni Deniz Yücel’i tanımaz.

Bakmayın son aylarda esnafla tokalaştığına, cenaze ve açılışlara katılıp Tunç Soyer’in icraatları  hakkında verdiği demeçlere…

Kimse samimi bulmuyor, hepsinin bir plan dahilinde olduğunu konuşuyor. Aslında bu teslimiyet bunun işareti.

Deniz Yücelin CHP kronolojisine bakarsanız varlığı Aziz Kocaoğlu ile başlıyor, Aziz Kocaoğlu onun elini tutup il başkanı koltuğuna getirip oturtuyor. Sonra Aziz Kocaoğlu’na sırt çevirip bir anda Ali Engin ve Abdül Batur ile masaya oturup Batur’u Büyükşehir belediye başkanı yapmak için Tunç Soyer ve ekibine savaş açıyor fakat başarılı olamayınca Konak ilçesine razı oluyor. Hemen ardından Tuncay Özkan ile el ele oluyor akabinde Ali Engin’e sırtını dönüp Abdül Batur ile yol almak istiyor. Zaman ilerleyip genel seçimler ufukta görününce milletvekilliği için vize verecek İzmir’in en büyük makamında bulunan Tunç Soyer ile kucaklaşıyor. Abdül Batur’da oyun dışı kalmamak için bu kucaklaşmaya dahil oluyor.

Anlatırken bile yoruldum : )

Deniz Yücel genel başkandan milletvekilliği talep edemeyeceği için bunu Tunç Soyer aracılığı ile yapmak istiyor…
İçeride ki yönetime mavi boncuk dağıtıp genel merkezde herkesin ismini vereceğim demesi de bu oyunun bozulmaması için zaman kazanmak istemesi.

Deniz Yücel genel merkeze sunacağı tek isim var o da Tunç Soyer ve ekibinin Yücel’e vereceği isimdir.

Bakalım süreç nasıl gelişecek. İlçeler ve Belediyeler nasıl şekillenecek?
MYK üyelerinin ve potansiyel Genel Başkan Adaylarının sürece bakışı ve mücadelesi ne yönde olacak?
İzmir sadece İzmirlilere bırakılacak mı?