Ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden birisi olan inşaat sektörü Türkiye içindeki stratejik yatırımların fazlaca yapıldığı ekonomik büyümede büyük paya sahip sektörler arasında. Kendine bağlı yada dolaylı bağlı yüzlerce yan, alt sektörü ile birlikte Türkiye ekonomisinin gelişimine değer yaratmasına katkı sağlamaktadır.

İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisindeki yerini incelediğimiz de %7’lik bir katkısı var buda yaklaşık 7 Milyar TL’lık kaynak demek.

İnşaat sektörünün son 5 yılını incelediğinizde toplam istihdam içindeki payı ise %7,5 ile %6 arasında değişmekte. Bu sektörün 150’nin üzerinde alt sektör ve sektörü de beslediğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Türkiye ekonomisinin gelişiminde önemli bir paya sahip olan inşaat sektör oyuncularının çoğu aile şirketi, KOBİ ve/veya şahıs şirketi olarak hizmet vermektedir. Bu durum ise inşaat kalitesinin düşebilmesine, hata oranının artmasına, insan kaynağının uygun yerde ve zamanda değerlendirilememesine de neden olmaktadır.

Ayrıca; inşaat sektöründe yaşanılan sorunlardan engellerden bir tanesi de emek yoğun olduğu içinde nitelikli insan kaynağı. Bunu çözüme kavuşturabilecek ise eğitim stratejisi. Bunun için meslek odaları, sektör temsilcileri, inşaat firmaları, uluslararası kuruluşlar ve eğitim camiası bir araya gelmeli ve işbirliği ile nitelikli insan kaynağı için adım atmalıdırlar.

İŞKUR’un başlattığı ,sürdürdüğü iş başı eğitim programları ve mesleki eğitim kursu isteğin altında kalmaktadır.

Farklı paydaşların bir araya gelerek yapı sektöründe çalışan meslek erbaplarının mesleki niteliklerinin geliştirilmesi, iyi ve mükemmel uygulamaların yaygınlaştırılması ve daha da kalitenin artırılması için eğitilmelerinin, verimlilik çalışmalarının da yapılarak yararlı olacağını ve ülkemize daha fazla katma değer yaratacağına inanıyorum.

Bunun için mesleki yeterlilik kurumun denetimde ve önderliğinde yapılabilecek birçok proje gerçekleştirilebilir.

Hatasız ve mükemmel iş süreçlerini yönetebilmek zor değil ancak İnsan kaynağına önem vermekten geçmekte.

İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği, sıfır iş kazası, kayıp ve fire oranları, kayıp işçilik zamanları hesap edildiğinde ve bu kayıplar kazanıldığında Türkiye’nin bu sektördeki payı % 10’ları geçebilecektir.

Bunun için her şirketin vizyonu, misyonu ve değerleri olmak zorundadır.

Nereye gitmek istediğinizi biliyor olmanız gerekli. Yoksa nasıl gideceğinizin bir hükmü kalmamaktadır.

Bunun için takım ve ekip çalışmasının önemi ve bir kez daha ortaya çıkmakta, ancak bu üst yönetimin bunu %100 istemesi ile mümkün olabilmektedir.

En azından ayıklama, düzen, temizlik, standartlaştırma ve disiplin adımlarını uygulamaya geçiren inşaat firmaları zamanları iyi bir şekilde değerlendirme şansına erişecektir.

Sevgiyle paylaştım…

İyi Haftalar