Türkiye’nin Saygınlığı
Dünya büyük bir adaletsizliğe mahkum bir şekilde yaşıyor. Dünya nüfusunun %15’i sahip bir grup ülke, dünya gelirinin %85’ine yakın bir zenginliğin de sahibi gözükmekte.
Sömürge, Emperyalizm ve küreselleşme güçleri, önce Afganistan’a sonra Irak’a “ ahlaki, etik ve gerçekçi’ olmayan bahanelerle müdahale ederek kendilerine yeni zenginliklerle donatmaya devam ediyor.
ABD, AB ile G7 ülkeleri gizlenmeye çalışan bir rekabet resmen savaş halindeler. Pastadan alınan payı da büyütme gayesindeler.
Bu güçlere zamanında Atatürk ve Silah arkadaşlarının bir çok cephede verdiği cevaplar hepimizin hafızasında. Ders niteliğinde. Çevirip çevirip okuyoruz. Hepsi aklımızda yer etmiş durumda.
Emperyalizm bizim gibi öneme haiz ülkelerin insanlarının milli kültür ve bilinç, milli kimlik sahibi olmasına engel olmak ve bozmak için saldırmaya devam ediyor.
Bunları yıllar önce nasıl planlandığı nasıl uygulandığını söylememe gerek yok.
Şimdilerde ise, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin beyninden, yüreğinden, kimliğinden “Türk” değerini söküp atarak” Türkiyeli” denilen acaip ve belirsiz yelpaze içinde değerlendiriyorlar.
Bugüne kadar, Türk Milleti, milli benliğine, milli kimliğine, milli karekterine sahip çıkmış ve çıkmaya da devam edecektir.
Türk’ün kendi adıyla, en büyük Türk ATATÜRK’ün önderliğinde kurduğu devletinin temel esaslarının nasıl değiştirilmeye çalışıldığı 15 Temmuz Darbe girişiminde gördük ve yaşadık. Hala daha yaşamaya devam ediyoruz.
Türkiye içinde bulunduğumuz günlerde tarihsel bir noktadan geçiyor. Birbiri ile içiçe geçmiş sorunlar, küresel politika aktörlerinin rolünü mü oynayacak? Yoksa kendine ait tarihsel, kültürel bir misyona uygun bir rol mü üstlenecek. İşte devlet yöneticilerimizin, karar vericilerinin ve aydınların cevap arayacakları soru bu.
ATATÜRK ve Arkadaşları bu oyunu bozmuş kendi küllerinden yeniden bir ülke yaratmışlardı. Çok milletli, yarı sömürge ve monarşiye dayalı Osmanlı’dan yerine Milli, tam bağımsız, milli egemenliğe dayalı, laik ve demokratik bir devlet kurdular.
Atatürk’ün şu söylevinden ders almamız gerektiğini düşünüyorum.
“Paramızı, hayatımızı harici düşmanların saldırılarından kurtarmak, bu memleketin harici düşmanlara esir olmasına müsaade etmemek ne kadar lazımsa, aynı zamanda ve onlardan daha fazla bir uyanıklıkla dahili düşmanlara, dahildeki zararlı adamlara da dikkatle bekçilik yapmak ve onların her hareketlerini gözden kaçırmamak mecburiyetindeyiz. Biz ancak bu gayretle, bu uyanıklıkla çalışarak muvaffak olacağız. Bütün dünya Türkiye’nin saygın varlığına gıpta edecek ve milletimize layık ve müstahak olduğu yüksek mevkii ayıracaktır.”M.Kemal Atatürk, 1923
Türkiye’nin saygınlığı için insan kaynağına yatırım yaparak, durmadan çalışarak, verimli üreterek, gelişerek ve dönüşmek durumundayız.
Bu yapabilmemiz için Aklı ve Bilimi kullanmalıyız.
Sevgiyle Paylaştım.
Kaynak:
Atatürk Söylevler ve Demeçleri C:2 s.132-133
Güler Ali, Sorun Olan Avrupa Birliği 2007