“Akıllı bir kadın sınırlarını bilir. Daha akıllı bir kadınsa sınırlarının olmadığını…“ Marilyn Monroe

Kadın ya da erkek olarak doğmak, ayrıcalık değil, biyolojik bir farklılık.
Toplumlar, bu biyolojik farklılıklar temelinde yükselmekte ve konumlanmakta.
Aksi taktirde toplumlar, devamlılıklarını sağlayamamaktadır.
Toplumsal sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağlamada farklı cinsiyetlerden olmak, biyolojik anlamda ne kadar doğal bir süreç ise toplumsal anlamda da o denli doğaldır.
Sorun, bu süreçte kadın ve erkeğin doğasına uygun toplumsal düzenlemelerin tam olarak uygulanmaması ya da istismar edilmesidir.
Bu istismar sürecinin baş aktörleri ise kadını ötekileştiren düşünce şekli ve bakış açısıdır.
Kadınlara yönelik cinsiyet ayırımcılığı Dünyada birçok toplumda görülmekle birlikte, ayırımcılığın türü, derecesi ve çeşidi farklılık göstermektedir.
Gelişmiş ülkelerde cinsiyet ayırımcılığı, kadınların çalışma yaşamında işe alınma aşamasında ve terfide engellerle karşılaşılmakta ve aynı iş için erkeklere kıyasla daha az ücret almaları gibi konular karşımıza çıkmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde bahse konu olan olguların yanı sıra daha çok şiddete ve tacize uğrama mobbing ve eğitim olanaklarından yararlanamama gibi temel alanlar gözlemlenmektedir.
Hafta başında İzmir İş Kadınları Derneği İZİKAD’ın öncülüğünde hayata geçirilen Avrupa Birliği Başkanlığı “ Sivil Toplum Diyaloğu V” programı kapsamında desteklenen “İş Hayatında Kadın Statüsünün Güçlendirilmesi” projesinin tanıtım toplantısındaydım.
İZİKAD toplantılarına bugüne kadar hiç katılmamış birisi olarak ilk karşılamadaki “Merhaba” “Hoş geldiniz” “Nasılsınız?” diyerek iletişim kurabilen farklı bir dernek başkanı Huriye Serter ile karşılaşıyorsunuz. Serter taşıdığı misyonun farkındalığını ve kibarlığını ilk andan itibaren çevresine yansıtıyordu. Sivil toplum kuruluşu başkanı olmanın yanı sıra, aynı zamanda İzmir Milletvekili Bedri Serter’in de hayat arkadaşı.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter projenin detaylarını toplantıya katılanlarla paylaşıyor destek veren ve katılım gösteren salondaki herkese teker teker teşekkür etmesi ise bizim İzmir’e has davranışımızın dışında alçak gönüllüğün ve mütevazılığin bir göstergesi.
İZİKAD denilince Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalmak koşulu ile uygar bir Türkiye’nin gerçekleştirilmesi için katkıda bulunmak. Bu idealin gerçeğe dönüştüğü bir İzmir’in yaratılmasına katkıda bulunan bir sivil toplum kuruluşundan daha öte bir topluluk diyebilirim.
İş hayatı başta olmak üzere toplumun her alanında kadının daha fazla var olmasını sonuna kadar desteklediklerini söyleyen Serter, “Kadını ikinci plana atan, gerek eğitim gerek iş yaşamından mahrum kalmasına neden olan uygulamaları kabul etmediğimiz gibi, kadını sosyal hayattan koparacak, daima domestik alana aitmiş algısı yaratan düzenlemelere de karşıyız. İş yaşamında kadın konusu gündeme geldiğinde işe alım sürecinden mobbinge, doğum izninden kreş imkânlarına kadar birçok konu karşımıza çıkıyor. Şirketlerin üst kademelerinde genelde erkeklerin görev aldığını da görüyoruz. Bunun nedenleri üzerinde durmakta da fayda görüyorum” diye konuştu.
Serter Başkan’ın söylemlerine katılmamak mümkün değil. Türkiye’de kadına verilen önemi hükümetin son yıllarda çıkardığı yasalarla nasıl 2. Plana attığı ortada hele hele 3 çocuk dayatmasının yaşatıldığı kadını işgücü piyasasının dışında tutma çabaları ise cabası.
Bu proje ile ‘Liderlik Gelişim Programı’ ve ‘Kızlar Okulu Yönetiyor’ eğitimleri İzmir’de kadının ve İzmir’de yaşayan kadın statüsünün güçlendirilmesi konusunda çalışan 20 dernek üyesi ve 25-40 yaş arası üst düzey yönetici kadına 40 saatlik bir eğitim verilecek.
Bu eğitimlerle birlikte kadının iş yaşamında karşılaştığı ya da karşılaşabileceği sıkıntılar üzerinde durulacak. Kızlar Okulu Yönetiyor eğitiminde ise psikodrama yöntemiyle 8-12 yaş arası 30 öğrenciyle 6 saat cinsiyet eşitliği eğitimi verilecek.
Programda yurtdışı ayağı da söz konusu “Mentorluk konusunda İZİKAD 3 ay boyunca İzmir’deki 10 şirketin yöneticilerine ve çalışanlarına WEPs prensipleri konusunda danışmanlık yapacak. Bu çalışmalardan sonra iç uygulamaların deneyimlenmesi için İspanya’ya çalışma ziyareti gerçekleştirilecek.
İZİKAD’ın bu projesine Türkiye Genç İşadamları Derneği Ege Şubesi (TÜGİAD), İzmir Ticaret Borsası (ITB), 9 Eylül Üniversitesi, Karşıyaka Belediyesi, Ticaret Gazetesi, Özel İzmir Bahçeşehir Koleji, 50.Yıl Anadolu Lisesi, İnci Holding, Maktek, Step Mimarlık ve Pumay Tekstil’ de destek vermekte.
Toplantıda bir konuşma yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kadınlar ile ilgili projeler hazırladıklarını belirterek, önümüzdeki günlerde bu projelerini açıklayacaklarını iletti. Kadınların daha iyi noktalara gelmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bundan sonra da her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
İzmir adına şükranlarımızı sunmalıyız başta İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Huriye Serter’e,
Teşekkür etmeliyiz yönetim kurulu üyeleri Ayla Alkan’a, Betül Sezgin’e, Özden Erten’e, Nalan Karakaç’a, Dilek Kalkan’a ve Ece Sarıavcı’ya ve ayrıca İZİKAD’ın başta Uluslararası komite üyelerine diğer tüm komite başkanı, üyelerine ve projeyi yönetenlere.
Bir teşekkür de Murat Şahin’e böylesine önemli çalışmaların medya iletişimini sağladığı için.
Çağdaş bir toplumun inşa edilmesinde çok önemli bir yere sahip olan kadın için yapılan ne kadar güzel, anlamlı etkinlik ve proje varsa yanınızdayım. Destekçinizim.
Hep söylerim. “Kadın Değişirse Kuşak Değişir.”
İyi ki varsınız. Bir kuşağın değişebilmesi için çaba sarf ediyorsunuz.
Sevgiyle paylaştım.