Dokuz Eylül demek Türkiye’nin Kurtuluşu Demek
Heredot’un betimlemesiyle “En güzel iklim, en mavi gökyüzü”nün şehri Ege’nin incisi, “Kurtuluş ve Kuruluşun Sembol Kenti İzmir”
Dokuz Eylül denince ne anlarım?
İzmir’in kurtuluşu hem Kurtuluş Savaşı’nın hem de Atatürk Devrimlerinin arkasında yer alan “Ulusal Şahlanış”ın simgesidir.
10 yıllık savaşın “İstiklal Harbi”nin sonucudur.
Kin ve nefretin, acıların ve sancıların, üzerine doğan bir güneştir.
Şanlı bayrağımızdır. Ay ve yıldızdır.
Köylüsü, işçisi, çocuğu, genci yaşlısı, kızı, oğlu, kürdü, lazı, alevisi, bektaşisi, piri, dedesi, imamı, çerkezi, yörüğü boşnağıdır.
Antep’in Gazisi’dir.
Maraş’ın Kahramanı’dır.
Urfa’nın Şanı’dır.
Aydın’ın Efe’sidir.
Emperyalizm son bulduğu tarihtir.
On binlerce şehit olan vatan evlatlarıdır.
Tüm milletin birleştiği yerdir.
Harikaların yaratıldığı tarihtir.
Unutulan değil; aranan, değer verilen, önemsenen ülke olmanın ilk adımıdır.
Kültürde, sanatta, ekonomide ve bilimde gelişmedir. Devrimdir.
Afyon’dan başlayıp İzmir’de biten 327 Km’nin sonudur.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’dir.
Başkomutan’ın milletine verdiği sözünü tuttuğunun ispatıdır.
1071’den bu yana Dünya’ya verilmiştir blok derstir.
Anadolu’nun iktisadi kalkınması için başlangıçtır.
Türk Milletinin özgürlük ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüzlüğe kavuştuğu gündür.
Demokrasidir.
Emektir. Gelişimdir. Barıştır. Özgürlüktür. Cumhuriyettir. Cumhuriyetin Erdemleridir.
Ve bütün cihan Mustafa Kemal’den işitmiştir ki “artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır” Sevgiyle paylaştım.
Kaynakça: Kurtuluşun ve kuruluşun kenti İzmir Sempozyumu Bildirileri Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları