Fotoğrafı oluşturmak, yoruma yapmak size kalıyor dediğim puzzle’ın parçalarından bir bölümünü daha aktarmak için İZMİR’DE NELER OLUYOR? diyerek ikincisine başlıyorum.
Narlıdere’den Büyükşehir’e teğet geçerek Konak’a belediye başkanı olan Abdül Batur’u ilk defa öfkeli gördüm. AK Parti İlçe Başkanı M.Sait Başdaş’ın Gültepe’deki kentsel dönüşümle ilgili eleştirilerine cevap verirken, Batur’un, aslında Şehir Plancıları Odası’nın mahkemeden aldırdığı yürütmeyi durdurma kararına sinirlendiği anlaşılıyor. Büyükşehir yolunun tıkanmasına neden olacak başarısızlıklar Batur’u öfkelendiriyor. Hatırlatmış olalım, büyükşehir planları yapan başkaları da var.

İzmir’in CHP’li belediyelerinde olaylar bitmek bilmiyor. Urla’dan başlayan Menemen’e oradan Torbalı’ya, Bayraklı’ya uzanan gelişmeler, nedense ilçe örgütlerinin başkan ve yönetimlerinin değişmesi ile noktalanıyor. Böyle altı ilçe başkanı gitti. Oysa ne belediye başkanlarını ne de meclis üyelerini belirleyemeyen örgütlere fatura kesilmiş oldu. Son zamanda Buca ve Kemalpaşa belediyelerine emniyetin yaptığı operasyonlar, bakalım örgütlere nasıl yansıyacak? Kaldı ki; başka belediyelerin de operasyona uğrayabileceği iddia ediliyor.
Belediye veya örgütler olsun her yaşanan olumsuzluk doğal olarak CHP İl Başkanı Deniz Yücel’in kucağına düşüyor. İkinci döneminde “İzmir’i yönetemiyor” eleştirileri alan Yücel’in seçimlerde milletvekili olmak için yerini kime bırakacağı kulislerde konuşulurken, tepkilerden de kurtulmuş olacağı ileri sürülüyor.
Buca Belediyesi’nde AK Parti Grup Başkan Vekili Ekrem Gündoğdu’nun verdiği bir önerge Çağdaş Kaya’nın Özel Kalem Müdürü olmadığını ortaya çıkardı. Müdür sıfatı ile ziyaretleri kabul ettiği ve kendisinin de ziyaretler yaptığı öğrenilen Kaya, geçen dönem Buca CHP İlçe Başkanı’ydı. Halen İl Başkan Yardımcılığı yapan Çağdaş Kaya, meğerse müdür değil BUCAMAR personeliymiş. Esas Canan Yücel, müdürmüş.

Bir başka CHP İl Başkan Yardımcısı ve meclis üyesi Kemal Dönmez’in görev yaptığı Büyükşehir Belediyesi’ndeki işine son verilmesine Yücel’in sessiz kalması eleştirilirken, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin’in daha önce başkan yardımcılığı görevinden aldığı, fakat genel merkezden gelen talimatla göreve iade ettiği Prof. Dr. Özkan Yıldız’a farklı muamele yapılması dikkat çekti. Yıldız’ın geri dönmesine içerleyen Başkan Tekin’in yardımcısını Karakuyu Köyü’ne sürgün ettiği iddia ediliyor. Görünen o ki; bu kriz derinleşeceğe benziyor.
CHP’nin İzmir’de siyasi patronu olmak üzereyken, kurultayda genel başkan yardımcılığını kaybeden milletvekili Tuncay Özkan, son zamanlarda İzmir’e daha sık gelir oldu. “İzmir Kanunu” çıkarılmalı gibi iddialı beyanlarla dikkat çekmeye çalışan Özkan’ın bir zamanlar yanından ayrılmayan siyasilerin vekile mesafe koyması esas dikkat çekiyor. Özellikle göçmenler, Özkan’ı unutmuş(!) değil.

CHP’nin ittifak ortağı İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, 60 kişiyi belediyeye yerleştirmekle suçlanırken, Vekil Aytun Çıray’ın, Başkan Soyer’i kastederek asli görevlerini yapmaları gerektiğini söyleyerek İzmir’i kazanmak için muhalefet edilmesi gerektiğini vurguluyordu. Evet ortaklık muhalefete engel değil ama, Kırkpınar’ın pek bu işlere kalkışmayacağı anlaşılıyor.
İzmir’e tüm partilerin ilgisinin son zamanlarda arttığı görülüyor. Millet Partisi Muharrem İnce en son ziyaret edenlerden. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de İzmir’e gelme kararı almış. Bu durum CHP için düşünülmesi gereken bir konuysa, AK Parti’nin de İzmir’e ağırlık vermesi gerekiyor. AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, son zamanlarda muhalefet parti gibi davranmanın gereklerini yerine getirmeye başlamış. Körfezde tekne turu, Harmandalı Çöplüğüne gitmek gibi. Unutulmasın; CHP, İstanbul ve Ankara’yı böyle aldı.
—
NOT: Bu gidişle iki yazı da yetmeyecek, hatta üç, dört belki daha fazlası. Aslında, fotoğraf da belli, yorumlarda.