AK PARTİ TEMAYÜLLERE UYMALI
SİYASİ PARTİLER VE SEÇİM KANUNLARINDA NELER OLMALI?
Hem iktidarın hem de muhalefetin yıllardır karşı çıktığı ama, hala o kanunlarla yollarına devam ettiği DARBE ANAYASASI ile ilgili değişiklikler nihayet yeni dönemde gerçekleşiyor. Ekim’de TBMM’ye gelmesi beklenen yeni değişikliklerden en çok seçim ve parti kanunları konuşuluyor. Değişiklikler, devamında- Ne gibi krizlere yol açar? – sorusu, değişiklikler belli olduktan sonra ortaya çıkacak olsa da görünen; yeni yasaların ittifakla çıkmayacak olması, tartışmanın en önemli kısmını oluşturacağıdır.
LİDER SİYASETİ Mİ, TABAN SİYASETİ Mİ?
Çoğu partide, -Liderin dediği oluyor- söyleminin yol açtığı ‘lider’ tartışması aslında yeni değil ama, yeni başkanlık sistemi ile liderin önemini daha belirgin hale getirdi. Cumhur ittifakının lideri Recep Tayyip Erdoğan olmaya devam ederken, millet ittifakı, hala kimin olacağını tartışıyor. Hatta ortaya atılan bazı isimler krizlere bile yol açıyor. Ortaya şu çıkıyor ki; sadece parti lideri olmak yetmiyor. İttifak lideri olmak da gerekiyor. İktidar kanadında bu sıkıntı yok ama muhalefet cephesinde Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu’nda değişiklikler yapılsa da – ittifak lideri kim olacak? – tartışması devam edeceğe benziyor.
Öte yandan parlamenter sisteme dönüşü isteyen muhalefet olsun, başkanlık sisteminde revizeyi kabul eden iktidar olsun taban siyasetine önem vermek zorundalar. İttifak liderini belirleyecek ismi ortaya çıkaracak olan teşkilatlara taban siyaseti, parti içi demokrasiden geçmektedir. Sadece delegeye veya teşkilat yöneticilerine bağlı olmayan, tüm üyelerin katılımını öngören önseçim veya temayüller, partilileri de söz sahibi yapacaktır. Adamcılık, yancılık, lidere yakınlık yerine yöresinin sorunlara sahip siyasileri ortaya çıkaracaktır. Seçimlerde dar ya da daraltılmış bölge uygulaması çok yararlı olacaktır.
AK PARTİ TEMAYÜLLERE UYMALI
Milletvekili veya yerel yönetim seçimleri olsun, dayatılmış listeler yerine bölgesinde tabana ve sorunlara hakim isimleri belirlemede yeni kriterler olmalı ama bir önseçim gibi, tüm üyelerin katılımları ile temayüller yapılmalı ve buna da uyulmalı. Bir gecede hazırlanan listeler yerine teşkilatın emektarları, halkta karşılığı olan insanlarının kendi çabaları listelere girmenin önü tıkanmamalıdır. Bugün seçim sonrası yaşanan bazı sorunlar, bunun önemini ortaya koymaktadır. Ne istifa eden meclis üyesi olur, ne de ihraç edilen il başkanı.
CHP, UNUTTUĞU ÖN SEÇİMİ TARTIŞIYOR
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; ‘Milletvekillerini siz mi seçiyorsunuz? Hayır, biz seçiyoruz. Darbe anayasasından kalma siyasi partiler kanununu değiştireceğiz.’ şeklindeki itirafı, önseçim tartışmalarını alevlendirdi.
İzmir vekillerinden, Mahir Polat’ın, önseçime karşı gibi sözleri diğer CHP’li vekillerin tepkisine neden oldu. Tacettin Bayır, ‘ Bazı arkadaşlarımızın önseçimle ilgili üzücü ifadelerini duydum. Ben nasıl olsa tekrar aday gösterilirim rahatlığı içinde bunu bize dayatamazsınız. Örgütün kantarına çıkacaksınız.’ İfadelerini kullanmış. Kani Beko da, önseçim olmazsa aday olmayacağını vurgulamış. Sevda Erdan Kılıç ise, ‘ Önseçim tartışmalarını bu kadar yoğun gündem varken, konuşmayı doğru bulmuyorum’ şeklinde açıklama yapmış. Anlaşılan, önseçim tartışmaları her şekilde devam edecek.