Uzunca bir aradan sonra tekrar yazmak harika. Hayatın koşuşturması içinde belki birçok şeye vakit kalmıyor ama eskiden sordukları “Hobilerin neler” sorusuna “kitap okumak” demeyen kişilerin kitaba mutlaka vakti oluyor işte. Bu soru ve cevabı başka bir yazının konusu olsun, ben bugünü bir çocuk kitabına ayırmak istedim.

Çocuk edebiyatı özünde her yaştan okura hitap etmesiyle büyülü kitaplar barındırıyor içinde. Elimde olsa “Küçük Kara Balık” kitabını önce dünyanın tüm çocuklarına sonra da tüm yetişkinlere okuturdum. Sonra Küçük Prens… Ve bir de Bir Şeftali Bin Şeftali… Hepsinin içinde büyük büyük anlamlar sakladığı bu kitaplar bize birçok şey anlatırken diğer çocuk kitaplarının da bize mutlaka bir şeyler katacağına inanmamak elde mi? Bu satırları ya çocuğunuza kitap almak istediğinizde bir öneri olarak okuyun ya da çocuk kitapları belki bana da bir şey katar diyerek şöyle bir bakın. Çocukken yaptığımız ama artık vazgeçtiğimiz ne çok şey var. Hayal kurmak, tembellik yapmak, bolca gülmek, güldürmek… Sanırım çocuk edebiyatının büyüsü yıllar içinde unuttuğumuz ama insanı insan yapacak şeyleri hatırlatıyor oluşunda saklı. Bir de tatlı tatlı anlatıyor ki o kitaplar bunları…

Bu yazıya konuğum en sevdiğim yazarların başında gelen Karin Karakaşlı olacak. Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan son kitabını çocuklar için yazan Karakaşlı, “Uçan Kız Volante” adını verdiği eserinde tek bir mekandan koca bir evrene ulaşan küçük bir kız çocuğunu anlatıyor. Çağdaş edebiyatımızın güçlü kalemi Karin Karakaşlı kitabını şu sözlerle anlatıyor: “Ortanca çocuk Volante, mükemmel olarak gördüğü ablası ve sevimliliğiyle kalpler fetheden küçük kardeşi arasında ne istediğini tam bilemeyen, kendi yeteneklerini takdir edemeyen sıcacık bir karakter. Volante haksızlığa uğradığını, ailesi tarafından anlaşılmadığını hissettiği noktada havaalanında ailesinin yanından usulca uzaklaşıp kendi başına bir yolculuğa çıkıyor. Süre olarak kısa, mekân olarak sadece havaalanı ile sınırlı ama kendi içinde sonsuzluğa uzayan ve Volante’nin hayalleri ve çizdiği, boyadığı birbirinden güzel resimler eşliğinde uçabildiğini keşfettiği bir yolculuk bu. Bu kitapta tanımadığımız insanların bazen en yakınımız olabileceğini, kendini koruma güdüsü saklı kalmak üzere çocukların o içlerinden gelen dürtüyle yepyeni insanlarla kaynaşabileceğini anlatmak istedim. Öğrenmeye açık olduğunda yaş hiyerarşisi olmaksızın kuşaklar arasında çok özel bağlar oluşabiliyor. Sevilmeye değer olduğunu hissettiğinde, her şey, dönüştürecek gücün olduğunu da fark ediyorsun. Ve bu bilgi, sadece Volante için değil her yaşta hepimiz için geçerli.” Hayal etmenin, keşfetmenin, yeni insanlar tanımanın ve anlaşılma isteğinin hiç geçmeyeceğini anlatan bu kitapta, “en son ne zaman ütopik bir hayal kurdum” sorusunu da sormanız mümkün kendinize.

Kısacık bir öykünün, hatta çocuklar için yazılmış satırların bile bu kadar etkisi olduğu bir şey daha bulmak pek kolay değil. Okumak, koca bir dünya… Kitabın kattıkları ise sonsuz…