Yıldırım’dan İzmir Teknoloji Üssü için imza

 Başbakan Binali Yıldırım, Balçova Kaya Termal Otel’de İzmir Teknoloji Üssü Lansmanı İmza Töreni’ne katıldı. Yıldırım imza töreninde yaptığı konuşmada, “İzmir Teknoloji Üssü projesi esasında 2011 seçimleri öncesinde 35 İzmir 35 projeleri içinde yer alan bir faaliyet. O gün Urla’da İzmir Yüksek Enstitüsü’nü ziyaretimizde orada başlayan Teknopark İzmir’i görünce, oradaki muazzam alanı, potansiyeli görünce buranın bir teknoloji üssü olması gerektiğine karar verdik. Bunu İzmirlilere bir söz, vaat olarak ifade ettik. Geçen süre içinde Teknopark İzmir yaptık ve gelişti. 150 firmaya çıktı.  Alt yapısı hazır hale geldi. Bu sefer yaptığımız ne? Bu sefer daha büyük ölçekli araştırma, geliştirme yenilikçilik konusunda yardım alıyoruz. Bunun yeri de müstesna iklimi de müstesna. Teknoloji AR-GE için İzmir bulunmaz bir şehir. İklimi insanı sakin gayet güzel. Bu projenin hayata geçmesi için bugün bir adım atılıyor olmasını şahsen büyük mutlulukla ifade etmek isterim. İzmir milletvekillerimizin bu konuyla ilgili gayretleri var. Nihayet uygulanabilecek noktaya getirdik” dedi.

Yıldırım, “9 buçuk milyon metre kare arazide yapılacak muazzam bir tesis. Uzun vadede 1 milyon metre karenin üzerine kapalı alan olacak. Burada küresel firmalar dahil birçok firma AR-Ge faaliyetlerini, teknoloji geliştirme faaliyetlerini yapmış olacaklar. Bu şirketin görevi alt yapıyı hazır hale getirmek. Burada faaliyet gösterecek firmalara alt yapıyı teslim etmek. Bu projeyi başarılı kılacak en önemli aracımız ne?  İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün olması.  Burada akademik çalışma yapan, araştırma yapan, ağırlıkta doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin olması bu proje için en büyük avantaj. Bu avantajı da katma değere, ülkemizin gelecek hedeflerine en güzel şekilde dönüştürmüş olacağız. Burada yerli ve kürsel yatırımcılar, desteklerden yararlanacaklar. İzmir Teknoloji Üssü’nün 10 yıllık bir zaman dilimi içinde toplam 800 şirkete çıkmasını hedefliyoruz. Uzun vadede doğrudan ve dolaylı katkılarla birlikte 40 bin civarında genç beyine akıl eri üreten iş, aş imkanı sağlayacağız. Bu İzmir için çok önemli. Bırakın İzmir’i TÜRKİYE için, dünya için çok önemli. Bunun ekonomimize katkısı 10 yıllık sürede her şey yolunda giderse en az 15 milyar dolar civarında milli gelirimize katkı sağlayacak.  Ne kadar hayati öneme sahip, stratejik bir yatırım olduğunu kolayca tahmin edebiliriz. Bu proje iyi İzmir’in gelecek yılları için lokomotif olarak görüyorum. İnşallah başka projeler de bunları takip edecek. Yüksek katma değer üreten işler durduk yere ortaya çıkmadı. Bunlar Türkiye’nin 16 yılda gelişim vizyonunun sonucudur. Teknoparkların sayısının arttırılması, AR-GE  faaliyetlerine teşviklerin arttırılması, GYSM’yi 1 seviyesine yaklaştırdı.  Bütün bunları neden yapıyoruz? Sebep çok açık. Türkiye genç nüfusa sahip, kalkınması çok dinamik olan bir ülke. Türkiye’nin gelişen, değişen dünyada hak ettiği yeri alması lazım. Bölgedeki sorumluluklarını eksiksiz yerine getirebilmesi için güçlü olması lazım. Hem ekonomisiyle hem savunmasıyla hem yenilikçi teknolojilerdeki başarısıyla güçlü olması lazım. Sermaye insan ve akıl teri. O kadar zengin bir ülke değiliz ama en büyük zenginliğimiz insan kaynağımız. Bunun sayesinde biz gelişmiş ülkeler arasındaki farkı önümüzdeki 10-15 senede kapatabiliriz. 2003’ten bu yana Türkiye AB ile arasındaki kişi başı milli geliri yüzde 34 arttırdı. Eskiden AB ortalamasının 3’te 1’i kişi başı milli gelir oluyordu. Keza Amerika ile aramızdaki farkı yüzde 25 kapattık. Bu teknoloji merkezleri de aynı şeyi sağlıyor” dedi.

“Bugün ihracatımızın katma değeri yüksek ürünlerle yapmalıyız” diyerek konuşmasını sürdüren Yıldırım, “Zeytinyağı, pamuk, üzüm iş görüyor ama bunlar yetmez. Bunun üzerine daha çok akıl daha yükte hafif pahada ağır ürünler geliştirmemiz gerekir. Gelişmiş ülkeler niye fark atıyorlar? Bilgiyi satıyorlar. Bilgi şu anda dünyada en büyük çağını yaşıyor. Bilgiyi üretip katma değere dönüştürüyorsanız o zaman güçlüsünüz. Bu teknoloji üssünün amaçlarından biri de bu.  Tam zamanlı AR-GE çalışan sayısını yükselttik. 6 bin olan özel sektörlü tam zamanlı çalışan sayısını 72 bine çıkardık. Devletin araştırma geliştirme yaparak yol alması akılcı ve verimli değil. Ne yapalım? Yavaş yavaş özel sektöre geçiş yalım ve kaynakları oraya aktaralım. 2003’te 5 tane teknoparkımız ardı şu anda 77 tane var. Teknoparklardaki toplam hasılat 82 milyar liraya ulaştı. İhracat 3 buçuk milyon dolara ulaştı. Bunları yeterli görmüyoruz. Bunlar ufak rakamlar ama bir yerden başlamak lazım.  2008 yılında başlattığımız tasarım merkezlerimizin sayısı 10 yıl içinde bin 100 sayısının üzerine çıktı. 50 binden fazla nitelikli AR-GE çalışanı bu bölgelerde istihdam edildi. İzmir Teknoloji Üssü, Türkiye’nin gelecek vizyonuna öncülük edecek bir projedir. İnşallah bu ilk adım. Hem başarısını kısa sürede ortaya koyacak hem de yeni adımların atılması için önemli bir vesile olacaktır. İzmir Teknoloji Üssü’nün başta Ege’ye, İzmir’e ve Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum” açıklamasında bulundu.