Urla’da bağbozumu şenliği
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Kaymakamlığı, Urla Belediyesi ve Urla Ziraat Odası işbirliği ile düzenlenen şenlik renkli görüntülere sahne oldu.
Jandarma Kavşağı’ndan Urla Cumhuriyet Meydanı’na gerçekleşen kortej yürüyüşünün ardından şenlik halk dansları gösterisi, açılış konuşmaları, ürün yarışması ve üzüm sıkımı ile devam etti.
Şenliğe CHP İzmir 24. dönem Milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan, Urla Kaymakamı Önder Can, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Burak Hazinederoğlu, Belediye Meclis Üyeleri, Limantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal, protokol üyeleri ve Urla halkı katıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan belediye olarak tarımsal kalkınmaya büyük önem verdiklerini söyledi.
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Bağbozumu Şenlikleri’nde yaptığı konuşmasında üretimi öncelikli olarak ele alan politikalara ihtiyacımız olduğunu anımsattı, “Bir ülke üretirse güçlü olur. Üretime dayalı büyüme modeliyle gelişim sağlamak zorundayız” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Urla Belediyesi’nce 30. Kez düzenlenen şenlikte, çeşitli dallarda üretim yapan Urla köylüsünün en iyi ürürleri “Altın” ile ödüllendirildi. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Yarımada’nın tepelerinde zeytini, ovalarında meyveleri, sebzeleri ile harika bir doğaya sahip olduğunu vurguladı, “Yaşadığımız zengin coğrafya ve bize sunduğu bu çok çeşitli flora Urla’da, Yarımadaya özgü çok özel tarım ürünlerinin yetişmesini sağlıyor. Ürün çeşitliliğimiz ve tarımsal faaliyetlerimizin kültürel mozaiğimizle birleşmesi zengin bir mutfak kültürümüze ve dolayısıyla Urla’da gastronomi turizminin gelişmesine olanak sağlıyor. Bizlere düşen görev de bu bereketi gözler önüne sermek, tanıtmak oluyor” dedi.
TOPRAKLARIMIZI KORUYALIM
Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, bölgenin yoğun bir göç baskısı altında olduğunu da belirtirken, şöyle konuştu:
“Büyükşehir ile kırsal arasında kalan, yaşam kalitesinin yüksek olduğu ve sürekli göç alan Urla için amacımız sahip olduğumuz doğal yaşamı kendi öz kimliğimizi kaybetmeden sürdürülebilir kılmak. Üretimi önceleyen politikaya ihtiyacımız var. Bir ülke üretirse güçlü olur. Üretime dayalı büyüme modeliyle gelişim sağlamak zorundayız. Binlerce yıldır bu toprakların simgesi olan tarım ürünleri neden ithal edilsin? Neden üreticiler tarlalarını, bahçelerini, evlerini bırakıp kentlere göç etmek zorunda kalsın? Üretici birliklerini, kooperatifleri desteklemek ve kırsal kalkınmayı sağlamak için ihtiyaç duyulan tek bir şey varsa; o da siyasi iradedir. İşte ülkenin Batı’ya açılan kapısı, modern Cumhuriyet’in simge kenti ve politik olarak da en güçlü temsilcisi İzmir; kentlilere sunduğu özgür ve demokratik yaşam, katılımcı bir yönetim anlayışı ve aklın rehberliğiyle aynı zamanda önemli bir kalkınma modeli de sunuyor.
Yerelde Kalkınma İzmir Modeli adıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde başlatılan bu hamle, biz ilçe belediyelerin de büyük uğraş ve gayretleriyle dünyaya örnek bir model oldu. Kırsalda üretim yapan küçük ölçekli aile işletmelerinin üretime devam etmesini sağlamak amacıyla tarımsal kalkınma kooperatiflerini ve üretici birliklerini destekledik. Üretimde örgütlendik. Çiftçimize hayvan ve fidan dağıttık. Mühendislerimizin kontrolünde eğitimler verdik. Sadece tarımsal değil, her alanda üretimi ve büyümeyi destekledik, destekliyoruz.”
BAĞ YOLU VE ŞARAP ÜRETİMİ
Urla’da çok nitelikli şarap üretimi yapılmaya başlandığını da vurgulayan Belediye Başkanı Sibel Uyar, “Antik çağlardan bu yana üzümüyle marka olmuş, şuan şarabın başkenti sayılan Fransa’ya bile zamanında şarap ihraç etmiş olan Urla, şimdilerde bağ yolu rotasıyla yeniden hayat buldu. Urla karası köklerinden yeniden doğdu. Sanayisi olmayan Urla; üzümü, enginarı, gastronomisi, sanat ve tarihiyle marka değer haline geldi. Doğal yaşam köyleriyle agro turizmi canlandı” diye konuştu.
Başkan Uyar, bölgedeki tarım üretiminin ülke üretiminin çok üzerinde seyrettiğini de vurgularken, “Biz İzmir’iz. Yaptığımız işlerle örnek bir şehiriz. Ön görüsüyle dünya tarihine damga vurmuş Mustafa Kemal’in Cumhuriyet dönemi politikalarını geliştiriyoruz. Çiftçiyi, milletin efendisi olarak benimseten Atamızın aslında üretimi teşvik ettiğini anlıyor, ne yapacağımızı bilerek bu yolda ilerliyoruz” diye sözlerini tamamladı.
TARIMI HAYVANLIĞI OLMAYAN HİÇBİR ÜLKE KALKINAMAZ
Tarımı ve hayvancılığı olmayan hiçbir ülkenin kalkınamayacağını belirten İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Sırrı Aydoğan konuşmalarına şöyle devam etti; “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir’in her ilçesinde bilhassa Yarımada’da Karaburun, Çeşme, Urla, Güzelbahçe, Seferihisar bu bölgede büyük tarım hamleleri yaptık devam ettirmek zorundayız. Çünkü zengin bir coğrafya. Bize düşen bunların planlı şekilde üretmek, yerelde kalkınmayı sağlamak. Yerelde kalkınma Aziz Kocaoğlu’nun yaptığı Türkiye’de ilk adımdan biridir. İzmir’de tarım yüzde 10’a yakın iken Türkiye’de yüzde üçtür”
Yerelde kalkınma bizlerin bütün gayesi diyen Aydoğan; “ Yarımadada turizmle ve festivallerle birlikte bu kalkınmayı sağlamalıyız. Köylüyü yerelde kalkındırarak kentlerimizi de kurtarmak zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti kaç kriz atlattıysa bu krizleri kadınların sayesinde başarmış ve atlatmıştır. Bütün kadınlara buradan sonsuz minnetlerimi sunuyorum” diye konuştu.