Türkiye’de sıcak hava dalgaları artabilir
Türkiye’nin 2013-2098 döneminde yılda ortalama 78 güne kadar sıcak hava dalgasının etkisinde kalabileceği belirtilerek, dalgalanmaların daha sık yaşanacağı bir periyota girilmesi bekleniyor.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (IPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Ümit Şahin tarafından hazırlanan, “Sıcak Dalgaları: İklim Değişikliğiyle Artan Tehdit ve Sıcak-Sağlık Eylem Planları Raporu” açıklandı.
İklim değişikliğinin insan sağlığı ve yaşamına etkilerinin incelendiği rapora göre, iklim değişikliğinin aşırı sıcaklar, sel, fırtına, orman yangınları ve kuraklık üzerinde doğrudan etkileri bulunuyor.
ZİHİNSEL SAĞLIK BOZULABİLİR
İklim değişikliğinin halk sağlığı sorunlarına yol açan dolaylı etkileri ise vektörlerle bulaşan hastalıkların yayılması, hava kirliliği, su kıtlığı ve gıda güvenliğinin tehlikeye girmesine bağlı hastalıklar, beslenme bozuklukları ve açlık, göçler ve zihinsel sağlığın bozulması olarak sıralanıyor.
Sıcak hava dalgaları, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından bir bölgede yılın sıcak döneminde yerel iklimsel koşullara bağlı olarak en az 3 gün boyunca sıra dışı sıcak hava koşullarının yaşanması olarak tanımlanıyor.
ÇOCUK VE YAŞLILAR DİKKAT
Sıcak hava dalgaları, insan sağlığı, ölüm, tarımsal kayıplar, orman yangını ve elektrik kesintisi riskini ciddi oranda artırıyor.
Özellikle kadın, çocuk ve 60 yaş üzeri yaşlılar ile kronik hastalığı olan, uygun barınma koşulları bulunmayan, beslenme bozukluğu çeken, sağlık hizmetlerine erişim sıkıntısı yaşayan ve dışarıda çalışmak zorunda kalan insanlar risk grubunda yer alıyor.
Rapora göre, 1971-2016 yılları arasında sıcak hava dalgalarının arttığı Türkiye’de, 2013-2098 yılları arasında yılda ortalama 78 güne kadar sıcak hava dalgalarının görülebileceği ve dalgalanmaların daha sık yaşanacağı bir döneme girilebileceği öngörülüyor.
21. yüzyılın en büyük tehdidi olarak görülen iklim değişikliği durdurulmazsa sıcak hava dalgalarının artık bir kural haline gelmesi beklenirken, bu konuda uyarı mekanizmalarının kurulması, bakanlıklardan başlamak üzere yerel yönetimler ve bireylerin de önlem alması gerekiyor.