TÜRKİYE ERDOĞAN’IN VARLIĞINA ŞÜKREDECEK

  • 9 Temmuz 2020 17:07

TÜRKİYE ERDOĞAN’IN VARLIĞINA ŞÜKREDECEKTÜRKİYE ERDOĞAN’IN VARLIĞINA ŞÜKREDECEK

Son pandemi salgını ile beraber içe kapanan toplum katmanları hem kendini değerlendirme hem de etrafı dinleme fırsatı bulmuş gibi.

Fetö operasyonlarının hız kesmesi ile kendisini ulusalcı konseptinde değerlendiren grubun temsilcilerine yapılan operasyonlar gündeme yeniden hız kazandırdı.

Belirli grupların 17/25 Aralık sonrası ve 15 Temmuz kalkışması ile hızlanan Fetö hesaplaşması şimdilerde değişik doğumlara gebe.

Oysa tüm bu durumlarda en büyük tehdit altında olan Recep Tayyip Erdoğan göz ardı ediliyor.

Boğuşmak zorunda kaldığı dış politika ve dibine kadar hissedilen ekonomik krizi çözme çabaları hiç görülmez oldu.

Fettullah Gülen ile hesaplaşma peşinde ki bazı gruplar Erdoğan’ın dikkatinin başka yöne kaymasına asla tahammül edemiyorlar.

Önceleri aynı komplekse Gülenciler kapılmıştı, şimdi onlar.

2007 demokrasi mitingleri ve hükümetin yıkılması için çaba gösteren darbe tehditlerini açığa çıkaran Fetö kendi vesayetini kurduğunu zannederken şimdi 17/25 ve 15 Temmuz dayanışmasını sağlayanlar aynı inançta.

Özellikle bazı grupların Fettullahçı avcılığı ve içeri atılan gazeteciler üzerinden ortama saldığı kaos korkusu hayli dikkate değer.

Bir de üstüne cemaatin yayın organlarında ve gizli görüşmelerde yaptığı gibi “biz olmazsak sizi ham yaparlar” tehdidi çok gülünç olmaya başladı.

Evet hükümet çok sıkıntıda, güç kaybediyor lakin kendi mantığı içinde yeniden bir yapılanma ile işin içinden çıkabiliyor.

Yeni ortaklar bulmada bir hayli mahirler.

Türkiye zamanı gelince seçime gider ve tercihini yapar.

Bundan kimsenin kaygısı olmasın.

İster mevcut hükümetle, ister yeni bir koalisyonla isterse de başka bir siyasi angajmanla olsun bir gelecek kurulur.

Küçük gruplar kendi beklentilerini tatmin için genel rüzgarı arkasına alarak meydan savaşına çıksa da genel uyum galip gelecektir.

Dikkat çekmek istediğim Fetullahçıların hükümeti biz olmazsak tehdidi ile konsolide etmeye çalışması gibi şimdi kendine Ulusalcı yada Avrasyacı yada Ergenekoncu yakıştırması yapanlar da aynı yanlışı yapıyorlar.

Meşru hükümetin başı olarak Erdoğan tüm bunlardan sıyrılır ve bizi de genel çerçevede yaşatır.

Nasıl ki din devleti arzulayan ve kendine bu şartla destek verenlere yol vermiyorsa diğerleri için de aynı durum geçerli.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Köy Enstitüleri’nin ruhu yıl dönümünde yaşatılacak

Bence Türkiye her türlü hoşnutsuzluk ve serzenişe rağmen su akar yolunu bulur misali gideceği yola gider.

Fakat başkanlık sisteminden bu haliyle vaz geçmek zorunda kalıp daha katılımcı bir yönetim anlayışını mutlaka tercih eder.

Anlayacağınız insaflı düşünürsek 1998 itibarıyla başlayan olaylar zinciri belki de Erdoğan olmasaydı Suriye misali dehşet ortamlarına yol açacaktı.

Bir de böyle düşünün derim.

YAZARIN SON YAZILARI
ENKAZIN ALTINDA KALMAK - 10 Şubat 2023 13:43
SİYASETTE DEVRİM - 27 Ekim 2022 11:32
KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR - 23 Eylül 2022 10:25
İZMİR DE YENİ SİYASET - 6 Eylül 2022 13:14
KAYBEDEN İSLAM - 19 Ağustos 2022 12:48
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.