“Talimatı Aslanoğlu ve Kaya verdi”

“Talimatı Aslanoğlu ve Kaya verdi”
  • 20 Temmuz 2023 13:15
  • A+
    A-

Gizem Çetinkol – Gazete Ege / İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektubu İzmir Büyükşehir Belediye Meclis’inde okuması ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’a çağrıda bulunmasının ardından Gazete Ege‘ye konuşan Hızal “İzmir’e hizmet için gereken her türlü yardımı yapacaklarını belirtirken, bu mektubun şimdilerde gündeme getirilmesinin nedenini, Örnekköy’de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımına başlanan ancak demir eksikliği ve hatalı beton kullanımı nedeni ile mühürlenen kentsel dönüşüm projesini gündemden düşürmek için yapıldığını kaydetti.
Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal dönüşüm projesinin açıklarını ortaya çıkaran birimin kapatılması ile ilgili olarak da CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İZBETON Müdürü Heval Savaş Kaya’nın Tunç Soyer’e talimat verdiğini de iddia etti. Konuya ilişkin Hızal “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hırsızı yakalayanlar cezalandırıldı” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’ın açıklamaları şöyle;

Biz AK Parti olarak İzmir’in sorunlarının ortadan kaldırılması amacıyla Tunç Soyer’le Ankara’ya gitmek, Bakanlıklar da görüşmeler yapmak ya da başka platformlarda bu konuları, görüşmek konusunda hiç bir zaman geri de durmadık. Yeri geldi bir telefonla bir sorunun giderilmesi noktasında mücadele verdik. Yeri geldi bir yazının hızlandırılmasını noktasında bir mücadele verdik. O anlamda Tunç beyin bu önerisini, birlikte Ankara’ya gidelim, ilgili yerlerle görüşmeler yapalım önerisine elbette ki sıcak bakarız.
“MESELE SADECE GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK”
Sorun bizim tarafımızda değil zaten. Sorun bu öneriyi sunan tarafta. Şöyle ki, meclisin ilk aylarında. Yine Tunç bey buna benzer bir açıklama yapmıştı. Ve biz de o zaman yine aynı şeyi söylemiştik. Tabi ki ne zaman isterseniz hay hay, birlikte gidelim. İzmir’in sorunlarına dair beraber mücadele edelim demiştik. Ama dört yıl boyunca bu öneriyi sunan Tunç Soyer ortalıkta bu anlamda yoktu. Benim çekincem ve endişem yine aynı şekilde bir davranış sergilemesi. Mesele sadece bir gündem değiştirmek, gündem değiştirmek kaygısıyla yapıyor, kendisi bu açıklamaları. Yoksa elbette ki İzmir’in sorunlarını birlikte çözmekten. Yana hiçbir çekincemiz yok.
“İZMİR’İN ENGELLENİYOR DİYEN YALAN SÖYLÜYOR”
Şimdi şöyle bir söylem var ve asla kabul edilebilir bir söylem değil. “İzmir engelleniyor.” İzmir engellenmiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, CHP’li bir belediye iktidar bu noktada İzmir’e dair bir takım engeller ortaya koyuyor söylemini asla kabul etmiyorum.
Şimdi, bir şeyi engelleminiz için ortaya somut bir veri koymanız lazım. Nasıl engelleyebilir? Bir, hükümet, merkezi idare, bir yerel idareye hak ettiği bütçeyi göndermez. Zamanında göndermez, eksik gönderir. İzmir Büyükşehir Belediyesinin 25 milyarlık 2023 yılı bütçesinin yaklaşık %95’i merkezi idareden geliyor. Yani Hazine payı ve İller bankası payı dediğimiz paylardan geliyor. Bu paylar hiçbir kesintiye uğramaksızın günü ve zamanın da gönderiliyor mu? Gönderiliyor. Gönderilmiyor iddiasında bulunan bir kişi çıksın bunu söylesin. Böyle bir iddia bulunan yalan söylüyordur. Bu konuda hiçbir çekincem dahi yok. Hiçbir kesintiye uğramaksızın gönderiliyor. İki, bir hükümet yerel yönetimi başka nasıl engeller? Siz ortaya bir proje koyarsınız. Siz ortaya bir yatırım projesi koyarsınız. Hükümet bunu engeller. Nasıl engeller? projelerinizi onaylamaz. Baktığımız da siz Buca metrosunu yapacağız dediniz. Engellendi mi? Hayır. Yatırım programına alındı mı? Alındı. Çiğli tramvayını yapacağız dediğiniz, engellendi mi? Engellenmedi,
İşte Narlıdere metrosunu yapacağız dediğiniz, engellendi mi? Engellenmedi. Siz yol yapacağız dedinizde hükümetme mi engelledi? Siz Mavişehirdeki Opera binasını bitireceğiz dediğinizde hükümet mi engel oldu? Yani spesifik olarak, somut olarak şu projemiz engelledi şunu yapmak istiyorduk, yapamadık diyecekleri hiçbir durum yok. Yani sinekle mücadeleyi hükümet mi engelledi. Alt yapıda yapmanız gereken yatırımları hükümetmi engelledi. İşte körfez temizliğiyle alakalı sirkülasyon projesini hükümet mi engelledi.
Bakın 4 yıl boyunca talep edilen kredilerin, yani onay süreci ile ilgili, Çiğli arıtma tesisinin revizyonu ile alakalı bir kredi talep edildi onaylandı. Çiğli, tramvayı ile ilgili bir kredi talep edildi onaylandı. Yani onay süreçlerinden bahsediyorum. Buca metrosu ile ilgili bir onay süreci vardı. Daha ilk yıllarda 4 yıl önce, cumhurbaşkanımız tarafından onaylandı.
Şimdi engel dediğiniz şey ortaya koyduğunuz somut bir takım projeleri, bir takım mevzuatsal hadiselerle, engellenmesiyle olması gerekir. Böyle bir durum söz konusu değil. Ya da kaynak anlamında, size yatırım yapmanız için gönderilen kaynağın kesintisiyle olur. Hükümetin göndermiş olduğu kaynakta bir kesinti var mı? O da yok. Dolayısıyla bir engel söz konusu olmaz.
“CHP’Lİ SİYASETÇİLERİN HASTALIĞI BU, KENDİ KABİLİYETSİZLİKLERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Bu engelleniyoruz ifadesi aslında İzmir’deki CHP’li siyasetçilerin bir hastalığı ve rahatsızlığı dönem dönem nüks ediyor. Bunun nedeni de biz biliyoruz aslında. Seçim süreci yaklaştıkça çıkıyor bütün bu söylemler. Süreç yaklaştıkça kendi beceriksizliklerini, kendi kabiliyetsizliklerini örtebilmek için ortaya koydukları bir söylem. Ama bu söyleme artık İzmirlilerin karnı tok.
Şimdi engel nasıl olur? Engel kendilerini yaptıkları gibi olur. İşte Bergama da yapılmak istenen ve yapılan Millet Bahçesi var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kendi eliyle dava açtı. Engel böyle olur. Dava açarsınız durdurursunuz. Başka kamusal imkanları kullanarak engellemeye çalışırsınız. Bir engel var ise İzmir’de maalesef yerel yönetim de var. İşte Toki bugün Karabağlar da bir dönüşün projesi yapmak istiyor. Ciddi de bir dönüşün projesi yapmak istiyor. Düşük gelirli insanların konut ihtiyacını gidericek bir proje. E bunu engelleyen kim? İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediyesi, yine Toki Kiraz’da bir hastane ve konut projesi yapmak istiyor. Bunu engelleyen kim? İzmir Büyüşehir Belediyesi nasıl yapıyor? Planlara itiraz ederek ve planları yargıya taşıyarak.
Dolayısıyla engelleniyoruz söylemi çok büyük bir yalan. Engelleniyoruz ellerindeki en büyük argumanı Alsancak’daki elektrik fabrikası. Yani 4 yıl önce talep ettikleri özelleştirme idaresinden talep ettikleri, ihaleye girerek almaya çalıştıkları bir elektrik fabrikası var Alsancak’da ama orada şöyle bir durum var bir kamu kurumunun özelleştirme idaresinden satın alabilmesi söz konusu değil. O konu da bir takım problemler var. Bundan dolayı bu süreç durduldu. kaldı ki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tek sorun sanki buymuş gibi bir izlenim ortaya koyuyor. Tunç Soyer’in bu söylemi ve algısı Tunç Soyer’e güvenip oy veren İzmirlilere çok büyük haksızlık oluyor.
ÖRNEKKÖY SKANDALININ ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN YAPIYORLAR
Biz AK Parti olarak bir sorun varsa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de ‘Ankara’ya beraber gidelim şu sorun var bürokratik anlamada bunu çözelim’ dediği bir nokta varsa bir talebi varsa, İzmir’e hizmet için gerekli her çabayı göstermeye hazırız. Öneriye de açığız bunu daha öncede söyledik. Yeter ki burada niyet gerçekten sorun çözmek olsun. İyi niyetli bir anlayış şunu yapmaz. 4 yıl önce yazdığı ama yeterince cevap alamadığı ya da olumsuz bir cevap aldığı yazıyı mecliste sırf AK Parti hükümetini zor durumda bırakmak için eski defterleri karıştıran tüccar misali köprünün altından çok suların aktığı hatta yöntemin değiştiği hususu gündeme taşımaz. Bu iyi niyetli bir yaklaşım değil, geçtiğimiz günler de de konu olan mektubun niyetini söylüyorum sizlere gündemi değiştirmek, Örnekköy’deki kentsel dönüşüm konusu orada hatalı bir imalat var. Bir demireksikliği var. Bir beton kusuru var. Bu iki artı iki daha dört nokta bunun tartışılacak, konuşulacak hiçbir tarafı yok. Bunu Tunç Soyer kendisi de kabul ediyor. Bunu bir tesbit eden İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, mühendisleri tesbit etti. Tutanağı tuttu, Karşıyaka Belediyesine gönderdi. Karşıyaka Belediyesi’de gidip mühürleme işlemi yaptı. Burada yapılması gereken tek şey, o imalathanenin o bölümünün yıkılması ve yenilenmesi. Bunun tesbitinden bu yana geçen süre yaklaşık bir buçuk ay birileri laf salatası yapıyor. Konuyu başka bir yere taşımaya çalışıyor. Konuyu başka bir noktaya taşımaya çalışıyor. Küçümsemeye çalışıyor. Ama şu haliyle o bina oturulabilecek bir bina değil. Şu haliyle o bina yaşanabilecek bir depremde yıkılıp içinde yaşayan insanlara mezar olacak bir bina. Dolayısıyla bunu ortadan kaldıracak. Birim İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bu siyasi iradenin başı da Tunç Soyer. Dolayısıyla bu güne kadar bunu yıkmamaları. Bunu yıkmamak üzerinde bir takım çaba göstermeleri. Bir takım faaliyetler içerisine girmeleri. Bir yerlerden rapor almaya çalışılması doğru değil.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tutmuş olduğu rapor üzerinden siyasi bir hamleymiş gibi eleştirmelerini de kabul etmiyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının amir bir yetki, denetleme yetkisi var. Yapılar, kooperatifleri denetleme yetkisi var ve bunu yerine getiriyor. Bunu üzerine de bir rapor düzenliyor ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bunun gereğini yapmak zorunda. Ve rapor da ne diyor? Ben şu şu konular da eksiklikler gördüm diyor. Birinci olarak teknik bir takım kusurlar var. Bu kusurların giderilmesi gerek diyor. İkinci olarak da hukuki bir takım aksaklıklar tesbit ettim diyor. Ne bunlar? Kooperatifle senin bu işi yapmam mümkün değil. Hukuki mevzuata aykırı diyor. Dolayısıyla bu konuda da yapmış olduğun yanlıştan dolayı. Bir müfettiş talep ediyorum İçişleri Bakanlığından, detaylı ve ayrıntılı bir inceneme yapması için. Ve bir kamu zararı olacağını düşündüğüm içinde savcılığa suç duyurusunda bulunuyorum diyor. Burada bir yargı erkinin yerine kendini koyarak bir karar vermiyor. Dolayısıyla bunun gereğini kim yapacak? Gereğini İzmir Büyükşehir Belediyesi yerine getirecek. Ama getirmemek için çaba sarf ediyor ve konuyu da siyasallaştırıyor. Ve tartışmayı bir kooperatif karşıtlığı üzerinden yapmaya çalışıyor. Biz kooperatifçiliği tartışmıyoruz. Biz Kentsel dönüşüm işini kooperatif modeli üzerinden yapamazsınız diyoruz. Yoksa vatandaş kooperatif kurar ve konut yapar ama kentsel dönüşümü İzmir Büyükşehir Belediyesi kooperatifle yapamaz. Burada da siyasi gerekçilerini olduğunu düşünüyorum.
“TUNÇ SOYER’E TALİMATI ASLANOĞLU VE KAYA VERDİ”
Bu kooperatiflerin arkasında ciddi siyasilerin olduğunu biliyoruz. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu var. Bir takım milletvekilleri var. Bu siyasilerin kooperatiflerin arkasında olduğunu düşünüyorum çünkü en fazla savunanlar onlar. Bu kooperatiflerin arkasında olmalarının gerekçilerinin de ekonomik olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu kadar can hıraç savunduklarını biliyoruz.
İl Başkanı hala bu kooperatifler üzerinden, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokrasisine baskı uyguluyor. Ve bu baskının sonunda, günün sonunda koca bir daire başkanlığını kapattılar. Bu kapatılma talimatını veren, Tunç Soyer’e bu talimatı veren CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve İZBETON Müdürü Heval Savaş Kaya’dır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hırsızı yakalayanlar cezalandırıldı.

REKLAM ALANI
Bu haber ilgini çekebilir ->  “Nasıl bir İzmir” serisi, gıda ve tarım paneli ile devam etti
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.