Şimşek: BES’te yeterince başarılı olamadık
Mehmet Şimşek Türkiye ekonomisinin 2017 yılının ilk çeyreğinde sergilediği yüzde 5’lik büyüme performansını değerlendirdi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV yayınında soruları yanıtladı.
Şimşek, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen’in, “Büyüme, en taze gelişme. Yüzde ilk çeyrek büyümesi piyasa beklentilerinin üzerinde, sizin tahminleriniz…” sorusuna yanıtı şöyle oldu:
“Beklenenden daha iyi bir performans ve daha güzel haber şu. Yüzde 5’in 2.8’inin yurt içi talepten, 2.2’sinin yurt dışından geldiği görülüyor. En önemli boyut bu, sadece yüksek büyüme değil daha dengeli bir büyüme görülüyor. İkinci çeyreğe ilişkin öncü göstergelere bakıldığında büyümenin daha da hızlandığını görüyoruz… Sürdürülebilirlik konusu da önemli. Yatırım seferberliği referandum sonrası kendisni daha da güçlü gösterecek.
Bizim en büyük ticari ortağımız Avro bölgesi ve buradaki toparlanma bu sene daha da hızlanacak. Parasal genişleme devam ediyor ve Avro’nun daha rekabetçi konumu da destekleyici… Büyük resme bakıldığında hem dış talep destekleyici olmaya devam eder, içeride de belirsizlikler azaldı…
Basit ve net olan; reform gerekiyor ve bizim de üzerinde durduğumuz nokta bu… Çok kritik bir reform döneminin arifesindeyiz. Geçen sene yaptık ama bu devamlılık istiyor. Büyümedeki bu yükseliş, kısmen alınan tedbirler ve dış konjektör ile ilgilidir ama en önemli husus, piyasada tekrar güven olması ve reformlarla bunu pekiştereceğiz…”
YIL SONU BÜYÜME HEDEFİ
(Büyümede yıl sonu hedefi yüzde 4,4 ama uluslararası kuruluşlarda güncelleme var, siz güncelleme yapacak mısınız?)
“Bizim hedefimiz oldukça iddialı görünüyordu ama gerçekçi olduğu ortaya çıktı. Şu an itibarıyla gerek ilk çeyrek büyümesi gerek ikinci çeyreğe yönelik öncü göstergeler, büyümenin bizim hedefimizin üstünde gerçekleşeceğini gösteriyor… Türkiye’yi tekrar yüzde 5 ve üzeri büyüme patikasına oturtabiliriz ve burada reformlar çok önemli…”
Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan diğer noktalar şöyle:
– “Enflasyonun yüzde 10’un üzerine çıkmış olması bizim için kabul edilebilir bir durum değil. Gerekeni yapıyoruz ve yapacağız. Hızlı bir şekilde tek haneye sonra da inşallah düşük tek haneye çekmemiz gerekiyor… Burada en önemli nokta, Merkez Bankası ciddi bir parasal sıkışmaya gitti. Bu hissedilmedi belki ama durum açık ve net. Merkez Bankası’nın verdiği likidite üzerinden faiz oldukça yükseldi ve bunun da gecikmeli etksini göreceğiz. Enflasyonu mutlaka ve mutlaka tek haneli rakama, oradan da daha düşük tek haneye çekeceğiz…”
– (Uluslararası arenada Türkiye’ye bakış) “OECD bakanlar toplantısı, küresel ekonominin geldiği noktayı değerlendirme ve sorunları tartışma açısından faydalı oldu. Bizim için de ikili diyaloglar açısından faydalı oldu. Küresel ekonomide, ticarette toparlanma var ve bunlar iyi haberler. Henüz küresel enflasyonda tehdit olmaması da iyi haber. Bunlara bakıldığında dış konjektör kısa vadede destekleyici olmaya devam edebilir…
Türkiye algısı birkaç ay öncesine göre daha yapıcı. Her şeyden önce ekonomimiz büyük bir direnç gösterdi bunu gördüler ve bazı kaygılar yerini ‘bu kadar da kötü değilmiş’e bıraktı. Referandum sonrası gürültü de azaldı ve Avrupa ile daha yapıcı bir diyalog söz konusu. Bu iki husus bence çok etili oldu. Algının eski iyi seviyelere gelmesi tabi ki biraz zaman alacak ama düzelme var…”
– (Katar meselesinin ekonomik boyutu nerelere uzanabilir? Türkiye için taşıdığı riskler ve fırsatlar neler? Ne getirebilir ne götürebilir Katar’la ilgili gelişmeler ekonomik anlamda?) “Katar bizim stratejik ve ticaret ortağımız, kardeş bir ülke. Olup bitenler üzücü ve anlaşılması da kolay değil. Katar çok başarılı bir ülke. Bu yeraltı zenginliklerinin harekete geçmesiyle olmuş ama yine de 2000’li yıların başlarında 20 milyar doların altındaki bir ekonomiden bugün 150 milyar dolarlık bir ekonomiye dönüşmüş. Kişi başına milli geliri 150 bin dolara uzanan bir başarı hikayesi…
Katar bizim için önemli bir ticaret ortağı. 2002’de 26 milyon dolardı ticaret hacmi, geçen sene 710 milyon dolara ulaştı. Esas kritik olan, müteahhitlerimize 14 milyar dolarlık proje vermiş Katar. Güçlü bir diyaloğumuz var. Yılda 31 bin ziyaretçi geliyor Türkiye’ye.
Esas konu sadece ticaret ve ekonomi değil. Katar’ın duruşluyla ilgili uygulanan bir abluka söz konusu. Bizim tavrımız açık ve açık. Biz Ortadoğu da huzuz, kardeşlik ve barış istiyoruz. Diğer ülkelerle de güçlü diyaloğumuz var. Bu krizin çok fazla büyütülmeden çözülmesi yönünde çabamız var ve bunu önemsiyoruz…
Oraya bir abulak ve ambargo var. Bu anlamsız ama fiili bir durum. Seçenek olarak Türkiye’yi bırakıyor. Güçlü kardeşlik bağlarımız var. Hele de bu Ramazan ayında, gıda ile ilgili sıkıntıların aşılması için seferber olduk. Amaç ve dileğimiz, gereksiz krizin bir an önce bitirilmesi. Destek olacağız ve elimizden geleni yapacağız…
Trafik sigortası
(Sektörün tavan fiyat bitmeli, serbest fiyata geçilmeli açıklaması)
“Şu an itibarıyla tavan fiyat yıl sonuna kadar devam edecek. Aramızdaki fiili ayrılığı, yapısal sorunları çözdük. Prim artışına sebep olan problemleri yasal düzenlemelerle çözdük diyoruz. Bunu fiyatlara yansıtın dedik. Sektör bütün çabalara ve uyarılara rağmen bunu yapmadı yeterli düzeyde ve buna mecbur kaldık…”
Bireysel Emeklilik
(Katılım sayısı, ayrılanlar, fon büyüklüğü…)
“Otomatik katılımda 5,6 milyon kişi bugüne kadar sisteme konuldu ve yanlış hatırlamıyorsam bunun 2,6 milyonu ayrıldı. Bu yüzde 52 gibi çok yüksek bir orana tekabül ediyor ve öngörmediğimiz kadar kötü bizim için. Yüzde 52’nin yüzde 25’i gönülllü BES’te vardı ve ikisinde de olamayacağına çıkış oldu ve buna göre cayma oranı yüzde 38. Bu son derece yüksek bir rakam. Dünya uygulamalarına göre çok yüksek ve ben yeterinde başarılı olduğunu söyleyemem. Dizaynı gözden geçirmemiz lazım…
441 milyon liralık birikim oluştu yıl başından bu yana. Önemli bir rakam, bunun yüzde 62’den fazlası faizsiz enstürmanlarda. Vatandaşa tercih sunulduğunda böyle oldu ve bu önemli bir gözlem. Sonuç olarak cayma oranı yüksek ve tasarımda eksiklik var mı ona bakacağız. Farkındalık için çaba göstermemiz lazım…”
Kıdem tazminatı
(Düzenleme gündemde, ne yapılacağını sormayacağım. İş dünyası açısından neden önemli? Yatırım ve istihdam artışı açısından ne sağlar? Sizin yakın zamanda endüstriyel gelişmeler, robotlaşma ve işsizliğe dikkat çeken açıklamalarınız olmuştu…)
“Tüm taraflar dünyanın içinden geçtiği hızlı değişim ve dnüşümü yakından takip etmeli. Korkunç bir teknolojik gelişim var. Bugün doğan çokcukların yüzde 65’i, henüz adı konulmamış alanlarda çalışmak zorunda kalacaklar. Bugün var olan mesleklerin hemen hemen tamamı, 2100 yılında oılmayacak ve bugün yapılan birçok rutin işi robotlar yapacak. Biz bu modelle devam edemeyiz. Ama bugüne kadar piyasada tartışılan yükün de kamuya yük getirmesini doğru bulmuyorum. Kamunun hiçbir şekilde kıdem tazminatı sistemine bulaşmaması lazım. Çünkü, kamunun önümüzdeki yıllarda karşı karşıya kalacağı yükler açısında bunu kaldırmasının imkanı yok. Şu aşamada çalışmalar yapılıyor tabi ama her kesimin 4. sanayi devrimini ve etkilerini dikkate alması gerekiyor. Belki 10-15 yıl içerisinde, bugün hayat edilmeyen bir noktada olacak dünya ve bunun için iş hayatının yeniden düzenlenmesi gerekiyor. (NTV)