Bu 15 Temmuz ne menem bir darbeymiş ki birçok konuda hala turnusol görevi görüyor. Özellikle darbe sonrası kaleme aldığım bir çok yazımda artık dünya ve memleket dinamikleri “siyasal islam ile iş tutmak istemiyor” demiştim.

Şimdi buna kafa yoracak olursak, bir devrin makbul dini yapılanması darbeye iştirak eden unsurları sebep gösterilip topyekün terörist ilan edildi. Artık memlekette din adına faaliyet gösteren ne kadar tarikat ,cemaat ve STK varsa alayı birden boşalan alana daldı.

Bu dalış öyle sonuçlar verdi ki hem 90 yıllık dışlanmışlığın intikamı alınırken hem de devlet gücünün getirdiği limitsiz imkanlar talan mantığı ile el değiştirdi.

Artık o noktadayız ki bir vakit Fetönün fetvacısı olan Prof.Dr. Hayrettin Karaman muhtemelen gelen baskıya dayanamadı ve rüşvetin fetvasını verdi. Fakat Allah insanı bu hale düşmekten korusun.

Şimdi bu kokuşmuşluk öyle bir hal aldı ki bir parça insafı olanlar din ve dine ait her şeyden korkar oldu. Hatta klasik devrimcileri bile kıskandıracak söylemlerine rağmen Temel Karamollaoğlu’na rezerv konduğunu görebiliyoruz.

İşi biraz daha karıştıralım, Orkide yağlarının sahibi Ahmet Küçükbay ilginç isimleri ve ilişkileri söyleyerek itirafçı olmuş.İşte buradan bakınca mevzu ,iktidar sahibi olmaktan çok birbirlerini dibe çeken kitlelerin mücadelesine dönüşmüş. Bu itirafçıların söylediklerine dikkat edin, bir şekilde kayda alındığı için mutlaka bir gün kullanılacaktır.

Peki buradan ne çıkar? Çok yakın geleceğin iktidar sahibi görünen siyasi oluşumların kesinlikle alışması gereken bir konu var o da koalisyonlar. Bence artık kimse tek başına iktidar olamaz çünkü millet artık tek başına gelenlerden korkar oldu.

Mevcut durumda ekonomi genel ahlak gibi batar lakin yeni kurulacağı görünen ve uç veren koalisyonlar tekrar kaçan parayı yurda sokar, millet az biraz dişini sıkarsa beklenen ekonomik kıyamet kopmadan ortam düzelir.

Daha ilgincini yazacak olursak olası Kürt- İslamcı koalisyonu da bir şeklide engellendiği için HDP tabanlı siyaseti kim tolereederse o iktidarın büyük ortağı olur.

Bu arada kendisinden başından beri hiç hazzetmediğim Dr. Devlet Bahçeli’nin 2002 den beri yaptığı manevraların yelkenini şişiren rüzgarın kaynağı da önemli.

Benim gördüğüm kadarı ile yaptığı yanlış tercihler sonucu Ak Partiyi bekleyen son, Tv ekranlarına çıkan yorumcuların hal ve tavırlarında gizli.  İlk defa bir seçime savunma yaparak giriyorlar. E tabi vaktiyle kendilerini ikaz edenleri çok radikal görenler ,ikaz ediciler kalmayınca bu sonucu kucaklamak zorunda kalacaklardır.

Gelelim iktidar adaylarına, ortam gün geçtikçe onların lehine dönüyor.