Kılıçdaroğlu, İzmir’de konuştu
Selcan Şerifaki/Doğacan Öz
Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde Adnan Menderes Havalimanından, Güzelyalı’daki Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki sivil toplum kuruluşları toplantısına geçti. Hükümete sert eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, partisi için öz eleştiride de bulundu. Kırıkkale’de mühimmat fabrikası üzerinden konuşan Kılıçdaroğlu, “Savunma sanayinin merkezi olan fabrikada yıllarca 20 bin kişi üç vardiya olarak çalışmış. O devasa fabrika kapatıldı. Şimdi çalışan sayısı bin 800 kişi. Ama Kırıkkaleli kendisine bunu yapan siyasi partiye oy veriyor. Az bile yapmışlar size. Paradoksu burada yaşıyoruz. Ama burada bizim de, CHP’nin de kabahati var. Sen gidip kahvede vatandaşın derdini dinlendin mi? Doğruya doğru. Biz şimdi gerçek anlamda halkın partisiyiz. CHP elitlerin partisidir diye eleştiriyorlar. Taşeron işçinin derdini kim dile getirdi? Eğer bugün kısmen kadro aldıysa bugün o işçilerden hakkımı helal etmek için onlardan oy bekliyorum oy. Asgari ücret ayda bin 500 lira olacak dediğimde kıyameti kopardılar. Tüm belediyelerimiz net yaptı. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir’dekiler değil. En küçük belediyelerimiz de yaptı” diye konuştu.
AK Parti Hükümetinin 14 yıl içinde harcadığı paranın 2 trilyon 94 milyar dolara ulaştığını ancak bu paranın nereye harcandığını sormak zorunda olduğunu kaydeden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,
“79 yılda (1923-2002) gelen bütün hükümetlerin harcadığı para 713 milyar dolar. Son 14 yılda 2003-2017 yılları arasında harcanan para yani AK Parti hükümetlerinin harcadığı para 2 trilyon 94 milyar dolar. Yüz milyar dolardan söz etmiyorum size. Nereye harcadılar bu parayı? Bunun hesabını sormak zorundayız? Sandığa giden her vatandaşın elini vicdanına koysun, 2 trilyon doları nereye harcadılar diye sorsun ve öyle oy kullansın” dedi.
İKİ SEÇENEK VAR; DEMOKRASİDEN YANA OLANLAR VE DİKTA YÖNETİMİNDEN YANA OLANLAR
24 Haziran seçimlerinin önemine dikkat çeken CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iki seçenek olduğunu, bu seçeneğin demokrasi ya da dikta yönetimi olduğunu belirterek, devletlerin liyakat esasına göre çalışması durumunda bir sorun olmayacağını ancak tek adam yönetiminin bir devletin sonu anlamına geleceğini söyledi ve kanaat önderlerinden destek ve oy istedi:
“İki seçenek var. Demokrasiden ve dikta yönetiminden yana olanlar. Demokrasiden yana olanların yeri bellidir, Millet İttifakı. Tek adam yönetiminden yana olanlar Cumhur İttifakı. Hangi Cumhurdan bahsediyorsun. Devleti bir kişiye teslim ediyorsun. O devletin sonu yoktur bir kişiye devleti teslim edersen. Tarihte de böyle olmuştur. Devlet liyakat üzerine inşa edilir. En kolay yönetilen toplum devlettir. Liyakat olduğunda o devlette herşey tıkır tıkır yürür. Almanya’da 4 ay hükümet kurulmadı. Hiçbir sendika, işçi, işveren ne olacak halimiz demedi. Çünkü devlet çalışıyordu. Belçika’da 1,5 yıl hükümet kurulmadı. Ama kimse çıkıp da hükümet niye kurulmadı demedi. Çünkü devlet bütün mekanizmalarıyla çalışıyor. Ama siz devlete müdahale edip herşeyi ben yaparım derseniz o zaman devlet yürümez. Bu seçimler sıradan seçimler değil. Demokrasimizi güçlendirmek zorundayız. Bu toplantıları yapmamın nedeni de bu. Sizler toplumun kanaat önderlerisiniz. O kitleye bunları aktarın. Benim kadar sizin de sorumluluğunuz var. Güzel bir Türkiye’yi yeniden inşa etmek istiyoruz.”
ONLARI EZİK İNSANLAR OLARAK ASLA TANIMLAMIYORUZ
AK Parti Yalova Milletvekili Meliha Akyol’un Balkan göçmenleri için söylediği ‘Ezik insanlar’ söylemine tepki gösteren CHP Lideri Kılıçdaroğlu,
“Trakya’dan insanlar Türkiye’ye yerleşti. Onlar gelirken kültürlerini de getirdiler. O kültür de o müzik de bizim. Onları her zaman saygıyla karşılıyorum. Milletvekili, bakan oldular, iş dünyasında başarılar elde ettiler. Onları ezik insanlar olarak asla tanımlamıyoruz. Onlar başımızın üzerinde. Dolayısıyla biz kendilerine şükran borçluyuz. Yılların baskısına rağmen asla kültürlerinden kopmadılar. İnançlarından, Türkçelerinden kopmadılar. Osmanlıdan bu yana dik ve onurlu duruş sergilediler. O nedenle biz Balkanlarda yaşayanlar için de gelip yerleşenler için de saygımızı eksik etmedik. Balkanlara da buradan sevgiler ve saygılar gönderiyoruz” diye konuştu.
HAYSİYETİN, ONURUN VARSA O GÖREVDEN İSTİFA EDECEKSİN
Danıştay Üyesi Aysel Demirel’in partisinin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce aleyhine tweet atmasını sert bir dille eleştiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Demirel’i istifaya çağırdı.
ONURSUZ İNSANLAR GÖREVLERİNİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDERLER
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bağımsız olması gereken hakimlerin talimatla hareket etmelerinin kabul edilemez olduğunu ve Danıştay Üyesi Aysel Demirel’in tarafsızlığını yitirdiğini, attığı her imzanın şaibeli olduğunu söyleyerek, tepkisini şöyle dile getirdi:
“Adalet, bağımsız yargı istiyoruz. Saray hakimlerini istemiyorum. Hiçbir makam ve mevkiden talimat almayan hakimler istiyoruz. Sarayın atadığı ve sarayın kölesi olan bir hakim aleyhine sayın Muharrem İnce aleyhine, tweet atıyor. Yargıya saygın varsa o görevden istifa edersin. Et kardeşim. Şu ana kadar istifa etmedi. Haysiyetin, onurun varsa, yargıç kimliğin varsa derhal istifa edeceksin. Senin vereceğin kararların tamamı şaibelidir, attığın her imza şaibelidir. Sarayı kölesi olan bir yargıç koltuğuna oturamaz. O hakim değil, haysiyetli, onurlu biri değil. Olsaydı görevinden istifa eder ve AK Parti kadın kollarına üye olurdu. Saygı duyardım. Hem hakimlik koltuğunda oturacaksın hem siyaset yapacaksın. Olmaz. Bir partinin genel başkanı hakim tayin edemez. Tweet atan hakimin görevinden istifa etmesi lazım. Haysiyetli, onurlu biriyse. Danıştay Başkanına da çağrı yapıyorum. Elinden istifa dilekçesini al. Çay toplamaya gittiğini biliyorum. Ama hiç kimse yargıya o hakim kadar saldırmadı. Onun istifa etmesi lazım. Onursuz insanlar görevlerini sürdürmeye devam ederler. Çünkü onların onur ve haysiyetleri sarayın ipoteği altındadır.”
HAYIR KESİNLİKLE ESKİYE DÖNMEYECEĞİZ
Parlamenter sisteme geri dönme taleplerini iktidar partisinin ‘eskiye dönmek istiyorlar’ şeklinde yansıtmasının da kabul edilemez olduğunu kaydeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
“Parlamenter sistem geçeceğiz dediğimizde eskiye mi döneceksiniz diyor. Hayır kesinlikle eskiye dönmeyeceğiz. Eskiyi biz eleştiriyorduk zaten. Gerçek anlamda demokrasiyi Türkiye’ye getireceğiz. Hiçbir vesayet kurumu olmayacak” dedi.
CHP ELİTLERİN PARTİSİ DİYORLAR, TAŞERON İŞÇİNİN DERDİNİ KİM DİLE GETİRDİ KARDEŞİM?
Partisinin elitlerin partisi olarak gösterilmeye çalışılmasını eleştiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz gerçek anlamda halkın partisiyiz. CHP elitlerin partisi diye söylüyorlar. Taşeron işçinin derdini kim dile getirdi kardeşim? Biz getirdik. Taşeron işçi eğer bugün kısmen kadro almışsa hakkımı helal etmek için onlardan oy oy oy bekliyorum” dedi.
LONDRA’YA GİDİP BANA BORÇ PARA VERİN DİYE YALVARIYORLAR
16 yılda faiz lobilerine ayrılan paranın 151 milyar 34 milyon dolar olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı ve bürokratların Londra’ya gidip borç para istediğini savunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu,
“Son 16 yılda faiz lobilerine ayrılan para 151 milyar 34 milyon dolar. Erdoğan, bakan Londra’ya gidiyor, Merkez Bankası başkanı, bürokratlar. Niye ve hangi gerekçeyle gidiyorsunuz? Bana borç para ver diye yalvarıyorlar. Türkiye’ye geliyorlar, dış güçlerin oyunu diyorlar. O zaman bankada yakala. Onu seçimden sonra yapacağım diyor. Sen onları enayi mi sanıyorsun. Dışarıya habire para çıkıyor. Merkez Bankası’na müdahale ettiği için. Dolar yükselmiyor, yerinde duruyor. Değeri düşen TL. Türkiye’de TL sürekli değer kaybediyor. Niye tersini söylüyorsunuz. 687 milyar dolar içeriye faiz ödendi. Biz faize karşıyız diyorlar. Utanmasalar sıkılmasalar bu parayı CHP ödedi diyecekler. Bu parayı 81 milyon ödüyor. Çiftçi emekli esnaf memnun değil. Sanatçı, sanayici, işçi memnun değil. Tamamı alın teri dökerek para kazanmak istiyor. Bir sınıf var rantiye sınıfı. 16 yıldır rantiye sınıfına hizmet ediyor iktidar” diye konuştu
Kılıçdaroğlu, konuşmasına bu sözlerle başladı. ” İzmir’de bulunmaktan son derece mutluyum. Türkiye’nin gözbebeği İzmir. İnsan haklarına saygı duyan bir kent olan İzmir. Doğanın korunması için her türlü çabayı gösteren İzmir. İzmir’in milletvekili adayı olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum.
Siirt’ten acı bir haber aldık. Ailesine sabırlar diliyorum. Hepimizin başı sağolsun. Teröre karşı tek yürek olmak zorundayız. Hangi kimlikten, inançtan olursa olsun atacağımız en önemli adım teröre karşı ortak adım atmak. Terör bizim başımızın belasıdır. Ortak mücadele etmek zorundayız. Tüm şehitlerimize ve gazilerimize saygılarımızı sunuyoruz. Onlar bizim onurumuz ve gururumuz”
ŞEHİTLER ARASINDA AYRIM OLMAZ
Acı tablo şu; şehitler arasında ayrım olmaz. O ayrımı yapanlar asla ve asla vatansever değildir. Aramızda muhtarlar, hemşehri derneklerinin başkanları var. Akademik ve meslek odaları ve meslek odalarının başkan ve temsilcileri var. Fatih’in aylık namesi verildi
ARADA BİR SİZİ SARAYA DAVET EDERLER AMA…
Arada bir sizi saraya davet ederler. Ama bir kişi konuşur. Ne konuştuğu belli değil. Sizleri kullanırlar. Politik argüman olarak sizleri kullanırlar. Ama biz CHP olarak muhtarların sorunlarını çözmeyi toplumun önüne koyarız. Muhtarların demokrasinin temel taşıdır. Bu topraklarda yapılan ilk seçim muhtarlık seçimidir. 1833 yılında Taşköprü’de yapıldı. Sarayın bundan zinhar haberi yoktur. Muhtarların sgk pirimlerini yatırmazlardı. Her yerde dile getirdim en sonunda bir adım attılar. Şimdi başka projelerimiz var. Onları güçlendirmemiz lazım. Yasal olarak güçlendirmemiz lazım. Yapılacak ilk iş 134 maddeden oluşan Muhtarlar Temel Kanunu hazırlamak. Bunu hazırladık. Allah nasip eder sayın İnce Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturursa yapacağız. Demokrasi kültürünü yaşatacağız bu ülkede.
MUHTARLIK KANUNU’NU SÜRATLE PARLAMENTODAN GEÇİRECEĞİZ
Muhtarlık Kanunu’nu süratle parlamentodan geçireceğiz. Her muhtarın bir mekanının olması lazım. Öyle muhtarlıklar var ki burası nasıl bir yer diye şikayet ediyordu. Tüm muhtarlar için yasal olarak mbir mekan istiyoruz. Seçildikten sonra nereye oturacağını bilmeli. Sadece bu mu hayır. Sizlere mutlaka ya belediyenin ya il genel meclisinin bir eleman tahsis etmesi lazım. Siz olmadığınız zaman yerinize bakmalı. Ama bu kanuna hüküm konularak olması lazım.birilerinin lütfuyla değil. Belediye başkanı ya da valiyi eleştirdiğinizde ben elemanımı geri çekebilirim diyebilirim. Bunun için yasaya hüküm konulacak ve sizlere bir eleman tahsis edilecek.
MUHTARLAR BİRLEŞİK OY PUSULALARIYLA SEÇİME GİRECEK
Bu yeterli mi? Değil. Muhtarın mahallesiyle ilgili belediye meclisinde bir konu görüşülecekse muhtar söz ve karar yetkisine sahip. Katılacak üye gibi konuşacak, oylamaya da katılacak, söz ve karar sahibi olacak. Yeterli mi? Hayır. Milletvekili ve belediye başkanlığı seçimlerine katılıyorsunuz. Birleşik oy pusulası vardır. Kulübede küçük bir kağıt vardır. Rakip muhtar gider diğer muhtarın pusulalarını alır cebine koyar gider. Bana hiç oy çıkmadı der muhtar. Sizin seçimlerinizin de milletvekili seçimleri gibi birleşik oy pusulalarıyla yapılması lazım. İktidar tarafından bugüne kadar dile getirilmiş değil söylediklerimizin. Muhtarlık kurumu ne kadar güçlü olursa demokrasi o kadar güçlü olur.
MUHTARLARIN AYRI BİR BÜTÇESİ OLACAK, BUNU KANUN HÜKMÜ HALİNE GETİRECEĞİZ
Belediyenin valiliğin bütçesi var. Muhtarlar da seçiliyor. Onların neden bütçesi yok. Hangi gerekçeyle yok. Muhtarlık kurumuna da bir bütçe sağlayacağız. Bir yoksul aile var. Üniversite sınavlarını kazandı diyelim. Ailede para yok. Muhtarın kapısını çalacak? Yol harçlığını karşılayacak muhtar. Bizim muhtara bütçe tahsis etmemizin gerekçesi budur. Nereden karşılanacak? Emlak vergisinin belli bir oranı muhtarlık bütçesi olarak muhtarlara tahsis edilmelidir. Hiçbir makam demokrasilerde denetimsiz değildir. İster Cumhurbaşkanı ister aşağıda muhtar. Bütçenin denetimi de merkezi yönetim tarafından yapılmalıdır yerinde kullanılıp kullanılmadığına dair. Yeterli mi? Hayır. Semtin sakinlerinden kimlerin fakir olduğunu muhtarlar bilir. Bütün sosyal yardımların muhtarlar aracılığıyla yapılması lazım.
BİNLERCE MUHTARDAN OY İSTİYORUM OY, ONURLU ŞEKİLDE MUHTARLIK YAPACARKSAN OYUNU CHP’YE VERECEKSİN
Türkiye’de binlerce muhtarımız var. Binlerce muhtardan oy istiyorum oy. Onurlu bir şekilde muhtarlık yapacaksan oyunu CHP’ye vereceksin. İki tane oy pusulası gelecek önünüze. Cumhurbaşkanlığı için de söz ve garanti veriyorum, aynı şekilde Muharrem İnce’ye. Genç, dinamik, enerjik arkadaşımız var. Adı Muharrem İnce. Oyunuzu ona verin. Millet İttifakındaki bütün partiler aşağı yukarı muhtarlık içinde aynı düşünceler içinde. Dolayısıyla biz bütün muhtarların oylarına talibiz. Biz öyle lafla şunla bunla ya da hamasetle oy istemiyoruz. Neyi nasıl yapacağımızı gayet açık ve net ortaya koyarak yapıyoruz.
BİZ DEMOKRASİYİ SAVUNUYORUZ DİYORLAR, ZİNHAR İNANMAYIN
Stk’ların güçlendikçe demokrasi de güçleniyor. Siyasi partiler belli amaç için bir araya gelirler. Ama STK’lar farklı siyasi partilerden düşüncelerden olan insanlardan oluşur. Hayvan haklarını korumak için biraraya gelirler. Yardım almadan gönüllü kuruluşlar olarak amaçlarını gerçekleştirirler. Onların güçlenmesi çok önemli. Önümüzdeki 50 ya da 100 yıl içinde siyasi partilerin yerini stk’ların alacağını söylüyor bazı siyaset bilimciler. Çünkü onlar gönüllülük esasına göre çalışır. Demokrasiyi savunan, gereklerini yerine getiren , siyasette rakibimiz olan bir partiye seçimlere girmesin diye kumpas kurulduğunda o kumpası bozan bir siyasi partiyiz. 15 milletvekili vererek o kumpası bozan bir siyasi partiyiz. Her türlü yolu denedik. Biz demokrasiyi savunuyoruz diyorlar, zinhar inanmayın.
NASIL OLUR DA EMEKLİ AYLIĞINDA BU KADAR DÜŞÜŞ OLUR, HANGİ SENDİKA BUNA İTİRAZ ETMEZ
Chp Lideri iktadara yönelik eleştirilerini sürdürdü: “Sosyal güvenlik sisteminde reform yaparız diye çıktılar. Emekli olmak istiyorum dendiğinde kendisine bağlanacak aylık 718 liradır. Eğer bu kişi, 1 Ekim 2008’den önce dilekçe verip emekli olsaydı, alacağı emekli aylığı 1822 lira olacaktı. Hangisi sendika buna itiraz etmez? Nasıl oluyor da emekli aylığında bu kadar ciddi bir düşüş oluyor. Bunun adı reform mu arkadaşlar? Buna reform denir mi? Emeklilik yaşı değiştirildi. 43 yaşında emekli olabiliyordu, 5 bin gündü pirim ödeme sayısı ve 1800 lira alabiliyordu. Sözde reform yaptılar. 5 bin gün 7 bin güne çıktı. 34.43’ten 65’e çıktı. Daha fazla pirim ödeyip daha geç emekli oluyor ve daha az emekli aylığı alıyorsunuz. Sendikaların çıkıp kıyameti koparması lazımdı. Bunu kim dile getirdi? Biz dile getirdik. Niçin? Emeğin hakkını teslim etmek için. 1 milyon 644 bin kişi 1500 liranın altında emekli aylığı alıyor. Bu kişilerin hakkını ve hukukunu koruyan tek siyasi parti biziz. Bütün emeklilere sesleniyorum, onurunla yaşamak istiyorsan, bu ülkeye hizmet ettim benim de insanca yaşama hakkım var diyorsan, oy vereceğin tek bir parti vardır, onun adı da CHP’dir. Yıllar yılı söyledik iki ikramiye vereceğiz diye. Kıyameti koparıyorlardı. Para da imkan da var ikramiye alacak emekli de var. Rantiyeye çalışıyorlar. Vermediler veremediler. Aramızda dağlar kadar fark var”
800 LİRAYLA GEL DE GEÇİN DİYE SORUN SARAYDAKİ ZATA
“Emeklinin hakkını neden korumuyorsunuz diye soruyorum. Ne yaparsak yapalım sırtına da binsek ağzından lokmayı da alsak gelip bize oy verecek diyorlar. Bu düşünce insan haklarına aykırıdır” diyen Genel Başkan , “Bütün emeklilerin düşünmesi lazım. Ayda 400-800 lira emekli aylığı alan var. Bir de 800 lirayla sen geçin bakalım diye sorun saraydaki zata. Biz seçim bildirgemize koyduk. Hiçbir emeklinin aylığı 1500 liradan düşük olmayacak. Her ay bin lira kestiler. Açık 34milyar lira SGK’da şimdi. Koltuk merakı olanlar Türkiye için düşünemezler. Düşündükleri sadece kendi çıkarları. Mücadele eden sendikalar da var. Haklarını yemeyelim. Onlara da nefes aldırmıyorlar. Az bile yapmışlar size. Oy verirseniz ağzınızdaki lokmayı bile alırlar. Kırıkkaleliler’e de söyledim. CHP’lilerin de hatası var. Sen gidip vatandaşın derdini dinledin mi? Biz gerçek anlamda halkın partisiyiz.CHP elitlerin partisi diye söylüyorlar. Taşeron işçinin derdini kim dile getirdi kardeşim? Biz getirdik. Taşeron işçi eğer bugün kısmen kadro almışsa hakkımı helal etmek için onlardan oy oy oy bekliyorum.Asgari ücreti hükümetin gündeminde değildi. 1500 lira net olacak dediğimde kıyameti koparıyordu. Bütün belediyelerimiz net 1500 lira yaptı. Erzurum Çat belediyesi bile öyle yaptı sadece İzmir değil. Para var da sen yapmak istemiyorsun, sen rantiyeye çalışıyorsun. İzmir’de rahat edebilirsiniz ama geldiğiniz topraklarda akrabalarınız var. Onlara telefon edeceksiniz, söyleyeceksiniz. İzmir’de huzur içinde yaşıyoruz, ama siz İzmir gibi yaşamak istiyorsanız, o zaman CHP’ye oy vereceksiniz” ifadelerini kullandı.
MESLEK ODALARINI KUTLUYORUM
Kılıçdaroğlu, “Akademik meslek odaları hükümetin baskısı altında ama onurlarıyla ve dik görev yapıyor. Kendilerini gerçekten kutluyorum. Hiçbir zaman güce ve iktidara boyun eğmediler. Söyledikleri her sözün ardında durdular. Sözüm söz demokrasiyi Türkiye’ye getireceğim. Yeri geldiğinde CHP’yi de eleştirecekler. Çünkü biz demokrasiden, insan haklarından yanayız. Düşünceye sınır getirilmesini asla kabul etmiyorum. Her inanca, yaşam tarzına, kimliğe saygılıyız. İnanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmak toplumu ayrıştırır” açıklamasında bulundu.
CEBİNDEN YAPTIYSAN EYVALLAH AMA..
Genel başkan konuşmasıni bu sözlerle sürdürdü: “2 trilyona yol ve köprü yaptık diyorlar. Kaça yaptınız diyoruz. Yola ve köprüye kim karşı çıkar? Cebinden yaptıysan eyvallah. Ama vergilerle yaptıysan kaça yaptın diye sorma hakkımız var. Bizim belediye başkanlarımız harcadıkları her kuruşun hesabını verirler. Neden? Demokrasinin gereği. Bu para belde halkından toplanan vergilerden gelen paradır”
KİME GİTTİ BU PARA?
Kılıçdaroğlu, “Sabuncubeli Tüneli var. 4 km var. 536 milyon dolara mal etmişler. 134 milyon lira km maliyeti. Bir de bizim Buca Tüneli var, 2,5 km var. Km maliyeti 44 milyon lira. Arada 100 milyon var. Kime gitti bu para? AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, AK Parti’ye vereceğin her oy harama ortak olmaktır. Kul hakkı yiyenlere destek olma. Harama ortak olma. Hesabını veriyorsa başımın üstünde git oyunu ver. Köprüyü kaça yaptın diyorum, sen köprüye karşısın diyorlar. Niye karşı olayım? Kaça yaptın diyorum. İstanbul da Ankara da İzmir de metro yapıyor. Biri elli milyona öbürü 150 milyona mal ediyor. Nasıl oluyor bu? Üstelik İzmir bunların tamamını kendi imkanlarıyla yapıyor. Ankara ve İstanbul biz beceremiyoruz diyor” diye konuştu.
İZMİR TRAMVAYI ÖRNEĞİ
Antalya’ya tramvay yapıyorlar. 23 km tramvay 697 milyon liraya mal oluyor. İzmir de yapıyor. 21km. Araç dahil 392 milyon lira. Bu vurgun nereye gidiyor? O nedenle ben AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, hiçbir zaman oy verenleri suçlamadım, hiçbir sorun yok bunda, her siyasi parti benim için saygındır. Ben siyasi parti yöneticilerini yani ülkeyi yönetenleri eleştiriyorum. Ülkeyi yönetenler yolsuzluk yapıyorlar. Fakir fukaranın ekmeğine el uzatıyorlar. 17 milyon yoksul var. Bu seçimler sıradan seçimler değil.
Toplantının soru cevap kısmı basına kapalı gerçekleştirildi.