Kemal Kılıçdaroğlu Yerel Medya’ya seslendi: İktidarın yasaklarıyla beraber mücadele edeceğiz

Kemal Kılıçdaroğlu Yerel Medya’ya seslendi: İktidarın yasaklarıyla beraber mücadele edeceğiz
  • 7 Ekim 2023 13:25

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu bugün Marmaris Belediyesi tarafından 3’üncü kez gerçekleştirilen ‘Yerel Medya Çalıştayı’nda basın emekçileri ile bir araya geldi.

Türkiye’nin bir çok ilindeki yerel medya mensupları Marmaris’te gerçekleşen çalıştaya katılım sağlarken Kılıçdaroğlu ise Yerel Medyalara karşı iktidar tarafından uygulanan yasaklara karşı ‘Birlikte mücadele’ mesajı verdi.

“ETİK DEĞERLERE KARŞI OLAN HER ŞEYE KARŞI MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR”

Kılıçdaroğlu, ‘Hayatımda bu kadar bölünen, ayrışan, düşmanlaşan bir medya yapısı görmedim; ilk kez karşılaşıyorum. ‘300 – 400 bin tirajımız var’ deniliyor, hepsi hikaye. ‘Gerçek tirajlar üzerine yardım edin’ dedim. Süreç yanlış gittiği için medya ve halk arasındaki ilişkilerde de güven erozyonu çıkıyor. Bunun bir şekilde kapatılması lazım. Doğru haberlere erişim yasağı hiç olmazdı, bunu da yapmaya başladılar. İktidarı, bakanı eleştiriyorsunuz mahkemeden istediği kararı çıkarıyor ve habere erişim yasağı geliyor. Yargı kararı ile haksızlıklar bir şekilde geniş kitlelerin duymasına engel olunuyor. Bunu beraber mücadele ederek kaldıracağız. Etik değerlere aykırı olan ne yapılıyorsa ona karşı mücadele etmemiz gerekiyor.’ ifadelerini kullandı.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun çalıştaydaki açıklamaları şu başlıklar ile devam etti:

21. yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyorum. Basın milletin müşterek sesidir diyor Atatürk. Acaba basın bugün aynı konumda mı? Bunu medya mensuplarının sorgulanması lazım. Bir siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu sağlıklı eleştiri. Çünkü siyasetçi bazen çalışma koşulları içinde, yoğun ortamda yaptığı hataları fark edemeyebilir.

Kemal Kılıçdaroğlu Yerel Medya'ya seslendi: İktidarın yasaklarıyla beraber mücadele edeceğiz

İNSAN HAKLARI KONUSUNDA ORTAKLAŞMALIYIZ

Bir sorunlar yumağı ile karşı karşıyayız. Demokrasinin temel kurumları vardır. Güçler ayrılığı ilkesi diyoruz. Gelişmiş demokrasilerde 4. Ayak vardır, o da medya. Medya demokrasinin ana aktörlerinden birisi olarak yasama, yürütme, yargı gibi bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Bizde ise ne halde olduğunu anlatmayayım. Medyanın içinde bulunduğu pozisyon da pek iç açıcı değil. Hepimizin bu sorunu çözmek için düşünmesi lazım. Ortaklaşacağımız konular olmalı. Öyle bir noktaya geldik ki, ortaklaşamıyoruz. Demokrasi, insan hakları, yolsuzluklar konusunda ortaklaşmalıyız. Yolsuzlukların el üstünde dolaştığı bir Türkiye’den bahsediyoruz. Hangi alana ülkenin sürüklendiğini hepimizin oturup düşünmesi lazım. Hepimizin sorumluluğu var. Özellikle medyanın sorumluluğu belki benden de fazla. Ortaklaşacağımız konuları büyütürsek siyaset kurumunun yanlışları, siyasetçinin daha dikkatli adımlar atmasını konuşmasını sağlarız. Bu görev demokrasilerde medyaya düşüyor.

BASIN HÜRDÜR SANSÜR EDİLEMEZ

Medya üçünü de denetleyen, geniş kitlelere duyuran bir ortam. Anayasamız var bizim. Anayasamız diyor ki, basın hürdür, sansür edilemez. Basın şu anda böyle mi? Basın evi kuracaksanız bir yerden izin almanıza bile gerek yok diyor Anayasa.
Sizin kaleminiz güçlü olduğu sürece Türkiye kurtulur. Türkiye’nin bu otoriter rejimden kurtulmasının yolu sizden geçiyor.  Medyaya düşmanlık olur mu? Dünyanın her tarafında medya özgürce yayın yapar ve tüm siyasal aktörler onlara saygı duyarlar. Siz ne kadar kapanırsanız baskıcı yönetim o kadar memnun olur çünkü kendisini eleştirecek hiç kimse kalmaz.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Başkan Duman’dan emek ve dayanışma vurgusu

TRT TARAFSIZ DEĞİL

Şu anda çok ciddi bir çürüme ile karşı karşıyayız. ama umudumu yasama yürütme yargıda değil; umudumuz medyada. Çürümeye karşı direnecek olan sizsiniz. Burada bir çürüme var diyeceksiniz. Hayatımda bunun 22.5 yılı medyada geçti. Hayatımda bu kadar bölünen, ayrışan bir medya yapısı hiç görmedim. İlk kez tanık oluyorum. Oysa tam tersi bir atmosferin uyumun olması gerekirdi. Etik değerlerin olması gerekirdi. Basın İlan Kurumu ve RTÜK’ün infaz kurumları haline geldi. TRT tarafsız yayıncılık yapmıyor. .Beraber mücadele etmeliyiz. Medya mensubu olmak, etik-ilkelerin varsa ona karşı mücadele etmek demektir. Parçalanan bir medya iktidarın işine gelir. Bölersiniz ondan sonra istediğiniz gibi yönetirsiniz.

CAN ATALAY, OSMAN KAVALA VE ÇİĞDEM MATER AÇIKLAMASI

Dün Can Atalay, Osman Kavala, Çiğdem Mater’i ziyaret ettim, onları dinledim. Eğer adalet diye bir kavramı hepimiz içselleştirirsek haksızlığa uğrayan kişinin kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadan, haklı bir mücadele veriyorsa bana göre medya görevini büyük ölçüde yapmış olur. İnsanların düşüncelerini açıklamaları nedeniyle gözaltına alınmaları 21. Yüzyılın Türkiye’sine yakışmıyor. Bizim aykırı düşüncelere ihtiyacımız var. Farklı düşündü diye gazetecilerin gözaltına alındığını, tutuklandığını yaşıyoruz.
21. yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyorum. Basın milletin müşterek sesidir diyor Atatürk. Acaba basın bugün aynı konumda mı? Bunu medya mensuplarının sorgulanması lazım. Bir siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu sağlıklı eleştiri. Çünkü siyasetçi bazen çalışma koşulları içinde, yoğun ortamda yaptığı hataları fark edemeyebilir.

YEREL MEDYAYA EKONOMİK AMBARGO

Ekonomik kriz var, büyük sorunlar yaşanıyor. Yerel medyanın ne kadar büyük sorunlarla karşılaştığını bana aktarıyorlar. Ama geldiğimiz nokta da iki alanda ciddi tasarruf yapıldı. Çocukların bir öğün yemeğini kestiler. 2. Sizinle ilgili tasarruf genelgesi çıkardılar. Günlük gazete almayacaksınız diye genelge çıkardılar. Tam tersine belediye başkanı o gazeteyi almalı, görmeli. Benimle ilgili eleştiri var mı yok mu diye. Medyaya düşmanlık olur mu? Dünyanın her tarafında medya özgürce yayın yapar ve tüm siyasal aktörler onlara saygı duyarlar. Siz ne kadar kapanırsanız baskıcı yönetim o kadar memnun olur çünkü kendisini eleştirecek hiç kimse kalmaz.

BEN İTİRAZ EDİYORUM, SİZİN DE ETMENİZ  LAZIM

Kamu ilanları. Bakıyorsunuz, belli gazetelere kamu bankalarının ilanı var, tam sayfa. Belli gazetelere ise hiçbiri yok. Benim, sizlerin vergileriyle. Ordaki çalışanların aylıklarını da bizler ödüyoruz. Nasıl oluyor da kamu bankası sadece belli tv kanalları ve gazeteleri besler. Diğerleri gazete, tv değil mi, internet sitesi değil mi? Bir taraf cezalandırılır, öbür tarafa istedikleri kadar ilan verilir. Ben itiraz ediyorum, sizin de itiraz etmeniz lazım. Kamu denetçiliği kurumuna da başvurduk, itirazla kalmadık. Bu, bizim alanımıza girmiyor dediler. Maaş almak için mi oturdunuz oraya. Evet. Ballı maaş almak için oturdular.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.