İzmir’in işgaline ait hiç bilinmeyen belge ve fotoğraflar sergilendi!
İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun ve büyük yangının yüzüncü yılı dolayısıyla hazırlanan ‘Ateş Çemberinde İzmir-İşgalden Kurtuluşa’ Sergisi, Karşıyaka Belediyesi tarafından kente kazandırılan ‘Çatı Bostanlı’da İzmirliler ile buluştu. Küratörlüğünü koleksiyoncu ve araştırmacı Aybala Yentürk’ün üstlendiği sergi; Nejat Yentürk koleksiyonu ve arşivinden seçilen fotoğraf, belge, gazete, kitap ve haritalar ile kent tarihine ışık tutuyor. Ayrıca Karşıyaka’nın ilk belediye başkanı Fikri Altay’ın torunu olan Zafer Falay ve ailesinin arşivinden sergiye taşınan Yunan general Trikupis’e ait kamçı ile Cem Karagözlü’nün anneannesinin 9 Eylül için kendi elleriyle diktiği bayrak, en çok dikkat çeken materyaller arasında yer alıyor.
MİLLİ MÜCADELE SEMBOLÜ
Ateş Çemberinde İzmir-İşgalden Kurtuluşa Sergisi’ne katkı sağlamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Zafer Falay “Yunan ordusu ve general Trikupis 2 Eylül 1922 tarihinde Uşak’ta resmen teslim oluyor. Yunan generalin kılıcı Atatürk’e ve İnönü’ye, kamçısı da dedemin kardeşi Fahrettin Altay’a hatıra olarak veriliyor. Üst tarafı fildişinden yapılmış, üzerinde T harfi ile Yunan kraliyet amblemi olan gümüş bir yüzüğün bulunduğu bu kamçı Milli Mücadele’nin bir sembolü olarak o tarihten bu yana ailemizde. Yunanistan’dan, müzelerden çok isteyenler oldu ama vermedik, ailemizde kalmasını istedik. Ateş Çemberinde İzmir-İşgalden Kurtuluşa Sergisi’nde bu sembolü İzmirliler ile paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Karşıyaka Belediyesi’nin hizmete sunduğu Çatı Bostanlı da kentimizin çok önemli bir ihtiyacıydı. Eski bir Karşıyakalı olarak, hem bu değerli sanat alanı için hem de sergi için Karşıyaka Belediyesi’ni ve tüm emeğini geçenleri kutluyorum” dedi. Zafer Falay ve ailesi, Fahrettin Altay’ın İzmir yangını sırasında çektiği fotoğraflar ile kullandığı fotoğraf makinası ile de sergiye katkı sundu.
ZAFERİN BAYRAKLARI
1912 Karşıyaka Derneği Başkanı Cem Karagözlü de sergide sunulan Türk Bayrağı’nın öyküsünü şöyle anlattı: “Anneannemin anlatımıyla; 1919 yılında işgal altında yaşamaya başlayan İzmirliler evlerine kapanıyor, kırmızı-beyaz renklere hasret kalıyorlar. Türk Ordusu’nun 30 Ağustos’ta kazandığı büyük zaferin kulaktan kulağa yayılmasıyla birlikte her evde bir bayrak telaşı yaşanıyor. Kadınlar evlerindeki kırmızı ve beyaz kumaşlarla boy boy bayraklar dikiyor. Sevinç gözyaşlarıyla ıslanan bu bayraklar, 9 Eylül’de İzmir sokaklarını gelincik tarlasına dönüştürüyor. Sergideki de anneannemin kendi elleriyle o günlerde diktiği bayrak. Sergide yer alması, elbette bizim için büyük bir gurur kaynağı. Çok önemli materyallerin bulunduğu bu sergiyi herkes mutlaka gezmeli, özellikle çocuk ve gençlerimiz ziyaret etmeli. Emeklerinden dolayı Aybala ve Nejat Yentürk’ü kutluyor, Çatı Bostanlı gibi bir sanat alanını kentimize kazandırdığı için de Karşıyaka Belediyesi’ne teşekkür ediyorum.”
İŞGALDEN KURTULUŞA
Ateş Çemberinde İzmir Sergisi, Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in Yunanistan tarafından işgal edilmesiyle başlayan Milli Mücadele ve kurtuluş sürecini kapsıyor. Nejat Yentürk koleksiyonu ve arşivinden seçilen fotoğraf, belge, gazete, kitap ve haritalar eşliğinde hazırlanan serginin odaklandığı ana başlıklardan birini; Yunan ordusunun işgal boyunca Batı Anadolu’da meydana getirdiği tahribat ve zulümler ile Türk tarafının yaşanan olayları dünya kamuoyuna duyurma çabaları oluşturuyor. Osmanlı ve Ankara Hükümetleri ile Türk aydınlarının bu amaçla hazırladığı propaganda yayınları, sergide önemli yer tutuyor.
HİÇ BİLİNMEYEN BELGE VE FOTOĞRAFLAR
Sergi; 2022 Eylül ayının, İzmir’in işgalden kurtarılışının yanı sıra, tarihin gördüğü en büyük yangınlardan biri sonucunda yok oluşunun 100. yıl dönümü olduğuna da dikkat çekiyor. Ve ziyaretçileri, sıklıkla zihinleri meşgul eden “İzmir’i kim yaktı?” sorusuyla sınırlı kalmak yerine, üzerinde pek az konuşulan, hatta pek çok kişinin habersiz olduğu Büyük Taarruz sonrasında geri çekilen Yunan ordusunun Batı Anadolu’da yaktığı köy, kasaba, şehirler ve buralarda uyguladığı akıl almaz şiddet üzerinde düşünmeye davet ediyor. Bu bağlamda sergide yer verilen belgesel niteliğindeki fotoğraf ve filmler yüzyıl önce yaşanan trajik olaylara tanıklık ediyor. Çoğu devlet arşivlerinde bile bulunmayan, varlığından haberdar olunduğu halde görülmemiş belge ve fotoğraflara yer veriyor olması da serginin bir diğer önemli özelliği olarak gösteriliyor.
KARŞIYAKA’DA YAŞANAN OLAYLAR
Sergide işgal ve kurtuluş günlerinde Karşıyaka’da yaşanan tarihi olaylara da yer veriliyor. Yunan kralı Konstantin ve maiyetindekilerin Karşıyaka’da konaklaması, Türk ordusunun önünden kaçan Yunan askerlerinin Karşıyaka üzerinden kaçışları, 10 Eylül 1922 günü Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Karşıyaka’ya gelişi ve burada konaklaması bu olayların başlıcalarından.
Sergiye arşiv ve koleksiyonları ile katkıda bulunanlar arasında Prof. Dr. Yavuz Çorapçıoğlu, Uğur Yeğin, İnönü Vakfı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı ve Şişli Atatürk Müzesi de bulunuyor.
11 ARALIK’A KADAR AÇIK
Küratörlüğünü koleksiyoncu ve araştırmacı Aybala Yentürk’ün üstlendiği serginin tasarım ve kurulum süreci tümüyle Karşıyaka Belediyesi tarafından gerçekleştirildi. Bostanlı Şehitler Bulvarı üzerindeki katlı otopark binasının çatısında oluşturulan ‘Çatı Bostanlı’da 11 Aralık 2022 tarihine kadar açık kalacak olan Ateş Çemberinde İzmir Sergisi, pazartesi günleri hariç her gün 10:00-18:30, perşembe günleri ise 10:00-20:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.