İzmir’deki korkunç cinayetin perde arkası
Polis memuru Engin K.’nın kurşun yağdırdığı güvenlik görevlisi Yalçın Çakar’ın cenazesi İzmir Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından yakınlarına teslim edilirken cinayetin perde arkası da netleşmeye başladı.
Aliağa Devlet Hasta Hastanesinde görevli polis memuru Engin K. (43) tarafından öldürülen güvenlik görevlisi Yalçın Çakar’ın cenazesi İzmir Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından yakınlarına teslim edildi.
Çakar’ın Çiğli Devlet Hastanesi morgundan alınarak İzmir Adli Tıp Kurumuna getirilen cenazesine otopsi yapıldı.
Vücudunda 6 kurşun yarası tespit edilen Çakar’ın cenazesi otopsisinin ardından Aliağa’nın Yenişakran Mahallesi’nden gelen yakınlarına teslim edildi.
Evli ve 2 çocuk babası olan Çakar’ın 10 yıldır Aliağa Devlet Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, Çakar’ı vuran polis memuru Engin K.’nın ise yaklaşık 6 ay önce Aliağa ilçe emniyet müdürlüğüne atandığı ve hastanede çalışmaya başladığı öğrenildi.
Çakar ve Engin K’nın burada samimi arkadaş oldukları, olay günü de sabah hastanede birlikte kahvaltı yaptıkları belirtildi.
‘FETÖ’cü dedi’ iddiası
Öte yandan Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı da cinayeti çok yönlü soruşturuyor. Olaydan sonra hastanedeki diğer polislere teslim olan polis memuru Engin K.’nın verdiği ilk ifadede, “kendisine daha önce birkaç defa Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi dediği için Çakar’la konuşmak için odasına çağırdığını, ‘Bana neden FETÖ’cü diyorsun’ diye sorduğu sırada da sinirlerine hakim olamayarak silahını ateşlediğini, bu sırada kaç el ateş ettiğini bilmediğini ve yaşananlar için pişman olduğunu” söylediği öğrenildi.
Doktora ‘beni neden vurdu bilmiyorum’ demiş
Yalçın Çakar’ın cenazesini teslim alan amcası Ahmet Çakar da AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeğeninin çevresinde sevilen, yardımsever ve şakacı kimliği ile tanındığını ifade etti. Yeğeninin hiç kimseyle arasında bir sorun olmadığını dile getiren Çakar, öldüren polis memuru Engin K. ile arasında bir husumet olduğuna dair daha önceden bir duyumlarının olmadığını ifade etti.
Çakar, şöyle konuştu: “Yalçın, hastanede diğer arkadaşlarıyla sabah akşam bir arada duruyordu. En ufak bir sorunu yoktu. Yalçın kötü bir kelime de kullanmazdı, kimseye kötü davranmazdı. Polise ‘FETÖ’cü dediğine dair de bize daha önceden ve şimdi akseden bir konu yok. Biz hastanede neredeyse bütün arkadaşlarıyla konuştuk, bir sorun olduğu duyumu almadık. Olay bir dakika içinde yaşanmış ve bitmiş. Yalçın, bir dakika içinde bu polise kaç tane kelime söylemiş olabilir ki. Bu cinayeti polis tamamen tasarlayarak ve planlayarak işlemiş. Aldığımız bilgilere göre bu polis Aliağa’ya Foça’dan 6 ay önce sürgün olarak gelmiş. Bu sürgünden dolayı psikolojisi bozuk olduğu için böyle bir saldırıda bulunmuş olabileceğini düşünüyoruz.”
Çakar’ın kayınbiraderi Necati Ören de eniştesinin hiç kimseyle bir kavgasının olmadığını belirterek, “Hayata çok pozitif bakardı, kendi işini bırakır herkesin işine koşuştururdu. Bir arkadaşım bize haber verip ‘Yalçın silahla vuruldu’ dediğinde ‘bir trafik kazası olabilir, bir iş kazası olabilir’ dedim. Böyle silahla vurulacağı hiç aklıma gelmezdi. Hiçbir problem bize aksettirmedi. Ambulans doktoruna da ‘beni niye vurdu, ben ona ne yaptım’ demiş.” şeklinde konuştu.
Aliağa ilçesinde dün meydana gelen olayda Aliağa Devlet Hastanesinde görevli polis Memuru Engin K. aynı hastanenin güvenlik görevlisi Yalçın Çakar’ı silahla ağır yaralamış, Çiğli Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Çakar, müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. (AA)