Halil İbrahim Alpaslan; “ZORLU KONAK” BİR KENT SUÇUDUR!

    Abdullah Polat ile Manşet programının konuğu olan Halil İbrahim Alpaslan Çankaya’da kapatılan tekel binasının yerine yapılması planlanan Zorlu Konak projesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. İzmir’in Çankaya bölgesinde yer alan tarihi tekel binalarının yıkımına başlanması üzerine, Zorlu Holding’in projesini yürüttüğü “Zorlu Konak” isimli yapının çalışma faaliyetleri devreye girdi. Şehrin tarihi simgesi haline gelen Kadifekale’den daha yüksek olacağı öne sürülen yapının projesi birçok kez reddedildi.

Konuyla ilgili yorumlarda bulunan Alpaslan İzmir Mimarlar odası Şubesi’nin verdiği mücadeleyi ve hukuki süreci şu sözlerle aktardı; “Bu konu son dönemde sıklıkla gündeme geldi. Bizim de üzülerek takip ettiğimiz bir konu. Nasıl ki eski Kordon dokusunu kaybetti, apartmanlardan oluşan bir Çin Seddi var ve bunun sorumlularını iyi anmıyoruz. Benzer bir sorumluluğu hissediyoruz. Gelecek nesil kent merkezinin bu kadar sağlıksız bir şekilde yüksek yapıların korunduğu dönemin aktörlerini suçlayacaklardır. Büyük şehir belediyesinin Alsancak bölgesi için yürüttüğü revizyon planında yüksek yapılaşmaya imkân veren kararlar alındı. Kamuya ait yolun arsaya katılması gibi mevzuatı zorlayarak yüksek yapıların önü açıldı. Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği ve özellikle İzmir şube olarak defalarca Alsancak planlarını iptal ettirdik” dedi.

“BOŞLUKTAN YARARLANILDI”

2014 yerel seçimlerinde Konak Belediyesinde görevine başlayan Sema Pekdaş döneminin son yılında planı revize eden şirket yapı ruhsatı için tekrar başvurdu ve Aralık 2018 tarihinde yapı için ruhsat verildi. Mimarlar Odası’nın yaptığı plan itirazına mahkeme ret kararı aldı. Dava bir üst mahkemeye taşındı. Alpaslan; “İtiraz süreci devam etmekte olduğu halde boşluktan yararlanılarak, mal sahipleri tekrar ruhsat başvurusunda bulundu bir önceki Konak Belediyesi ’de ruhsatı verdi. Ruhsat da dava konusu haline geldi. Süregiden bir dava konusunu olan 1/1000 ölçek planın 1/5000 gibi üst ölçekli bir plana uymaması dolayısı ile üst ölçekli plana uymayan bu projeye ruhsat verilemez gibi bir argümana dayanarak hukuka müracaat ettik. Şaşırtıcı bir cevap aldık. Mahkeme; “doğrudan mimarlar odasının doğrudan zarar görmesi ihtimali yok” diyerek yetkisizlik kararı verdi.

“ÇEVRESEL FAKTÖRLER HESABA KATILMADI”

Projenin yanlış bir proje olduğunu ifade eden, projeyi “Kent Suçu” olarak nitelendiren Alpaslan; “Projelerin yapımına başlanırken çevresel faktörler hesaba katılmalı. Üst yapı değişirken alt yapı aynı kalıyor. Bölge trafiği bunu kaldırmaz. Şehir bunu kaldırmaz” dedi.