İzmir Barosu: “İdam çözüm değil” dedi
Selcan Şerifaki \ Gazete Ege
İzmir Barosu Adliye’nin 4. Katında son günlerde ülke gündemine oturan çocuk istimarıyla birlikte yaşanan çocuk ölümleri ile ilgili son günlerde dillendirilen idam cezasını masaya yatırdı. Basın mensuplarının karşısına geçen İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Yönetim Kurulu üyesi avukat İlke Erol, idam ve hadım cezasının çocuğa yönelik suçları önlemek adına çözüm olmadığını söyledi.
Erol, son dönemlerde artan ve görünür hale gelen çocuk cinayetleri ve çocuk istismarı münferit, sapık, hasta insanların idamı ve hadım tartışmalarına değinerek artık bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çizdi. Erol, “Evrensel değerlere uygun, bilimsel, çocuk hak ve özgürlüklerini esas alan devletin yükümlülüklerinin belirlendiği, hukuk güvenliğinin sağlandığı, toplumsal değer yargılarını koruyucu yöntemler belirlemelidir. Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te kurulması önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonlarının hızlıca kurulması, bekletilen ‘Çocuğa yönelik şiddeti önleme ulusal eylem planı’nın çıkması ve uygulanmaya başlanması, bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yürütülmesi ve bu çalışmaların kamu idaresi tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Çocuğa şiddet 3-5 münferit olaydan ibaret ele alınmadan, görünür olan ve olmayan çok sayıda şiddet türü ve vakasının mevcut olduğu, tüm istismar hallerinin bir bütün olduğu, çoğu zaman iç içe geçtiği bilinciyle hareket edilmelidir. İdam veya hadım çözüm değildir. Çözüm, zihniyetin değişmesidir. Zihniyet değişmediği sürece ve toplum bu konularda eğitilmedikçe, idam, suçları azaltmayacağı gibi, hak-hukuk-adalet kavramlarını da gölgede bırakacaktır” diye konuştu.
İzmir Adliyesi’nde Çocuk Hakları Merkezi’ne 2017 yılında 700’den fazla çocuğa yönelik suç başvurusu yapıldığını, 2018’in ilk 6 ayında ise bu rakamın 585 olduğunu belirten Erol, idam cezası ile ilgili düşüncelerini sıraladı: “İdam cezasının uygulandığı ülkelere bakıldığında, tüm örneklerde görüleceği üzere şiddet türünün ortadan kaldırılması için asla çözüm yöntemi olmadığı net olarak görülecektir. Çocuğa yönelen her türlü istismar için çözüm, çocuğa özgü adalet, koruma ve rehabilitasyondur. Bu bağlamda şiddete şiddet ile karşılık vermek yerine çocukların korunması odağında bütüncül çözüm üretilmelidir.”