İzmir AB’ye hazır

İzmir AB’ye hazır
  • 9 Mayıs 2016 13:23
  • A+
    A-

9 Mayıs Avrupa Günü’nde konuşan Başkan Kocaoğlu, İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin, AB üyesi olan ya da AB’ye girmek için başvuran birçok ülkeden daha iyi durumda ve hazır olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Yaşar Uysal ise ‘Avrupa Birliği-Türkiye ilişkisine bir film olarak bakarsak ‘İlişki durumu, karışık’a benziyor” değerlendirmesini yaptı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 9 Mayıs Avrupa Günü nedeniyle, “Türkiye- AB ilişkilerinde son durumun siyasi, ekonomik ve sığınmacı konusu perspektifinde değerlendirilmesi ve İzmir’in konumu” konulu bir panel düzenledi. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Avrupa Takımı üyeleri Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Can Baydarol, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayselin Gözde Yıldız ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal katıldı.

İzmir AB’ye hazır

REKLAM ALANI

“10-11 yaşlarındaydım”

Panelin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye’nin AB’ye üye olma mücadelesinin uzunluğuna dikkat çekerek, “Ülkemiz, Avrupa Birliği’ne üye olmak için müracaat ettiğinde ben 10 – 11 yaşlarındaydım. Bu süreçte çoğu ülke, hatta doğu bloğundan ülkeler de AB’ye girdiler. Biz hala AB’ye girme yolunda çalışmalarını sürdüren, bu işi en uzun süreli yapan tek ülkeyiz. Sabırla, AB’ye girmek için mücadele veriyoruz” dedi.

“Vizesiz seyahat abartılıyor”

Türkiye ile AB arasında imzalanan geri kabul anlaşması ve vize muafiyeti konusunda görüşlerini dile getiren Başkan Kocaoğlu, “Turistik vizesiz seyahat azımsanacak bir kazanım değil, ama bugün abartıldığı kadar da önemli bir şey değil. Azımsamıyorum, önemsiyorum ama siyasi içerikten, propagandadan ileri gitmeyecek bir konu. Vizeyle gideceksiniz, işadamlarına belli bir avantaj sağlayacak, güzel. Ama bu, 78 milyon insanın maksimum 500 bin – 1 milyonunu ilgilendiren bir konu. 78 milyonu ilgilendiren bir konu değil” dedi.

İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin AB üyesi olan ya da AB’ye girmek için başvuran birçok ülkeden daha iyi durumda ve hazır olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “Giderek de kendini geliştirmeye, çevre yatırımlarını ve kalkınmayı ön plana çıkararak ekonomisini güçlendirmeye, çevresini korumaya ve AB standartına yükselmeye çalışıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi katılımcı yönetim anlayışıyla, kentte demokrasiyi eksiksiz uygulamaya çalışarak AB normlarını yerelde yakalamış durumda” diye konuştu.

“Polisiye tedbirler başarılı olamaz”

Mülteci sorununa değinen Başkan Aziz Kocaoğlu, geçici değil kalıcı çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Avrupa Birliği, mülteci konusunda ‘Türkiye’de kalsın, 3 -5 milyon Euro neyse verelim’ mantığında. Hem AB hem Türkiye cephesinde 3 milyon Suriyelinin Türkiye’de kalması için vize muafiyeti sağlanması bir lütuf gibi sunuluyor. Suriye’deki, Afganistan’daki iç savaştan, Kuzey Afrika’daki açlıktan kaynaklı göçün yani, çaresiz insanların ölümü göze alarak çıktığı göç yolculuğunda Türkiye’nin payı sıfıra yakın. Esas buna neden olanlar, gelişmiş ülkelerdir. Oralardan her türlü kaynakları kendi menfaatleri için alan ülkelerdir. Bu sorunla onların uğraşması, gidermesi gerekir. Afrika’da susuzluk, açlık, iç savaşlar, çekişmeler, yokluk ve sefalet devam ederken siz Avrupa’da rahat oturamazsınız, diğer gelişmiş ülkeler rahat oturamaz. Bugün 3 milyon mültecinin bir kısmı da maalesef Ege ve Akdeniz’de yaşamlarını yitirdi. Bugün onları tutabilirsiniz belki, ama zor durumda olan insanları; beslenemeyen, suya ulaşamayan, insan haklarına ulaşamayan belli baskılar altında yaşayan insanların durumlarının iyileştirmezseniz, kendi ülkelerinde eğitim, sağlık, su, beslenme ihtiyaçlarını vermezseniz, kalkınmaları için proje vermezseniz bu göçler artarak devam edecek. Ocak ayında Ege sahillerinde buz gibi suda 5 kişilik şişme botlara 20 – 30 kişi çıkıyorsa, bu insanlar ölümü göze almış demektir. Bunun karşısında hiçbir güç, hiçbir polisiye tedbir başarılı olamaz”.

Bu haber ilgini çekebilir ->  KARAVANCILAR MENEMEN’DE BULUŞTU

İzmir AB’ye hazır

“Ahlaksız teklif”

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Avrupa Takımı Üyesi, Can Baydarol, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin Suriyeli mülteciler üzerinden geliştirilmesini “ahlaksız teklif” olarak nitelendirdi. Baydoral, “Bugün gelinen noktada ilişkileri hukuk üzerinden değil, insanlık trajedisi üzerinden konuşuyoruz. Bu ahlaksız senaryo konusunda vicdani bir  rahatsızlığımız olduğunun altını çizmeliyiz. AB’nin değerleri ayaklar altında. Olay küresel bazda çözülemezse paryatif bir vize anlaşmasıyla çözülemez” dedi.

Baydarol, “AB, vizeyi kaldıracak mı? Biz 3 milyon Suriyeli mülteciye ömür boyu ikamet, sağlık, eğitim hakkı vermemiz karşılığında biraz para ve vizesiz turistik seyahat hakkı kazanıyoruz. Burada kazançlı çıkan Avrupa Birliği. Türkiye’nin ise şantaj gücü var burada. Önü kesilmiş duran Ege’den giden mültecilerin tekrar aynı yollara başvurması Schengen sisteminin göçmesine neden olur. Ahlaki değil ama böyle bir görüntü var. Bu dönemin ruhunu da iyi okumak gerek. Yani biz makul bir devlet mi olmak istiyoruz yoksa bölgesel güç kavramıyla bütünleşen çevresine korku salan ülke mi olmak istiyoruz. Ciddi bir tercih sorunu var” diye konuştu.

‘İlişki durumu karışık’

Prof. Dr. Yaşar Uysal konuşmasında son dönemde yaşanan gelişmeleri anlatarak, “Avrupa Birliği- Türkiye ilişkilerine film olarak bakarsak ‘İlişki durumu, karışık’a benziyor” değerlendirmesini yaptı.

Yeni kavimler göçü tehlikesine dikkat çeken Yaşar Uysal, “Suriye sorununu neden Suriye’de çözmüyoruz” dedi. Prof. Dr. Uysal, ”Fakirlik zenginlerin de sorunu. Bunun yaratılmasında onların da payı var. 10 yıl içinde gelişmekte olan ülkelerin borçları silinmek zorunda kalınacak. Çünkü göçler sürecek. Sonra diyecekler ki ‘buraya gelene kadar kendi ülkelerinde refah içinde yaşasınlar’” diye konuştu.

Türkiye’de nitelik çöküntüsü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Uysal, “Hep bir otoriterleşme inadı var. Türkiye’nin aile içinden başlayarak demokrasiyi kültür olarak üretmesi gerek. Bilim ve teknoloji üreten bir eğitim sistemi olmalı. Kaynakları doğru kullanmalı, kamplaşmadan vazgeçmeliyiz, değerler değil projelerden beslenmeliyiz, hoşgörülü olmalıyız. Bunları yapmazsak hiçbir yere gidemeyiz” dedi.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.