Gruşçu’dan adaylığa yeşil ışık

GAZETE EGE \ SELCAN ŞERİFAKİ

CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, GAZETE EGE’ye özel açıklamalarda bulundu. Bacağındaki rahatsızlık nedeniyle İstanbul’da bulunamadığını dile getiren Gruşçu, Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da uzlaşı adayı olarak fark atacağına inandığını dile getirdi.
Konak’ta birçok proje ve düzenlenen eylemlerle ilçede fark yarattıklarını dile getiren Gruşçu, ilçe kongresinde tekrar adaylığa yeşil ışığı “Biz gerçek emekçileriz, gerçek örgüt emekçileriyiz. Bizim burada bulunma sebebimiz her birimizin bir ilçe başkanı olabildiği ve bu anlayışla hareket edebildiği bireysel anlayışı yıkabilecek ilkelerin iktidarının mücadelesini sonuna kadar verebilecek bir anlayıştır. O yüzden ilkelerimiz iktidar olacaksa, bunun mücadelesi devam edecekse, bireysel anlayışın süreceği bir anlayış devam edecekse öyle ise, devam etmememiz gerekiyor” sözleriyle yaktı.

Koltuk altı değnekleriyle çalışıyor
Bir süredir koltukaltı değnekleriyle gezen yinede ilçe çalışmalarını ihmal etmeyen Gruşçu, “Geçen hafta cumartesi çok hafif bir burkulma diye düşündüm fakat sonrasında üzerine basamadım. İç kanamadan dolayı ödem oluşmuş, tendon bağlarda yırtık çıkınca malesef tabiki uzatmak zorunda kaldım. Düz yolda yürürken oldu, göz mü diyelim, nazar mı diyelim?Öyle oldu gerçekten. 10-12 gün böyle geçecek” ifadelerini kullandı.

CHP’li Gruşçu ile özel sohbetimizden kesitleri sizlerle paylaşıyoruz

Konak örnek ilçe
Konak ilçesinin farkı herşeyden önce Türkiyenin miniyatürü olmasındna kaynaklanıyor.Türkiye’nin bütün renkleri bu ilçede. Ben Konak’ı bir ebru olarak nitelendiriyorum. Farklı renklerin iç içe geçtiği özel bir ilçedir Konak.Aynı zamanda bu ilçede sadece farklı kültürler değil, ticaretin, eğitimin, turizmin başkenti olması nedeniyle de kendi farkını gösteren bir ilçe. Farkıda işte bu dinamizimden geliyor. Bizde bu dinamizmin çok daha büyük bir enerji ile geleceğe taşınabilmesi inancını taşıyarak, fark yaratmaya geldik. Bu farkı son 5 senedir İzmir ve Türkiye’de hissettiriyoruz. 7 bölge 7 ilçe kardeşçe projemizde Türkiye’de bölgeleri gezerek kendi imkanlarımızda Türkiye’deki siyasi ortamı algılayabilmek ve duygudaşlığımızın ortak paydalarımızın var olduğunu gösterebilmek adına gerçekleştirdiğimiz bir projeydi. Hem kendi ile ve ilçemizde hem de farklı bölgelerde vatandaşlarımızla kucaklaşarak aslında birbirimizden farkımızı olmadığını ve bu duygudaşlığımızın ileriye taşınabileceğine vurgu yapmak istedik. Ve bunun da genel merkez politikası olması adına da projemizi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na paylaştık.

CHP Konak İlçe Başkanlığı’ndan projeler
Daha sonra işverenlerle iş arayanları bir araya getirebildiğimiz işbank projesini hayata geçirdik. Bu proje ile 400’ün üzerinde hemşehrimizi parti gözetmeksizin işe yerleştirdik. Şu anda Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 14.1’in üzerine çıkmış durumda. Kayıtlı olmayanlarla beraber yüzde 25’e dayanmış durumda. Her üniversite öğrencisinden 5’i işsiz. Ülkemizdeki bu genç işsizliğin yanı sıra yine 5 evladımızdan biri ne okuyabiliyor ne de iş bulabiliyor. Böyle bir ortamda vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Her dönem ülkenin gündemine ilişkin eylemler gerçekleştiriyoruz. Bu eylemlerin ulusal basında da yer almasını sağladık. Şu anda 300’ün üzerinde ulusal ve yerel olmak üzere dikkat çeken eylemler yapıyoruz. Halkın dilinden anlayan halkı anlatan toplumsal analizi çok iyi yaptığımız bir eylem biçimi geliştiriyoruz. Bunu yapmamızın temel sebebi sorunlarının temel anlamda sesini duyurabilmek. O nedenle Konak çok farklı bir ilçe o farkı her daim sürdürebilecek. Konak’ın bu farkı bir davaya inanmasından kaynaklı. Biz inandığımız davanın peşinden koşuyoruz. O da insan odaklı hakkın hukukun adaletin geliştirebildiği insanımızın huzur ve barış içinde yaşayabildiği ülkenin inşa edilmesinin farkıdır. Bu farktan dolayı Konak her daim farkını göstermeye devam ediyor.

Kemal Kılıçdaroğlu projelerden haberdar
Sayın Genel Başkanımızla belli dönemler biraraya gelip, görüşüyoruz. Kendisi Konak ilçesinin yarattığı farkındalığın farkında. Bu bizi çok mutlu ediyor. Her görüşütüğümüzde hep güleryüzle hep Konak’ın farkında olduğunun İzmir’in dinamik bir ilçesi olduğunun önemine değiniyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Özellikle şunu dile getirmek lazım. Benden önceki başkanımız sayın Şakir Başak’a çok teşekkür ediyorum. Davasına inanan bir anlayıştı. Bu anlayışı bizde sürdürüyoruz. Bu noktada sayın genel başkanımızla yaptığımız temaslar doğrultusunda bu çalışmalardan memnun olduğumuzu kendisi dile getiriyor. Ve Konak’ın lokomatif ilçe olduğunu her daim dile getiriyor. Bizde buna layık olmaya ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yürümeye devam edeceğiz.

İlçe başkanlığına tekrar yeşil ışık
Geçtiğimiz dönemden bu yana gerçekleştirdiğim ilçe başkanlığı sürecinde hem ilçe başkanlığımızla hem gençlik ve kadın kollarımız ile birlikte sadece ülke ideali ve ülkülerimizin biraraya gelmesiyle siyaset yaptık. Şunada yaptığımız siyasetin başarılı olduğunu görüyoruz. Ve her kesime uzanan her insana dokunan anlayışla bunu gerçekleştiriyoruz. Biz gerçek emekçileriz, gerçek örgüt emekçileriyiz. Bizim burada bulunma sebebimiz her birimizin bir ilçe başkanı olabildiği ve bu anlayışla hareket edebildiği bireysel anlayışı yıkabilecek ilkelerin iktidarının mücadelesini sonuna kadar verebilecek bir anlayıştır. O yüzden ilkelerimiz iktidar olacaksa, bireyselliğin olmadığı bir anlayış hakim olacaksa; öyle ise, devam etmemiz gerekiyor. Şu anda kongrelere tabiki bir süreç var. Şu anda İstanbul seçimleri önümüzde. İstanbul seçimlerinden sonra bununla ilgili düşüncemizi deklare edeceğiz. Şunu söyleyebilirim ki, adalet mücadelesi ve onun meşalesi her daim yanacak.

Deniz Yücel başarılı bir sınav verdi
Sayın Deniz Yücel il başkanımız olarak son derece önemli çalışmalar gerçekleştirdi. Kendisiyle yakın zamanlarda göreve geldik ve bu süreç içerisinde bir yerel bir genel olmak üzere 2 seçim geçiridk. Hem bu seçimler sürecinde hem de partinin parti içi demokrasi sürecinin sağlanmasında kendisi başarılı bir sınav vermiştir. Bundan sonraki süreçte de il başkanımızla el ele kol kola mücadelemizi sürdüreceğiz. Yücel’e teşekkür ediyorum ilçelerimizin hassasiyetlerini dinleyerek algılayarak ve bütüncül yaklaşımıyla örgütümüzü çok daha iyi noktalara taşımak adına çalışmalar gerçekleştiriyor. O nedenle Yücel ile bu yöndeki düşüncesi elbette parti örgütünde olumlu yankı bulacaktır diye düşünüyorum

Konak’ta Ekrem İmamoğlu çalışmaları
Sağlık sorunlarım nedeniyle İstanbul’daki seçim çalışmalarına katılamadım. Aynı sağlık sorunlarım devam ettiği için katılamayağım ama hem yönetici arkadaşlarımız hem de gençlik ve kadın kollarında temsilcilerimiz İstanbul’da bulunacaklar. Orada çeşitli görevler alıyor arkadaşlarımız. O nedenle gözüm arkada değil. İstanbul süreci gerçekten bugün sadece partimize değil oy veren vermeyen tüm seçmenlerimize yurttaşlarımıza yapılan bir haksızlıktır, hukuksuzluktur, adaletsizliktir. Bunun kaldırılabilmesi için hem İstanbul’dan hem de İzmir’den çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hem İstanbul’da önemli çalışmalara imza attık. Konak Belediye Başkanımız sayın Abdül Batur’da hem İstanbul’da 3 gün bulunarak hem de İzmir’de süreci yakından takip ederek desteklerini sürdürdü. Süreç yeniden adaletin tecelli etmesini sağlayacak bir süreç. Biz dayanışmanın örneklerini de gösterdik. Bunlardan bir tanesi, buradaki bağış kampanyasına destek olmak. Aynı zamanda kadınlarımızın gerçekleştirdiği el emeği kermesten topladıkları paraların İstanbul seçim bağış kampanyasına katkı sunmasıydı. Şimdi bizde diyoruz ki adalet yeniden tecelli etsin. Birlik ve dayanışma ortamı yeniden tecelli etsin. Milletin adayı haline gelmiş Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının elinden alındığı gün itibariyle 16 milyon İstanbul’un vicdanının sızladığını ve şimdi yeniden o vicdanı sağlamak gerektiğini ve tüm Türkiye’ye mesaj vereceğiz. Sayın Ekrem İmamoğlu asla yalnız değildir. Bu seçimi kazanacaktır. Kazandığı takdirde de tüm Türkiye onun yanında olacaktır. İzmir Ekrem İmamoğlu ile beraber atan bir yürektir. Tek isteğimiz İmamoğlu’nun hakkının iade edilerek 16 milyon İstanbullunun vicdanının rahatlatılmasıdır.

İstanbul seçimleri uzlaşı seçimi olacak
Benim görüşüm bu seçimin sonucunda makas çok daha derinleşecek ve açılacaktır. Sayın İmamoğlu’nun en az 2 buçuk milyonun üzerinde fark açabileceğine inanıyorum. Anketlerde en az 4 puanlık bir fark olduğu görülüyor. İmamoğlu hem bu yaşadığı mağduriyet ile birlikte İstanbul’da kendisine oy vermeyen vatandaşlarımızın bile oyunu alacaktır. Sandığa gitmeyen vatandaşlarımızda şu anda bir seferberlik ilan etmişler. İzmir’den çok ciddi bir oranda İstanbul’a oy vermeye gidecek çok ciddi bir oranda vatandaş var. İnsanlar eşlerini çoluklarını çocukların tatillerini bırakıp oy vermeye gidecekler. İnanıyorum ki sandıkta oy verme oranı çok yüksek olacak. Bu da İmamoğlu’nun seçimi çok farkla kazanmasına neden olacak. Şunu söylemek isterim. Geçen seçimde Akp’ye, Hdp’ye veya Mhp’ye oy vermiş olan tüm vatandaşlarımızda ciddi oranda İmamoğlu’na destek olacaklarını deklare ediyorlar. Bana kalırsa çok ciddi bir uzlaşı ve toplumsal birlikteliğin seçimi olacak.

Konak’ta Abdül Batur farkı yaşanacak
Abdül Batur 20 yıldır Narlıdere’deki başarılı çalışmalarıyla kendinden söz ettirmiş. Kendini ispatlamış bir belediye başkanı. Bu bizim en büyük artımız. Bunun için bir sentezi gerçekleştirmek gerekiyordu. Belediye Başkanı ve örgüt başkanı arasındaki uyumu göstermek gerekiyordu biz bunu sağladık. Şu anda örgütüyle birlikte çalışan örgütünün dinleyen ve örgütüne saygı duyan bir anlayışla belediye başkanlığı sürecini yerine getiriyor sayın Abdül Batur, bu sinerji 5 yıl sonra Konak’taki en son aldığımız 65 puanlık başarıyı çok daha üstüne koyacaktır. Batur çok önemli bir belediye başkanıdır. Uyumlu ve dengeli bir belediye başkanıdır. İlçemizin Kadifekale’sinden, Gültepe’sine Basmane’sinden, Güzelyalısı’na dokunan bir belediye başkanıdır. Biz uyum içerisinde karşılıklı bilgi alışverişi ve istişarelerde bulunarak süreci yönetiyoruz. Katılımcı yönetimin birincil koşulunu biz örgüt ile ilişkiyi sağlayarak ve bilgi alışverişinde bulunarak sağlıyoruz. O nedenle kendisine çok teşekkür ediyorum. Sayın belediye başkanımızla beraber Konak’ta tarih yazacağımıza inanıyorum.

Basmane Çukuru artık doğal bir fauna
Basmane Çukuru mevzusu İzmir’in uzun yıllardır birtürlü çözemediği konulardan biri haline gelmişltir. Bu konu büyükşehir belediyesinin planlamasıyla geliştirilebilecek bir konudur Burada aynı zamanda toplumsal bir uzlaşı ile bir araya gelinmesi çok önemlidir. Şahsi mülkiyetten kaynaklana bir süreç var. O nedenle maliyetleri çok yüksek olan ve halkın parasının çarçur edilmemesi adına da iyi bir şekilde düşünülerek yatırımının yapılması gereken konulardan biridir. Benim şahsi fikrim buradaki dikey yapılanmanın yararlı olmayacağı yönündeydi. Nitekim hem meslek odaları hem de çeşitli dernekler burada davalar açarak buradaki durdurma kararında etkili oldular. Tabi bunu ben olumlu karşılıyorum çünkü dikey yapılaşmanın kentin kalbinde çok ciddi sorun ve hasarla doğurabileceğine inanıyorum. Bu bölge kentin finans noktası aynı zamanda tarih ve kültürle buluşan bir nokta. O nedenle tarih ve kültürün zarar görmeyeceği bir yapılanma burada varolabilir. Şunu ifade edeyim ki doğal fauna olarak son derece farklı bir bölge haline geldi. Oradaki doğanın korunabilmesi çevreye duyarlı ve insanımızın çok rahat yararlanabileceği sosyal donatı alanlarıyla bir bölge haline gelebilir. Önce bunu İzmirlilere sorup karar vermek lazım. Bizim anlayışımız da katılımcı süreci en iyi şekilde yönetmek ve sorarak danışarak projelerin uygulanması var.

Gruşçu’dan Kültürpark önerisi
Ben geçen yıllarda kent konseyinin başkanlığını yaparken bununla iligli bir öneride bulunmuştum. Kültürparkın daima yaşayabileceği ve insanımızın çok daha fazla nefes alabileceği ortamı yaratmak aynı zamanda Kültürpark’ın merkez konumunda bulunduğu ancak çevresinde Kadifekale- Agora – Kemeraltı Kordon gibi Konak’ın yarı çapında bulunan tüm alanlarda kent exposu yapılması yönünde bir önerim vardı. Bu önerimi yineliyorum. Kültürpark2ın bu işin kalbi olduğu ve dünyanın birçok noktasından gelişmiş olduğu kentlerin uluslararası deneyimlerini paylaşabildiği yapılan çalışmaların sergilenebildiği sempozyumlarla kolokyumlarla çeşitli deneyim aktarımlarıyla aynı zamanda kenti geliştirebilecek örneklerle gerçekleştirilebilecek ve 1 ay süresince yada sürekli hale gelebilecek uluslararası kent exposu kent için çok büyük önem arzedecek ve İzmir’in tanınması açısından da yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bugün bakarsanız Barcelona gibi, Hamburg gibi, New York gibi ,Milano gibi kentler artık kendi kalkınmalarını sağlamanın yanı sıra sosyal donatı alanlarının daha sağlkıklı şekilde sağlanması ve sosyal donatı alanlarının Florance anlaşmasına göre tasarımlarını yapıyorlar. İnsanlar çok dah amutlu ve çok daha sosyal hale gelebilen kentte yaşıyorlar. Ekonomik büyüme açısından da bu kentler son derece önemli. İzmir o kentlerdeki cevherlerin tamamına ve daha fazlasına sahip. Bunu gösterebilmek adına bu bilgi paylaşımı göstermek gerekiyor. Kültürparkta son derece deneyimi olan alanda ve Konak’ın yarı çapına yayılması önemli olur diye düşünüyorum ve Kültürpark’ı da son derece 24 saat yaşayabilen kent parkı haline getirmek çok daha doğru olacaktır. Tunç Soyer bilgi ve birikimiyle İzmir’de fark yaratacaktır. Bu kente katacağı değerleri var. 2 dili ana dili gib konuşuyor ve kentte vizyoner bakış açısıyla çok büyük katma değer katacaktır. Soyer’in vizyonu da buna uygundur. İzmir dünyada söz edilen bir kimlikle kendini ifade edecektir diye düşünüyorum.