Gizem Çetinkol’un kaleminden…

  • 29 Mayıs 2023 14:42

Gizem Çetinkol'un kaleminden...

Aklımda hiçbir zaman bir köşe yazısı yazmak yoktu. Hep şu düşünce ile ilerlemiştim; Herkes herşeyi yapmak zorunda değil, bir şeye yoğunlaşıp onda iyi olmak için çabalamalı. Ancak meslekteki 20. yılımda bu düşüncem değişti. Ya da bu geçirdiğimiz seçim maratonu bunu tetikledi demek çok yanlış olmaz.
Son 2 aydır sahada bilfiil seçim çalışması takip eden bir gazeteci olarak gözlemlerimi kaleme almam yerinde olacaktır diye düşünüyorum.
Öncelikle belirtmek gerekirse “adam kazanmadı.” 13. cumhurbaşkanlığı altın tepside Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Genelden yerele inceleyecek olursak, yanlış kararlar silsilesi bu sonucu verdi. Bugün gelinen noktada CHP meclisteki vekil sayısını arttırmış gibi gözükse de maalesef kazın ayağı öyle değil.

Deva Partisi 13, Gelecek ve SP 10’ar olmak üzere CHP listelerinden toplam 33 vekil çıkardı. SP, Deva, Gelecek ve DP ile ortak listeyle seçime giren CHP meclise 167 milletvekili gönderdi. Bu ittifak ortaklarının 2 gün sonra Cumhur İttifakı’na geçme olasılığı yüksek mi? Bana sorarsanız fazlasıyla… Böyle bir senaryoda geçtiğimiz dönem CHP’nin meclisteki 146 olan vekil sayısı 113’e düşecek. Neresinden bakarsanız bakın yanlış kararlar silsilesi…
Gelelim İzmir özeline… 1,5-2 aydır seçim kampanyası yürütülüyor. Kampanya dediysem öyle hummalı bir çalışma yok tabi ki!
3-5 ilçe belediye başkanı, birkaç eski ilçe belediye başkanı dışında kimse sahada yok. Hele ki aday listeleri açıklandıktan sonra mevcutta yer alan ancak aday gösterilmeyen vekillerin hiçbirini göremedik… Küskünlüklerinde haklılar mıydı? Bence kesinlikle haklılardı. Kendilerinin yerine aday gösterilen listeye bakılınca ben de olsam bunu yapardım.
Tüm liste değil ama gelin birkaçına bakalım: CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın ile başlayalım. Herkesin bildiği ama sadece AK Parti’nin dile getirdiği Atatürk düşmanı yanlış bir eleştiri değil. 2008 yılında verdiği bir röportajda “Kemalizm baştan beri dışlayıcıdır. Kemalizm azınlıklarla ve farklı etnik kimliklerle bir arada yaşama meselesini çözmemiştir” ifadelerini kullanmaktan hiç çekinmemiştir.

Sayın vekil, düşüncenize saygım sonsuz ama size saygım maalesef yok! Bu düşüncede iseniz o mecliste 6 Ok’un altında yemin etmeniz çelişki yaratmakta. Sizi daha iyi anlatan, kurucusunu faşizan bulmadığınız bir partide siyasi kariyerinize devam etmeniz daha yerinde olacaktır.
Ayrıca sizi sahada olan bir gazeteci olarak 1 ya da 2 kere gördüm. Bir tanesi AK Parti İzmir İl Başkanlığı’na siyah çelenk koyarken idi. Ağzınızdan tek kelime çıkmadı. Mahir Polat ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, çelengi 1 metre daha yakına koymaya çalışırken siz ağzınızı bir kere bile açmadınız. Konu mankeni gibi demek doğru bir terim olacaktır.
İzmir’den aday gösterilen bir başka isim de Gökçe Gökçen. Akademik kariyerine tek bir lafım olamaz hatta ayakta alkışlanacak bir başarı. Ancak bu sahada karşılık bulmadı, bulmasına da imkan yok. Sizi Kiraz’da adaylar açıklandıktan sonraki ilk organizasyonda dinleme fırsatım oldu. Acilen hitabet dersi almanız gerekiyor. Tüm adaylar adına konuşma fikri kimin idiyse inanılmaz yanlış bir karardı. Anlattıklarınızı anlamak için kendimi çok zorlamam gerekti.

Bu haber ilgini çekebilir ->  ADD’ye tam destek

Ve İzmir’den meclise giren başka bir vekil de Rıfat Nalbantoğlu oldu. Siyasi geçmişi oldukça fazla olan bir vekil ancak liste savaşlarından kazanımla çıkan kişi olmaktan bir adım öne gidebileceğini hiç sanmıyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in desteklediği kişi olarak listede yer alması, sahada CHP’yi anlatabileceği hissiyatı yaratmıyor. Geçirdiğimiz seçim süreci de bu hislerimi destekliyor. Seçim maratonunda sahada kaç kere gördük kendisini? İnanın hiç hatırlamıyorum bile…
Tüm bunlara karşılık AK Parti İzmir nasıl bir seçim kampanyası yürüttü derseniz, sevin ya da sevmeyin Sezarın hakkını Sezar’a verin derim. Sadece Eyyüp Kadir İnan’ı bile en az 5-6 kere ben gördüm, toplantılar düzenledi. Gördüğü olası bir yanlışa gün içinde hemen reaksiyon gösterdi. Şebnem Bursalı deseniz zaten İzmir’i bilen, okuyabilen eski bir gazeteci. Basınla sürekli birlikte, sürekli sahadaydı.

Ve son olarak CHP İzmir İl Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum.
15 Mayıs günü, ilk turun hemen ardından Şenol Başkan bir basın toplantısı düzenledi. İzmir yüzde 68,77 ile en yüksek oranı elde etti. “CHP İzmir, üstüne düşeni fazlası ile yaptı” gibi söylemleri oldu. Üzgünüm ama Diyarbakır, 1. turda İzmir’den daha fazla üstüne düşeni yaptı. Bu şartlar altında İzmir CHP’nin ya kalesi değil ya da siz seçimi çok yanlış okuyorsunuz. Dün akşam da sonuçlar açıklandıktan sonra buna benzer talihsiz bir sosyal medya paylaşımı oldu sayın başkanın, paylaşımı tam olarak buraya yazmak istiyorum: “Her zamanki gibi bayrağı en önde taşıdı İzmir. Her seferinde bizlere daha güçlü destek verdi. İzmirliler, tüm engellemelere rağmen demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmeyen, bu seçimde oyları +4 daha arttırarak yüzde 67,10’a ulaştıran hemşerilerime gönül dolusu teşekkür ederim”
Etmeyin Sayın Başkan, bu sizin başarınız değildi! Hiç teşekkür etmeyin, bu seçim açlıkla tokluk arasında, bu seçim HÜDA PAR’ın meclise girip girmemesi ile, bu seçim saygı görmek isteyen, kendi değerini bilen kadınla kendini 2. sınıf gören kadın arasında, bu seçim doların 30 küsurlara çıkması yada çıkmamasıyla, bu seçim şu an kilosu 400 Türk Lirası olan kıymanın daha da artması ya da artmaması üzerine, bu seçim özgürlükle esaret arasında bir seçim yapanların seçimiydi. Siz buradan lütfen nemalanmayın! Başarısız bir kampanya yürüttünüz. Türkiye yanıyor, siz İzmir’de şu kadar oy aldık diye seviniyorsunuz…

Bir de tabi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer… Aslında seçimlere en realist yaklaşan kendisiydi. 14 Mayıs akşamı sandıklar kapandıktan sonra ilk kameraların karşısına çıktığında yüzü oldukça asıktı. Kimseyi boşuna heyecanlandırmadı. Hatta moralleri bile bozdu diyebiliriz ama ne kadar yanlış bir seçim kampanyası yürütüldüğünü gören bir siyasetçi olduğu için başarılı buluyorum. 28 Mayıs’ta da bu tavrından hiç taviz vermedi. Güne zaten matem dolu başlamış, simsiyah giyinmişti. Memlekete bahar gelmediğinin habercisiydi kendisi…

YAZARIN SON YAZILARI
Gizem Çetinkol’un kaleminden… - 29 Mayıs 2023 14:42
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 2 YORUM
  1. Ceyda dedi ki:

    Harika ve yerinde bir yazı olmuş . Doğru söze ne denir ?

  2. Berrin Kaya dedi ki:

    Kalemine saglik canim.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.