24 Haziran seçimleri sonrası memlekette ki tüm taraflar daha hesaplaşmaları bitirmeden gündem üstüne gündem değişiyor. 

Şehit cenazesine CHP lilerin  katılmasının yasaklanmasından tutun, AA nın görülmemiş süratte verdiği seçim sonuçlarına kadar. 

En son TBMM de yapılan yemin töreninde Cumhurbaşkanının salona girişinde ayağa kalkmayan muhalefet bile gündem olmadan İYİ Partili vekillerin Dr. Devlet Bahçeli’ye gösterdiği hürmet olay oldu. 

Hatta HDP lilerin İstiklal Marşı okunduktan sonra salona girişleri dahi bu kadar tartışılmadı. 

Bir de bunun ötesinde her zamanki umarsızlığı ,adam sallamazlığı üzerinde olan Dr. Bahçeli’nin “elini öpen vekil” resmi gerçekten bir hayli izaha muhtaç oldu. 

Şimdi bu el öpme üzerine biraz kafa yoralım. 

Türk töresinde saygı dışında bir anlamı olamayan bu eylem aslında Farslara ve Araplara yaklaşıldıkça otoriteye boyun eğmeyi anlatan yaygınlaşmış bir gelenektir.  

Siyasal olarak temel amacı ben senin her türlü otoriteni kabul ediyorum, senin emrindeyim demek olan el öpmeye kısaca biat diyebiliriz. 

Bu yönü ile tenkite ve izaha açık olan el öpme bizde saltanat dönemimde etek öpmeyle beraber kullanılırken birazda Anadolunun o her şeyi potasında eriten Türk töresi özelliğinden dolayı geleneksel ataya gösterilen saygı ritüeli olarak da gerçekleştirilmektedir. 

Peki Bahçeli’nin elinin öpülmesi yada hürmetle O’nunla tokalaşmak ne anlama gelebilir? 

Birincisi, İYİ Partide hala adamları var anlamına gelebilir. 

İkincisi, komplo teorisi olarak zaten İYİ Partiyi Bahçeli kurdurmuştu söylemini destekleyebilir. 

Üçüncüsü, iktidarın alternatifi olarak sahaya çıkan ve İnce ile başlayan karartma sürecine kadar bu konuda ki en büyük alternatif olan Meral Akşener’in itibarsızlaştırılma sürecinin bir devamı olarak algılanabilir. 

Başka bir noktadan bakacak olursak İYİ Parti içerisinde beklenen seçim sonrası hesaplaşmayı daha da kolaylaştırıp bu noktada kurucu irade içinde yer alan siyasetçilerin uzaklaştırılması için kullanılabilir. 

Her neyse 24 Haziran seçimleri yeni kurulan devletin gerçekleşmesi noktasında yerel ve uluslararası tüm karar vericilerin aynı fikirde olduğunun bir tescili olarak belki de bu eylemler Meral Akşener’in teşkilat üzerindeki otoritesini tam olarak artır. 

El öpmekle ağız aşınmaz ama kendisine muhalif olarak partiden ayrılıp başka parti kuranlar e birazcık isyan ettikleri O eski liderlerine mesafeli olmalılar. 

Refah partisinden yenilikçiler olarak ayrılanlardan da mı ders alınmadı? 

Gömlek değiştirmek deri değiştirmek gibi bir şeydir, kalıcıdır ve başka yöne gidişin işaret levhasıdır.  

Yada lafı evirip çevirmeden söyleyelim ,merkez sağda kendisine alan açmaya çalışan İYİ Partinin kimlik tanımlamasına bir katkı olarak safları belirlemeye de yarayabilir.