“Devletle hükümet arasındaki ayrımı yapabilecek zekaya sahibiz”

“Devletle hükümet arasındaki ayrımı yapabilecek zekaya sahibiz”
  • 5 Nisan 2023 12:01

2020 yılında İzmir’de gerçekleşen depremin yankıları hala sürüyor. Bayraklı’da depremzedeler için konut projeleri yapılması amacıyla ayrılan rezerv alanların TOKİ tarafından satışa çıkarılmasına Bayraklı belediye Başkanı Serdar Sandal düzenlediği basın toplantısında tepkisini dile getirdi.
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Rezerv alanlarında TOKİ arsa satıyor diye söylemimiz oldu. Bütün arkadaşlarımız el birliği ile hayır dedi. Biz ilgili evrakları gösterdik satışın gerçekleştiği ile ilgili, işte elimde. Kime satılıyor tanıdık bildik birine satılıyor. 40 dönümlük yerden bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
BALLI BİR TAKAS VAR”
Rezerv alanının depremzedelerin hakkının olduğunu belirten Başkan Sandal, “Burada rezerv alandan arsa alacak bütün arkadaşlarıma sesleniyorum. Bütün iş ve işlemleriniz Bayraklı Belediyesi de tamamına mevzuata uygun yapacaktır. Öyle yağma yok. Bu alan depremzedeye ait bir alandır. Bugüne kadar, enkazı dahil, bayraklıya yapılan toplam yatırım 30-35 milyon lira. Şu an 4’ünde 5’inde iki satış daha var. Toplamı 205 milyon lira. Gelen yatırım 30 milyon lira satış şu an 200 milyonun üzerinde. Bir de sizi oy ağını anlatacağım. Ballı bir takas var.
Sonra da bu arkadaşlarımız dönüyorlar diyorlar ki, siz ne yaptınız. Öncelikle şunu söylemek isterim ki sizin yaptıklarınızı yapmadık, depremzedenin derdinin ihtiyacını sizin baktığını gibi bakmadık biz depremzedeye. Derdi neyse gücümüz imkan dahilinde yardımcı olmak için üzerimize düşen neyse on yaptık. Defalarca söyledik. Büyük şehirlerimizle beraber 900 personelimizle enkaz ekipleri gelmeden 100’ün üzerinde yurttaşı enkazdan aldık. İlk geceden itibaren temel ihtiyaç duyulan çadırları ihtiyaç ölçeğinde tamamını kurduk. O günün şartlarında depremzede yurttaşlarımıza verdik. Bu süre zarfında hiç depremzede yurttaşlarından çadırlarda ihtiyacımız karşılanmıyor diye bir şey duydunuz mu. Sadece gıda su değil, yaşamı ilgilendiren her alanda büyükşehir ile beraber yurttaşların yanında olduk..
Ve Türkiye’de ilk defa 1,5 gibi kısa süre içinde Bayraklı’da çadır işini tamamladık. Nasıl çıktılar arkadaşlar. Yaklaşık 500 bine yakın yurttaşımız bu evlerde kaldılar. Bir kira bir yuva projesiyle Uzundere’de konutlar dayandı döşendi depremzedelere verildi. Hilton oteli depremzede yurttaşlarımıza verildi. Bayraklı’da 400’e yakın konutu bir yıllık süreyle sundular iş adamlarına teşekkür ediyorum. Bildiğiniz beyaz eşya firmaları toplamda 300 seti yurttaşlarımıza ihtiyaç ulaştırdılar. 18 bin küçük parça eşyayı ulaştırdık ve asla yanlarından ayrılmadık. Çadır geçici konut işlerinde bunlar sadece birkaçı ve bunu yaparken şunu bilmenizi isterim.

Süreç sadece bununla ilgili değil, binaları yıkıldı enkazları kaldırdık. Sonrasını planlamak çok önemli değil. 1,5 yıllık kısa bir sürede deprem bölgesinde bütün jeolojik geçitler tamamlandı ve bütün binaların karneleri oluşturuldu.

İmar yönetimi değişikliklerden kaynaklı vatandaşın hak kayıplarını büyükşehirle beraber çözdük. Bu plan notlarını gerek bayraklı belediyesinde gerek büyükşehir belediyesinde siyasi grupların tamamının oy birliği ile geçmiştir. Yetmedi inşaat maliyetlerindeki artıştan kaynaklı olarak depremzede yurttaşları k sınırları içerisinde yüzde 20lik imar artışını meclisten geçirdik. Bayraklı’da oy birliği ile büyükşehirden oy çokluğu ile geçti. Neden bu işi plan notu ile yaptınız neden revizyonu ile yapmadınız diye çok söz ettiler. Bu plan notu mahkemeye takılır diye mazeret ileri sürdüler.Değerli dostlar bunu söyleyenler bilir ki plan revizyonu yapabilmek için öncelikle bölgenin ekolojik etütleri bitmesi lazım. Revizyon bir yıl askı süreçleri ile iki yıl. Depremzedenin dayanma gücü olmadığı için biz plan notu ile yaptık.
Bununla da kalmadık adalet mah’da 80 alanı kapsayan Cengizhan Alpaslan mahallerindeki 60 hektarlık işlemleri tamamladık. Yetinmedik onur yamanlar bölgesinde 600 hektarlık alanı yeniden planladık. Şu an meclisimizde arkadaşlarımız komisyonlarda görüşüyorlar. Bu ne demek? Depremden sonra kentin yüzde 30unu yapıyoruz demek.
Depremde zorda kalan vatandaşlarımız halk konut projesi ile depremzede yurttaşlarımızın yanında olduk. Bu söylediklerim soran arkadaşlara bizim cevabımız olsun. Bunca yapılana bunca emeğe bir şey yapmadınız demek sadece o kentin belediye başkanına değil hem buradaki belediyede çalışan arkadaşlara bürokratlara bayraklıdaki depremzedelere harekettir.
DEVLETLE, HÜKÜMET ARASINDAKİ AYRIMI YAPABİLECEK ZEKAYA SAHİBİZ”
Hükümetle karşı karşıya geldiği için eleştiri aldığını belirten Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Dilinin ayarını kaybedenler birazcık da diline sahip olmak zorundadır. Devletle kavga ettiğimiz anlamında bazı işlere giriyorlar. Biz devletle merkezi hükümet arasındaki ayrımı yapabilecek zekaya sahibiz. Öyle bir şey yok. Vatandaşın da bu dengede hassas olmalarını defalarca vurgulayan biri olarak söylüyorum. Devlet biziz. İç İşleri Bakanlığımız, Savunma Maliye Bakanlığı da bizim. Yok öyle yağma. Devlet başka bir şey siz başka bir şey. Bizim eleştirimiz merkezi idarenin ikincil yapısıdır. İzmir’e ve Bayraklıya reva görülenin diğer uygulamalardan farklı olduğudur.
Biz öyle sosyal medyadan bazı vekiller gibi aklımıza geleni yazıp sonra da mevzuata uygun demiyoruz. Akla ve vicdana da uygun olması lazım. Türkiye’nin birçok yerinde birçok afet yaşadık. Ölenlere Allahtan rahmet diliyoruz. Devletimizin bu tür afetlerde vatandaşlarımızın yanında olması tabi bizim de temel isteğimiz.
Bu Karadeniz olur Marmara olur hiç fark yok. Bir yerde sıkıntı vatandaşın mağduriyeti varsa devletin bütün gücüyle orada olması gerekir. Doğal olarak bizim bundan önceki afetlerde, yatırımlar dahil hepsinin yerinde olduğunu söylüyoruz. Sadece diyoruz ki Bayraklıyı ve İzmir’i niye unuttunuz. Elazığda bunun tam tersi oldu. Az ve orta hasarlıların ağır hasarlıya çevirmek ile ilgili özel biri çaba oldu ve birçok bina ağır hasarlı kapsamına alınarak yıkıldı.
Ağır hasarlıyı üstlenirim orta ve az hasarlıyı sana havale ederim demektir. Bu işten vazgeçin, önemli olan binanın riskli olup olmamasıdır. Vatandaşın içeride oturup oturmayacağıdır. Bizim son depremimiz de az hasarlı binalarımız yıkılmadı mı?

Bu haber ilgini çekebilir ->  Konak Belediye Meclisi mayıs ayının ilk toplantısını gerçekleştirdi

Orta hasarlı binaların güçlendirilmesi ile ilgili bizi topa tutan lobi oluşturmuşlar. Bu mesele de bunlardan bir tanesi. Akla ve vicdana uygun değil. 7 buçuk 10 metresi farklı jeolojik dönemlerde denizin git geli ile oluşmuş 20-30 yıl öncesi yapılan binalarda demir ve beton kalitesini göz önüne aldığınızda yapılacak güçlendirmenin ne anlama geldiğini bilmiyorum ben. Yeniden beton güçlendireceksiniz maliyeti ne bunun. Yeni bina maliyetinin yüzde 80’i kadar. 100 liralık daireniz 150 lira oldu. Yeniden yapın arkadaşlar, yıkın diyoruz. Ve 100 liralık binanız 1000 lira olsun. Bu yoldan da bizi kimsenin çevirmeye gücü yok. Hangi kanalı gazeteyi ikna ederseniz edin biz inandığımız bu noktadan geri adım atmayacağız. Ben öğretmen çocuğuyum kendimde öğretmenim. Bölgenin tamamında emekli öğretmenlerimiz, subaylarımız var. Kamunun farklı alanlarında çalışmış emekliler var. Emekli yurttaşlarımızın yüzde 80ini oluşturduğu bir bölge.

Birileri üç beş kuruş kazanacak diye biz buradaki mağduriyeti kabul etmeyiz. Az ve orta hasarlı binaları da söyledikten sonra yıkılan bina sayılarımız da aynı. Verilen yardımlara gelelim. Bakanlık ödeneklieri, Bayraklı için 2 milyon lira. Elazığ için 142 milyon lira. İller bankası hibe destek 1 milyon lira, elazığa 10 milyon lira. Bakanlık ödenekleri bayraklıya 0, Elazığ’a 45 milyon lira. Afadı’ın sms ile ilgili yardım kampanyası bize izin yok, Elazığ’da 111 milyon lira. Kızılay sms bizde 0, Elazığ’da 49 milyon lira. Bize toplamda gelen para 30-35 milyon lira Elâzığ’a giden 560 milyon lira. Nerede adalet?
Hani yaradılanı seviyordunuz yaradan da ötürü. Hani kul hakkı yemek haramdı. Hani komşu açken yatağa tok girilmezdi. Hani biz gevurduk. Bu mudur yani? Bu meseleler aslında depremzedelerimizin üzerinde durması gereken meseleler. Çünkü çadır süreci geçici konutlar bu süreçleri atlattık, bundan sonra takip edilmesi gereken noktalar bu noktalar. Bizde öngörülen 8300 konu sayısı şu an 3000 bini duruyor inşaat halinde. Elazığ’da yapılan 23 bin konut, üzerine bir 8000 daha yapılacak. Hem vallahi hem billahi 10000 tane 50k daha yap. Bizim derdimiz burayla derdimiz…
Bu da bütün boyutu ile gözüküyor arkadaşlar. Şimdi mevzuata uygun diyorlar ki orada edilen kaynakla biz bu işleri yapacağız. Yapmıyorsunuz.
5 OKULUN 2 TANESİNİ 2 YILI AŞKIN SÜREDİR BİTİREMEDİNİZ”
2020 yılından bu yana 5 tane yıkılan okulun 2 tanesinin bile bitirilmediğini belirten Başkan Sandal, “5 tane okulumuz, deprem nedeni ile yıkıldı. 2 yılı aşkın süredir. 2 sinin inşaatı devam ediyor. 3’üne de çivi çakılmamış. Bu mudur? Biz her defasında derdimizi doğru anlattık. Hani bazen depremle ilgili ne yapıyorsunuz izah etmeye çalıştık. Bizim plan revizyonları ile neler yaptığımızı anlatmaya çalıştık. Ayda bir AK Parti İl’de resim verdiler, milletvekilleri ile resim verdiler. Eski başbakan ile resim verdiler. Hep umut verdiler. Geldiğimiz nokta da neredeyiz? Hep bir temenni. Bu kenti yönetenler, vatandaşın derdi ile ilgileniyoruz diyenler. Birazcık daha sağ duyu ile davranmalılar. Bu işlerin biteceği yok.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.