CHP’den İnsan Hakları Günü’nde Hukuk Vurgusu
10 Aralık İnsan Hakları Günü sebebiyle Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı bir basın toplantısı düzenledi.Düzenlenen basın toplantısına 15 Temmuz’dan sonra KHK ile görevine son verilen KESK’e bağlı öğretmenler de katıldı.
“Bildirge Hak Ve Özgürlükleri Tanımlıyor”
CHP İl Başkanlığı adına açıklama yapan İl Sekreteri Birgül Değrimenci İnsan Hakları ile ilgili şunları söyledi ;
“İnsanın doğuştan sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri tanımlar. Her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye, kötü muameleye ve onur kırıcı cezalara tabi tutulamayacağını ilan eder. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda uluslararası toplum tarafından sürdürülen çabalara yol gösterici işlevini bugünde sürdürmektedir”
İnsan Hakları İhlalleri İle İlgili Hükümete Yüklendi
Sözlerine İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin tarihçesi ,sonrasında geliştirilen denetim mekanizmaları ve diğer uluslararası hukuki sözleşmelerle ilgili bilgi vererek devam eden Değirmenci,Türkiye’nin tüm bu sözleşmelere taraf olduğunu belirterek , ihlallerle ilgili AK Parti Hükümeti’ne şu sözlerle yüklendi;
“Ancak ülkemiz AKP iktidarları döneminde insan hakları yönünden başarısız bir görüntü vermiştir. Bu konuda bazı somut örnekler vermek gerekirse; bu AKP iktidarları döneminde insanlar mezhepleri nedeniyle, etnik kimlikleri nedeniyle ,siyasi görüşleri nedeniyle ayrıştırılmış, kamplara bölünmüş aralarına kin ve düşmanlık ekilmiştir. Yine ülkemiz Suriyeli göçmenlerin barınması, bakımı, eğitimi, güvenliği konusunda gerekli çalışmaları yeteri kadar yapamamış bunların Türkiye de ki statüsünü dahi belirleyememiştir.Bunlar için Geçici Mülteci diye ne olduğu belli olmayan, uluslar arası hukukça kabul görmemiş bir tanım kullanılmaktadır. Bu nedenle mülteci olmadıkları için bu göçmenlerin Türk Vatandaşlığına alınmaları da mümkün değildir. Eğer hükümet bu kişilere vatandaşlık verirse kanun dışı bir iş yapmış olacaktır. Geleceğimiz olan Çocuklarımızın AKP iktidarları süresi içinde,istemediği halde zorunlu olarak İmam Hatip Okullarına kaydolmaya mecbur tutulmakta , çocuk evliliklerini teşvik edici ve istismarcısıyla evlendirilme gibi yasal düzenlemeler ile çocuk istismarı Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı yasallaştırılmak istenilmiştir. Yine kadına yönelik şiddet de bu iktidar döneminde önlenemediği gibi kat kat artmıştır.”
Açıklamasının devamında Değirmenci, 15 Temmuz’dan sonra suçlularla birlikte suçu olmayanların da ihraç edildiğini , OHAL bahane edilerek idarenin eylem ve kararlarının yargısal denetimden kaçtığını söyledi. KHK’lara da değinin CHP İzmir İl Sekreteri , TBMM’nin bypass edilerek ülkenin yönetildiğine vurgu yaptı.
“Birlikte Hareket Etmeliyiz”
Bu durumun ülkede otoriter bir rejimin ortaya çıktığının en açık göstergesi olduğunun altını çizen Değirmenci , hafta sonu yapılması planlanan ancak Valilikçe yasaklanan mitinge de değinerek “Yurttaişarın ifade,toplantı ve örgütlenme hakları kısıtlanarak toplum kesimleri yoğun baskı altına alınmaktadır.Demokratik çoğulcu sisteme inanan her yurttaşımızı Cumhuriyetimize yönelen bu tehdite karşı bir araya gelmeli.” dedi.
Çalım: “Direnmeye Devam Edeceğiz”
KHK ile görevden alınan KESK üyesi öğretmenler adına ise Atra Bellur Çalım konuştu.Konuşmasında en fazla hedef gösterilen kitlelerden biri olduklarını vurgulayan Çalım, tüm baskılara karşı direneceklerini söyledi. Ankara’daki 3 arkadaşlarının ihraç edildiğini hatırlatarak ; “Ankara’da 3 arkadaşımız ihraç edildi ve ihraç edilen arkadaşlarımız işlerinin geri istemek adına oturma eylemleri yapıyor. Her defasında bunlar gözaltılarla, baskılarla veya linç girişimleriyle tehtid edilmeye çalışılıyor. Bizde burada yapacağımız en demokratik hakkımız miting bile engellenirken gerçektende sesimiz yükselteceğimiz alanları oluşturmamız geretiğine inanıyorum. Ben şunu söylüyorum bizler geri döneceğiz çünkü biz haklıyız ve biz kazanacağız’dedi.”
Özgür: “Biz kazanacağız”
Toplantıda son sözü alan KESK İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Özkan Özgür ise kendisinin de KHK ile uzaklaştırılanlardan biri olduğunun altını çizerek ;
“Ülkede muhalif olmanın suç olduğu dönemleri yaşıyoruz. Bizde öğretmenler olarak diğer arkadaşlarımız gibi KESK üyeleri olarak bu muhalifliğimizin sonuçlarını bugün KHK’larla yaşıyoruz. Direnmek gerekiyor. Ankara’da arkadaşlarımız alana her gün çıkıyorlar her gün gözaltına alınıyorlar ama bunu başardılar ve bu gün Ankara’da OHAL yasaklarını delerek oturmaya başladılar buralarda bunları yapanlar nasıl olaması gerektiğini bizlere gösteriyorlar. İzmir’de de bunu bugün bir başlangıç olarak gösterelim oraya güç vermek anlamında düşünelim muhalif olmanın bedellerini yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz bundan sonra daha çoğu olmaması adına bu karanlık güçleri yıkmak adına bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyoruz. KESK bu anlamda toplumsal muhalefeti örgütleyen ve geçmişten beri dik duran bugünde bunu en iyi şekilde diğer örgütlere göre yapmaya çalışan bir örgüt… Bu yüzden buradayız, bu yüzden mesleğimizden ihraç edildik o anlamda biz kazanacağız biz haklıyız diyoruz” dedi.