Beko: “İşsizlik sosyal bir cinayettir”

Beko: “İşsizlik sosyal bir cinayettir”
  • 6 Ağustos 2018 11:54
  • A+
    A-

Selcan Şerifaki \ Gazete Ege 

 CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Chp İzmir il başkanlığında işsizlik konulu basın toplantısı düzenledi.  Beko, işsizliğin Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen işsizliğin gerçek oranının yüzde 17.3 olduğunu vurgulayarak, OECD içinde en yüksek işsizlik oranına sahip dördüncü ülkenin Türkiye olduğunu, 2,5 milyon insanın ise kayıt dışı çalıştığını söyledi.

İşsizlikle ilgili araştırmaları  paylaşan  Beko, “Tüm ilçelerimizi dolaştığımızda çok önemli ve hayati bir konuyla karşı karşıya kaldık. Ülkemizin en önemli kanayan yarası işsizlik. Ancak bazı toplantılarda politikacıların yaptığı açıklamalarla halkın gündeminin çok farklı olduğunu fark ettim. Gerçek işsizlik oranı yüzde 17,3. Yani; geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 872 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17,3 olarak hesaplandı. OECD içinde en yüksek dördüncü işsizlik Türkiye’de. Gerçek işsiz sayısı 5 milyon 872 bin. Ne eğitimde ne istihdamda olan genç sayısı 2,5 milyonu aştı, oranı ise oranı yüzde 21,3. Kentsel genç işsizliği yüzde 19, kadın işsizliği yüzde 12,6, genç kadın işsizlik oranı yüzde 22 olarak gerçekleşti. Kentsel genç kadın işsizliği oranı ise yüzde 25, yükseköğrenim işsizliği yüzde 10,9. Dar tanımlı standart işsizlik yüzde 9,6’ya düşmüş olmasına rağmen, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik 10,3 olarak gerçekleşti ve bir önceki aya göre 0,4 puan artış gösterdi. Mevsim etkilerinden arındırılmış standart işsiz sayısı 103 bin artarak 3 milyon 188 binden 3 milyon 291 bine yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik yüzde 12,2 olarak gerçekleşirken, mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği 17,9 olarak gerçekleşti” diye konuştu.

Beko: "İşsizlik sosyal bir cinayettir"

Beko: "İşsizlik sosyal bir cinayettir"

6 milyon işsiz var

TÜİK verilerine göre Türkiye’de 6 milyon 327 bin işsiz olduğunu belirten CHP’li İzmir Milletvekili Kani Beko,  şöyle konuştu: “TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu’nun Şubat verilerine göre ise ülkemizde 6 milyon 327 bin işsiz var. Bu rakam çok ciddi bir rakamdır. Değerli basın mensupları, rakama dikkat ediniz. 19 Avrupa ülkesinin nüfusu, ülkemizdeki sadece işsizlerin nüfusundan azdır. Örnek vermek istiyorum. Türkiye’deki işsiz sayısı, devletin resmi rakamlarına göre bile 6 milyon 327 bin iken; Danimarka’nın nüfusu 5 milyon 754 bin; Finlandiya’nın nüfusu 5 buçuk milyon, Slovakya’nın nüfusu 5 buçuk milyon, Norveç’in nüfusu 5 milyon 300 bin, Hırvatistan 4 milyon, Moldova 4 milyon, Bosna Hersek 3 buçuk milyon, Arnavutluk 3 milyon, Litvanya 1 milyon 900 bin, Kosova 1 milyon 800 bin Estonya 1 milyon 300 bin. Nüfusu 1 milyonun altında olan 8 Avrupa ülkesi daha var. Dolayısıyla, ülkemizdeki işsizlik rakamları bu sorunun sosyal bir cinayet olduğunun ispatıdır. Doğru bir eğitim sistemi ve istihdam politikaları ile, İLO standartlarında çalışma koşulları ile 6 milyon 327 bin kişilik bir nüfus organize edilebilirse, ülkemizdeki sadece işsizlerin sayısı bile 19 Avrupa ülkesinin nüfusundan çoktur. Hükümetin bu gerçeği görmemekte hala neden ısrar ettiğini anlamış değiliz.”

Hükümete sert sözlerle yüklenen  CHP’li Kani Beko, “Hükümet aklını başına almalı, ülkemizi kendi dünya görüşü ve dar bir ekibin menfaatleri doğrultusunda dizayn etmekle uğraşmaktan bir an önce vaz geçerek, halkın gerçek sorunlarına yoğunlaşmalıdır. Çözüm önerilerime geçmeden önce, hükümet yetkililerine ve saray eşrafına sormak istiyorum. Milyonlarca gencimiz işsizlik belası ile intiharın eşiğinde yaşıyorken, yüzbinlerce baba evine ekmek götüremiyorken, emeklilik hayal haline gelmişken; sizler şatafatlı saray düzeninizde nasıl huzurla yaşıyorsunuz?” diye sordu.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Başkan Görkem Duman’dan asker gence bayrak sürprizi

İşsizliğin reçetesini açıkladı

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, kadrolu istihdamın arttırılması ve işsizliğe bir an önce çözüm bulunması gerektiğini de vurgulayarak, çözüm önerilerini de sıraladı:

“İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir. Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir. Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır. İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır. Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmelidir. İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.”

Acilen anayasa açıklanmalı

 Beko, yatırımcıların Türkiye’deki siyasal ve ekonomik ortama güvenmediğini söyledi ve ekledi:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, damadına Hazineyi emanet edecek kadar güveniyor olabilir ama yatırımcılar Türkiye’deki siyasal ve ekonomik ortama güvenmiyor. Bu nedenle acilen, kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün o muazzam sözü yeniden kılavuz haline getirilmelidir. ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ çizgisinden başka hiçbir çizgi, ülkemizin menfaatine değildir. Dışarıda barış ve diploması, içeride barış ve demokrasi acilen tesis edilmelidir. Kalıcı ve tek çözüm budur. Acilen, toplumun tüm kesimlerini kapsayacak şekilde, eşitlikçi, özgürlükçü, sosyal bir anayasa için adımlar atılmalıdır. Aksi felakettir. Aksi daha fazla işsizliktir. Aksi daha büyük bir sosyal cinayettir.”

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.