Başkan Celep: “İhracatta 2022 Hedefimiz 250 Milyar Dolar”

Başkan Celep: “İhracatta 2022 Hedefimiz 250 Milyar Dolar”
  • 6 Ocak 2022 12:46
  • A+
    A-

Radyo Romantik Türk’te yayınlanan Necati Bahçeci ile Gündem programının konuğu Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Birol Celep oldu.

“2022’nin Üçüncü Çeyreğinde Yükselişe Geçeceğiz”

Pandemi dönemiyle ilgili geçişin devam ettiğini söyleyen Celep, “Bizdeki bu rahatsızlık, 2018 yılından gelen bir ekonomik gerilemeyle beraber 2020 döneminin pandemiyle birlikte gelen operasyonel yansımalarını da bu yıl adım adım izlemeye başladık. Tüm dünyada olduğu gibi pandemi, birçok değişimler getirdi. Bu değişimleri hiçbir şekilde negatif değerlendirmemiz lazım. Bunu dünyadaki yeni bir yazılım olarak değerlendiriyorum. Türkiye de bu yeni yazılımdan hissesine düşen payı alacaktır. Dolayısıyla  biz de bu ülkede ve coğrafyada yaşayan insanlar olarak pozitif bakmak zorundayız. Şu anda tüm dünyada ekonomik bir dengesizlik var. ABD’deki değişim, orada FED olayının yeni yapılanmaları, bunların ülke ekonomilerine yansımalarını yaşayarak göreceğiz. Biz Türkiye olarak 2022’nin üçüncü çeyreğinde yukarıya doğru tırmanışa geçeceğiz” dedi.

REKLAM ALANI

“Bu Yılki Hedefimiz 250 Milyar Dolar”

Türkiye’nin 2021 ihracat rakamları ile ilgili görüşlerini paylaşan Celep, “Şu anda özellikle ihracatımızın şanslı olan tarafı kıta Avrupası’ndaki coğrafi avantajımız, dünyadaki lojistik maliyetlerinin yüksek oluşu, Asya Pasifik ülkelerindeki büyük volümlerin küçük montanlı pozisyonuyla bizim ülkemizde daha hızlı üretilebilir hale gelmesi ve iş gücümüzün ve Türk insanının zeki akıllı, dinamik olması. Bu çerçevede devletimizin ihracata vermiş olduğu desteklerin çıktısını yaşadık. Altyapımız mevcuttu. Bu potansiyel henüz yeterli değil. Biz 225 milyar dolar ihracat yapmamıza rağmen, 271 milyar dolar da ithalat yapıyoruz. 2022 yeni modelinde, bizim hala ihracatımızda arttırmamız gereken bir kapasitemiz, sanayi özel sektör, üniversiteler ve finansa kolay erişebilme rahatlığıyla arttırma sözü verdik. Bu yılki hedefimizi 250 milyar dolar olarak belirledik. Bu potansiyelimizin olduğunun açık göstergesidir.  Bu ihracat çıktılarını gözlemlersek, biz değer zinciri yaratacak ürün potansiyellerine geçme mecburiyetindeyiz. 190 ülkeye olan ihracatımızı daha katma değerli nasıl yapabiliriz diye düşünmeliyiz. Bizim sektörümüze baktığınızda değer zinciri yaratacak ciddi dokunuşlarda avantajımız var. Türkiye ihracatının ilk 10 ticaretine baktığımızda tarım ve tarıma dayalı sanayi ürünleri yok. Tarımın gayri safi milli hasılaya olan desteğinin yüzde 30 seviyelerinde olması, bugünkü aşamalarla 8-8.5 seviyelerine geldi. Burada ciddi bir pay var. İklim değişikliği, yeşil mutabakatı, enerjinin getirmiş olduğu çevre kirliliği, karbon ayak izi diye baktığımızda, yeni bir konseptle tarımı ciddi anlamda yukarıya taşıyarak potansiyelimizi de yukarıya çıkarmamız söz konusu” şeklinde konuştu.

“Panik Yapmamalıyız”

Türkiye’de enerjinin pahalı olması ile ilgili konuşan Celep, “Türkiye olarak çok şanslıyız ama bazı şeylere gecikmeli varıyoruz. Biz, rüzgar ve güneş enerjisine ulaşmak konusunda dünyada en şanslılardan biriyiz. Dolayısıyla bu potansiyeli hızlı bir şekilde devletin de vermiş olduğu desteklerle bütün ihracatçı arkadaşlarımız olarak harekete geçiriyoruz. Bu, bizim gelecek potansiyelimiz için büyük bir şans. Enerji fiyatları tüm dünyada artıyor. Enerji zamlarının bütünü tüm dünya için geçerli. Örneğin Kazakistan. Enerji ve yeraltı kaynaklarının en zengin olduğu, gayri safi milli hasılasının da bizden üstün olduğu bir yer. Rusya’nın uzaya attığı füzenin üssünün olduğu yer. Orada da problem var. Ülke olarak, yatırımcı ve bu ülkeyi seven insanlar olarak sakin olup panik yapmamamız lazım. Panik algısı hatayı arttırıyor. Bizim proje yapma kültürümüz yok zaten. Plansız, günü kurtararak, yarın ne yapacağımızı orta ve uzun vadede planlarımızı yapamadık” dedi.

“Günü Kurtarmaya Çalışmamalıyız”

Gazeteci Bahçeci’nin, ihracatçı kur dalgalanması sebebiyle maliyetlerini doğru hesaplayabiliyor mu sorusunu yanıtlayan Celep, şunları söyledi:  “Yılların tecrübesi söz konusu. Bütün kurumlar kuruluşlar kendilerine göre maliyet tablosu yapmak zorunda. Devletin bize beyan ettiği asgari ücreti uyguluyoruz. Beyaz yakamıza uygulayacağız. Buna göre bir maliyet çıkaracağız. Bunun yanında üretici ortaklarımıza güven vermek için üreticilerimizle olan ilişkilerimizi şeffaf ve açık izah edeceğiz. Nihai tüketici veya yurtdışındaki müşterilerimize, bulunduğumuz coğrafi olayın dinamiklerini pozitif bir dille anlatacağız. Panik havası yaratmayacağız. Ben müşteri olsam karşı tarafı dinlemem başka pazarlara bakarım. Günün sonunda sürdürülebilir bir mesafe kat etmek istiyorsak projelerimizi günü kurtarmak üzerine değil orta ve uzun vadede yapmamız lazım. Hep kazanacağız diye bir karar da yok. Algı yönetimimizi yapabilmek için bizler gibi başkan pozisyonundakilerin panik yapmaması lazım. Güven ilişkisinin tüm taraflar için olmak zorunluluğu var.

“Biz Üretmek Zorundayız”

İnsanların eline geçen fırsatlar vardır. Türkiye’nin de böyle şansları var. Biz bir takımız, bir aileyiz. Bu operasyonu doğru sorgulamamız lazım. Öteki tarafı ikna edip güven ilişkisini kurmamız gerekiyor. Bugün devlet değer zinciri yaratmak için marka destekleri, patent destekleri veriyor. Bunları yapmak için kurum kimliğine sahip olmak zorunlu. İlk önce ülke olarak kurumlar olarak marka değerine kavuşmamız lazım. Bu olunca potansiyeliniz büyüyor, Pazar payınız artıyor. Sizinle çalışan yurtdışı ortaklarınız size yeni projeler yaratmanız için beslemeler yapıyor. Bu şansı doğru kullanmamız gerektiğinin hem Cumhurbaşkanı, hem hepimiz bilincindeyiz. Biz üretmek zorundayız. Yeni ekonomik program da bu. Hala ciddi anlamda bir açığımız var. Biz kendi kendimize yetebilen ülkeler arasında ilk 7’deyiz. Bunu yapabiliriz ama biz her şeye tersten başlıyoruz. Topu sahaya sokmadan önce problemi yaratıyoruz.”

Bu haber ilgini çekebilir ->  Gaziemir Belediyesi’nden kadınlara destek: El Emeği ve Satış Pazarı açıldı

“Halkın Asgari Ücretle Çarşıdan Bir Şey Alması Söz Konusu Değil”

İç piyasadaki enflasyonun ihracata olan etkileri hakkında Celep, “Türkiye, farklı bir ekonomik programa girmek zorundaydı. Seçim şansımız yok. Sayın Merkez Bankası Başkanımız günün sonunda şunu söylüyor, biz bu genel ihracattan merkez bankamıza 38 milyar dolar bozdurulmasını ön görüyoruz diyor. Bunlar hep bütçelerle oluyor. Biz avantajları da dezavantajları da yaşadık. Tüketici ile üretici arasındaki makasın açıklığı enflasyonun ana göstergesi. Reel rakamları gelecek sezonda yaşayacağız, daha yaşamaya başlamadık. Halkın yeni asgari ücretle maaş alıp da, çarşıdan bir şey alması söz konusu değil. Akaryakıta, elektriğe, diğer ürünlere yansıyan zamlara baktığımızda hayata henüz geçmedi. Bunu yaşarken doğal seleksiyon ile kendi içinde dinamiklerle bir yere varma söz konusu. Hepimizin işi var. İşsiz minimum seviyede. İstatistiklerde var ama biz doğru elemanı bulamıyoruz. Ben 1000 kişi üstünde istihdam sağlıyorum ama doğru çalışan arkadaşımızı bulamıyorum. Herkes kendi ölçek ekonomisine veya kendi hayallerine göre iş potansiyeli arıyor. Biraz da işin öbür tarafına bakmamız lazım. Böyle bir dünya yok. Japon, Alman, Koreli neden başarılı? Disiplinli ve olması gereken şekilde çalışıyor. 25-26 yıl önce Hollandalı ortağım bana şöyle söyledi, “Siz 8 saatin 2 saatini verimli çalışıyorsunuz.” İş disiplini bunların bir parçası. Çalışanlarımızın sosyal haklarının, sigortalarının, güvenli yemek ve lojistik kültürünün verilmesi, bir algı yönetimi. Bu dönüşümü işçiden işverene kadar görmemiz lazım. Eğer biz bu coğrafyayı gerçek anlamda seviyorsak sonuna kadar bu işi başarmak için çalışmamız lazım. Mutfağımızdaki maliyetlerimizi düşürmemiz lazım. Biz müsrif bir tüketim toplumuyuz. Ben bunu kendi evimden görüyorum. Bizim toplumumuzu böyle mayaladılar. Ben çok karamsar değilim. Kolay finansmana ulaştığımız sürece hem ihracatını arttırırız, hem de insanlar ve çalışanlarımız daha refah bir yaşam düzeyine girer. İhracat ana lokomotifimiz” şeklinde konuştu.

“Erken Seçim Ülkeye Ekstra Maliyet”

2022’nin ihracat hedefi olan 250 milyar dolar hakkında ise Celep, “Bence çok kolay ve yapılabilir bir rakam. Ama bu güven ilişkisindeki sarsıntıları panik havasıyla birbirimize taşırsak olmaz. Böyle enerji harcarsak 250’yi de yakalayamayız. Doğru düşünüp ortak akılla işlerimizi sadeleştirerek, bürokratik engelleri minimuma iterek yolumuza daha doğru devam ederiz. Erken seçimler her zaman bu ülkeye ekstra maliyet getirmiştir. Bugün Amerika gibi bir ülkede, 20. Yılına girecek bir şirketim var. Amerika’da tek bir şeyi yapamazsın, vergiden kaçamazsın” dedi.

“Hayalimdeki Mantık Özel Sektör Kooperatifçiliği”

Ege Bölgesi’nin ihracattaki payı ile ilgili konuşan Celep, “Ege’ye tarım bölgesi olarak bakıyorum. Şu anda pandeminin tüm dünyaya vermiş olduğu mesaj, kendi yetiştirdiğin ürünlerle beslenebiliyorsan hayatını sürdürebiliyorsun.  Değer zinciri yaratarak tüm dünya pazarına kendi ülke ve kurum markalarınla ilerlemek senin için büyük şans. Bu şansı projelendirecek beyinler, akıllar ve bu akılları destekleyecek Ticaret, Tarım Bakanlığı ve yerel yönetimler ile istişare ve iletişim sağlandığı zaman tam da bu Ege’ye oturacak bir proje. Büyük Menderes, Küçük Menderes, Bakırçay Havzası dediğinizde gerçekten önemli araziler. Ama bir şey daha var: kuraklık. Daha uzun yıllık bitki ekerek, sabit yatırımlı projeler ürettirmemiz lazım üreticilerimize. Bunları yaparken de üreticilerimizle ortaklık mantığıyla yapmamız lazım. Ben Türkiye’de, kooperatifçilikle bir model çıktığını görmedim. En büyük model Ege’de Tariş’tir. Ama başarı olmuyor, olamıyor.  Benim hayalimdeki mantık özel sektör kooperatifçiliği. Örneğin pamukta ciddi bir potansiyelimiz var. Ege Bölgesi’nde yetişen pamuk, Mısır pamuğuna eşdeğer vaziyette. Ama biz 350 metrekarelik ticaret borsasında işi manipüle ediyoruz. Bunu birileri çıkıp yönlendirmiyor. 4-5 tane ajan yönetmeye çalışıyor. Eğer üreticini ortak kabul ediyorsan, kurumsallaşmayı yaşam biçimi haline getireceksen önce realist olacaksın. Biz bu gerçeklikten uzaklaştığımız sürece yaptığımız her iş günü kurtarmaktan öte olmaz. Proje bazlı çalışma kültürüne adapte olmamız lazım. Bugün dünyada ciddi bir para var ama bize gelmiyor çünkü güven ilişkisi yok” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.