Başbuğ: Halkına ateş açan Türk askeri olamaz!
Bodrumda tatilin geçiren eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ darbe girişimi hakkında “Bu tehlikeye 2009 yılında dikkat çekmiş bugün bize yarın size demiştim. Bunları yapanlar Türk askeri olamaz.” dedi.
Başbuğ Akyarlar mahallesindeki yazlığında yaptığı açıklamada “15 Temmuz 2016 gecesi bekli de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yaşanılan hep birlikte yaşadığımız en korkunç gecelerinden birisi oldu. Bu darbe kalkışımını, girişimini, bu hareketi ve bu harekete katılanları lanetliyorum. Onlar Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tarihine bir kara leke sürdüler. 25 Ocak 2010 tarihinde yani Genelkurmay Başkanı olduğum dönemde, balyoz iddialarının görevlendirilmiş bir gazetede yer alması üzerine, şunu söylemiştim. Allah Allah diye askerine hücum ettiren bir ordu nasıl Allah’ın evine bomba atmayı düşünür, bu vicdansızlıktır lanetliyorum bunları demiştim. Bugün de diyorum ki kendi meclisini bombalayan, kendi halkına ateş açanlar Türk askeri olamaz. Bunlar birilerinden, bir yerlerden emir alan teröristlerdir. Yine 25 Ocak 2010’da aynı gün şunu da söylemiştim. Demokraside demokratik yöntemlerle en önemli olan unsur iktidarların seçimlerle, yeni demokratik yöntemlerle el değiştirmesidir dedim 14 Nisan 2009’da yaptığım konuşmada da demokrasi konusuna değinmiştim” dedi.
DARBECİLER İLE CEMAAT ARASINDA İLİŞKİ VAR
Başbuğ, “Bu söylediklerimin doğruluğuna canı yürekten inandığım gibi bugün de o sözlerimin arkasında olduğumu bir kez daha tekrarlıyorum. Belki de bu olayda sevindiğimiz önemli noktalardan bir tanesi TSK’nın büyük çoğunluğu bu yaşanılan olaylar karşılığında başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar olmak üzere gösterdiği davranış ile demokrasinin yanında yer aldılar. Bu nedenle gerçekten hepsini yürekten kutluyorum. Yine dün gece TSK’nın büyük bir çoğunluğu ile beraber omuz omuza örnek bir davranış gösteren güvenlik kuvvetlerimize özellikle polisimize ki çünkü onlar da dün gece canları pahasına görevlerini yerlerine getirdiler. Onlarında hepsini kutluyorum. Yine dün Türk milleti darbenin karşısında olduğunu çok net olarak bütün dünyaya ilan etti. Bu da hepimizi için bir gurur vesilesi. Bu gün çok kimse bu darbeciler ile cemaat arasında bir ilişki olduğunu düşünmektedir. Ben de aynı düşünceyi taşıyorum. Ama bu vesileyle 14 Nisan 2009 günü Harp Akademileri’nde yaptığım konuşmada söylediğim bir hususu burada tekrarlama hakkına sahibim. O gün yaptığım konuşmada. Aslında bekli de Türkiye’de açık şekilde cemaat ile ilgili tehdide dikkat çeken kişi bendim. O gün yani tam 7 yıl önce dedim ki, bazı cemaatler hedeflerine ulaşmada kendileri için en büyük engel olarak TSK’yı görmektedirler. Bu nedenle TSK aleyhine faaliyette bulunmaktadırlar. Bu yapılanmalara karşı hukuk devleti kapsamında kuralları içinde TSK olarak etkisiz ve tepkisiz kalmayacağız. Bu konu ile ilgili düşünce ve değerlendirmelerimizi başta başbakan olmak üzere tüm ilgililerle paylaştım ifade ettim. Ama maalesef o yıllarda yani 2009’lu yıllarda bizim bu söylediklerimize itibar edilmedi” dedi.
“BUGÜN BUNLAR BİZE YARIN SİZE DEMİŞTİM”
Başbuğ, 2009 yılında herkesi uyardığını ve bugün bunlar bize yarın size dediğini belirterek, “Ve ne acıdır ki bugün bize yarın sizeden, kastım o gün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılanlar 15 Temmuz 2016 gecesi Türk Milleti’ne karşı yapılan bir harekettir. Ve o dönemde söylediğimiz ve yaşadığımız komplo olayları ile karşılaştık, acı dönemler yaşadık ve yaşanmaya devam ediyor. Bunların hiç birisinin bugün Türkiye’de yaşanmasını arzu etmezdik. Bugün yaşananlar bu ülkeye bu topraklara yakışmıyor gerçekten büyük üzüntü duymaktayım” dedi.
“BU FAALİYETLERİN TESPİT EDİLEMEMİŞ OLMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ”
Başbuğ “Darbeciler TSK içinde azınlıkta olan küçük bir grup. Bunda hem fikiriz. Ancak buna rağmen bu darbecilerin oldukça uzun bir hazırlık süreci içinde olduklarıdır ve TSK’nın neredeyse büyük bölümüne çok yerlere çok şehirlere oldukça az olmalarına rağmen uzun bir süre içinde yaşadıkları ve TSK içinde çok noktalara ulaştıkları ortada. Bu faaliyetlerinde tespit edilememiş olması da gerçekten düşündürücü nokta. Elbette yetkili makamlar bu konunun üzerinde hassasiyetle duracaklardır. Sonuç olarak yapanlar elbette hukuk kuralları içinde yargılanıp cezalandırılacaklardır. Bundan hiçbir şüphemiz yok. Ama bakın etrafımız ateş çemberi. Türkiye’nin maalesef coğrafi ve jeopolitik durumu ortada tarih boyunca böyle. O nedenle 2009’da Güçlü Ordu Güçlü Türkiye demiştim. Bu coğrafyada güçlü orduya ihtiyacımız var Önemli olan bu coğrafyada güçlü orduya ihtiyacımız var” dedi.
“BU OLAYLA ZARARLI ODAKLAR TEMİZLENİYOR”
Başbuğ “Hepimizin en çok dikkat edeceği husus şudur. Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şartlar altında bulunuyoruz. Güçlü orduya zarar vermememiz lazım ve ordumuzun gücünü en üst noktalara taşımamız lazım. Bu açıdan baktığımız zaman şuna da inanıyorum. Elbette bu yaşanılanları, yaşamamız hiçbir zaman arzu edilen bir şey değil. Çünkü bir de hepimizin bildiği gibi bu yaşanılan olaylar neticesinde eğer değişmediyse, 161 insanımızı şehit verdik. Bu hakikaten hepimizi yürekten dağlayan bir konu. Bu açıdan ben şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerinin acılarını paylaşıyorum. Bu çok önemli. Belki bakacağımız ufacık bir pozitif nokta var. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki zararlı odaklar, bugün temizleniyor. Bu da bize şunu gösteriyor. Bu olaydan TSK daha güçlü olarak çıkacaktır. Buna da yürekten inanıyorum. Bu konuyu çok önemsiyorum. Bu ordu bize lazım. Bu coğrafyada güçlü orduya ihtiyacımız var. Lütfen konuşurken, hareket ederken her türlü davranışımızda bu hususu unutmayalım. Milletimize sizin aracılığınızla geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, şehitlerimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerinin acılarını paylaşıyorum” dedi.
“BUNLAR CİNNET GEÇİREN KİŞİLER”
Başbuğ “Askeri müdahaleler oldu, bununla ilgili çok konuştuk. Dün yaşanılan olay çok farklı bir olay. Hiçbir zaman Türk ordusu, Türk askeri, bu tip hareketlerde bulunmadı. Bu kişiler 1. Ordu Komutanı konuşmasında çok güzel bir terim kullandı. Ben de aynı terimle, bu kişiler cinnet geçiren kişiler. Artık cinnet noktasındalar, hakikaten insanın düşüncesi havsalası almıyor. Kendi ordunuzun silahları ile Meclisi bombalıyorsunuz, halka ateş açıyorsunuz, bu cinnettir, terördür. Başka şekilde izah etmenin imkanı yok. Tabi yaşanılan olay çok acı. Ama ümit ediyorum ben bu olaydan TSK daha güçlü olarak çıkacak” dedi.
“MEHMETÇİKLER KULLANILDI, AYRI BİR ŞEKİLDE DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR”
Başbuğ, “20 yaşındaki gençleri, askerlerimizi bu darbenin içinde yer alan, planlayan, rütbeli personelden ayrı bir yere koymanın doğru olduğu düşüncesindeyim. Çünkü bunlar, ki basından da anladığımız kadarıyla, belki de kandırıldılar. Hatta tatbikat diye kışlanın dışına çıkartıldığı görülüyor. Mehmetçik kullanıldı. Belki aldatıldılar, belki yanlış bilgilendirildiler, o genç çocuğun bunu anlaması değerlendirmesi, kolay bir olay değil. Genç erlerimizle diğerlerini aynı teraziye koymayalım” dedi.