Anlaş ama Halaya Katılma Başkan!
Cemil Tugay, bu kentin başkanıdır.
Ama son birkaç haftadır yalnızca başkan değil, aynı zamanda çöp yığınlarının arasında kalmış bir şehrin namusunu savunan kişidir.
Grev başladı.
Cemil Tugay geri adım atmadı.
Masaya çağırdı, teklif sundu, çözüm için kapıyı açık bıraktı.
Ama karşısında sadece inat değil, alay gördü.
Provokasyon gördü.
Ve sonunda bugün, artık sabır sınırlarını zorlayan o söz geldi:
“Bir gün bir çöp görürsem, arayıp Başkan’a ‘gel burada da temizle’ diyeceğim.”
Bu nasıl bir dil?
Bu nasıl bir sendikal duruş?
Bu kibir, bu küçümseme, bu meydan okuma — kime?
İzmir’in belediye başkanına mı?
Hayır…
Bu söz, aslında İzmir halkının zekâsına, emeğe, bu şehirdeki vicdana edilmiş bir hakarettir.
Ve çok net söyleyelim:
Bu hakaret yalnızca Cemil Tugay’a edilmemiştir.
Bu söz, bir belediye başkanına değil; İzmir’in başkanlık makamına,
yani bu şehri yönetsin diye oy veren milyonların iradesine karşı yapılmış bir saygısızlıktır.
Bu kibirli ifade, halkın seçtiği yöneticiyi değil, halkın kendisini küçümsemektir.
Ve İzmir halkı, kendisine yapılan hakareti unutmaz!
Ve biz buradan çok net bir şey söylüyoruz:
- 📣 Başkan, senin bu şehir için verdiğin mücadeleyi biliyoruz.
- 📣 Anlaşmak istiyorsan anlaş, çünkü senin asıl sorumluluğun İzmir’e hizmettir.
- 📣 Ama bu anlaşma yalnızca halkın parasını koruduğun sürece meşrudur.
- 📣 Eğer sendika senin önerini kabul ederse, bu İzmirlinin hakkının korunduğu şartlarda yapılmalı.
Zira İzmir, senin halkı değil sendika ağalarını memnun eden biri olmanı istemiyor.
Senin arkanda maaş pazarlığı değil, kamu hizmeti bekleyen milyonlar var.
Ve unutma:
📌 Halay çeken affedilir.
📌 Hakarete rağmen halay çeken unutulmaz.
Bu yazı bir tehdit değil.
Bu yazı bir beklentidir.
İzmirli’nin vicdanından gelen dürüst bir çağrıdır: