HADİ BAKALIM NE ARABIN YÜZÜ NE DE

  • 15 Aralık 2020 20:42

HADİ BAKALIM NE ARABIN YÜZÜ NE DE

(Önceden yazmıştım gündemin içinde kaybolmasın, ambargoyu bir sonrakine yazarız.)

Başlıkda ki deyimi tamamlamama nedenim biraz farklı.

Sonuçta hikaye muhtelif olsa da sona gelen Arap’ın şekeri mi zekeri mi ikilemi eksik kalmasına neden oldu.

Rivayet odur ki vaktiyle İstanbul’a Şems adında bir Şamlı ile Hakem adında bir Arap yerleşmiş.

Ve iş olarak kahveciliği tercih etmişler.

Kurdukları kahvehane o kadar popüler olmuş ki tüm ahali ve sosyal sınıflar burayı tercih etmeye başlamış.

Aylak aylak oturup tütün, nargile ve çubuklarını tüttürürken araya esrar falanda karışmaya başlamış.

E bu kadar değişken sınıf insanı oradayken başka türlü alışverişlerde oluyormuş.

Her neyse yoğun şikayetler sonucu kahvehane kapatılmış ve iki girişimci memleketten kovulmuş.

Bu olayı da meşrulaştırmak için ne Şam’ın şekeri ne de Arabın yüzü ifadesi darbımesel olmuş.

Bazıları yüzü değil de şeker mi zeker mi diye tasnif eder ama o kısmı ile alakalı rivayet muhtelif merak eden araştırsın.

Bir önceki yazımın devamı gibi olacak lakin gelinen yer tam da bu.

Yıllarca Siyasal İslam ve bir çok din insanı ümmetin birlikteliğine kafa yorsalar da artık tabanda ve tavanda Türk kavmi ile diğer Müslümanların birlikteliği psikolojik ayrışma noktasına gelmiş.

Zaten var mıydı diye soranlarınız olduğunu duyar gibiyim.

Arap baharında takındığımız tavır ile Suriye içlerinde aldığımız inisiyatif ve Libya operasyonlarımız ile Arap kardeşlerimiz bir hayli dehşete düşmüş görünüyor.

Denilebilir ya da sorgulanabilir eylemler olsa da Türk devletinin tüm çabaları ümmet ütopyasının dışında gerçekler duvarına toslamışa benziyor.

Teknik olarak dinin kaynağı olan Arap asıllı Emevi, Abbasi gibi emperyal devletleri kurabilme yeteneğindeki Araplar ittihattan memnun olmayıp ihtilafı seçmiş görünüyorlar.

Körfez ülkelerinin başı çektiği Suriye değişkenleri ve Rusya’nın da son Ayn İsa müdahalesi Arap Birliği + Rusya + ABD + YPG dörtlüsüne ilaveten İsrail şirinliği konuyu buralara kadar getirdi.

Libya’da Rusların Suud, Mısır ve BEA tercihi de netleşince ABD durumu onaylamak zorunda kaldı.

Görünen o ki ümmetçi ideologların çaresiz kaldığı bu nokta Türk devletini yönetenleri başlıkta ki deyimin devamı olarak Türkün Trükten başka dostu yoktur noktasına getirmişe benziyor.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Başkan Denizli: “Doğal gaz için çalışmalarımız hızla devam ediyor”

Şimdi bazı kurnazlar bu işlerin para pul olduğunu söyleyerek pragmatizmi kutsasalar da işin aslı, aslına rücu etmekten başka bir şey değil.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.