• 20 Aralık 2015 11:00

Seda Atılbaz-Gizem Çetinkol/Gazete Ege/CHP İzmir, Celal Atik Spor Salonu’nda gerçekleştireceği kongreyle yeni il başkanını seçecek. Partililer büyük heyecan yaşarken, spor salonuna giden yol CHP bayraklarıyla süslendi.

650 delegenin oy kullanacağı kongre, Nevzat Kavalar ve Alaattin Yüksel arasında çetin bir yarışa sahne olacak.

ÇARŞAF LİSTE!

Kavalar ve Yüksel, blok değil, çarşaf listeden yana olduklarını belirtti. Seçimin blok liste talebi gelmemesi nedeniyle, çarşaf liste ile yapılacağı belirtildi.

Nevzat Kavalar 180 delegenin, Alaattin Yüksel ise 399 delegenin oyunu alarak başkan adaylığına hak kazandı.

Kongrenin divan başkanlığını, Aydın Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan yapacak.

YÜKSEL-KOCAOĞLU BİRLİKTE GELDİ!

Alaattin Yüksel’in kongre alanına, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aracı ile gelmesi dikkat çekti.

Nevzat Kavalar ise yanındaki kalabalık ile birlikte sloganlar eşliğinde salonu turladı. Kavalar’a desteğini belirten ilçe başkanlarından Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir Başak ve Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper de Kavalar’ın yanında yer aldı.

Divan Başkanı, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, şunları söyledi:

“Türkiye’yi bu karanlık tablodan çıakrmanın yollarını açıp onun işaretini buradan vereceğiz. Özgürlük ve demokrasi problemimiz var. İktidarın hoşuna gidenleri yazmıyor diye tutsak alınılan bir Türkiye’deyiz. Türkiye’de iktidarı elinde bulunduranların, kendisi gibi düşünmeyenleri yok sayan bir tablo içindeyiz. Zorbaca kullandıkları iktidar yetmiyormuş gibi, tüm gücü tek bir kişinin elinde toplayacakları gayri meşru bir çaba içinde olduklarını biliyoruz.

‘Kürt sorununu çözüyorum’ diyerek bu sorunu kangren haline getiren iktidara teslim olmayacağız. Toplumun bir kesimini diğerine düşman etmeden yaşamayı öğreneceğiz. Halkın, milletin huzur içinde yaşaması adına eşitlik, özgürlük ve kardeşlik altında toplumsal barışı da sağlayacağız, Kürt sorununu da çözeceğiz. CHP’nin anlayışı budur.

İzmir İl Kongresi’nde yarışan arkadaşlarımıza özgür, demokrat, çağdaş, üretken ve adaletli, büyük modern cumhuriyet Türkiye’sini, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sini yeniden kurmada başarılar diliyorum.”

“PARTİNİN BORCU YOKTUR”

CHP İzmir İl Başkanlığı’nın hesap raporunu okuyan Ali Karabay, partinin kasasında 373 bin 467 lira olduğunu belirterek “Ayrıca cari olarak hiçbir kuruma, satıcıya, hiç kimseye bir kuruş borcumuz yoktur” dedi.

BALBAY’DAN STAR WARS GÖNDERMESİ

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, “Bugünkü iktidarın yüzlerce insan öldürdüğü, dünyada savaş suçluşu ilan edilmekle karşı karşıya kaldığı bir ortamda, tek savaş suçlusu Erdem Gül gibi gösterilmek isteniyor. Bugün iktidar Can Dündar’ı, Erdem Gül’ü, 33 milletvekilini içeri attı. Böyle bir ortamda iktidar, bir CHP milletvekilini adeta bir vatan haini ilan etmeye kalkıyor. Bu ayıp herkesin. Eğer biz en kısa sürede duruşumuzu göstermezsek, CHP’nin gücünü Türkiye’ye anlatamazsak neler olacağını hesap edin.

Gösterimde Star Wars’ın Güç Savaşları filmi var. O film ilk gösterime girdiğinde, hayal olan 9 teknoloji bugün gerçek oldu. Bilim adamları, o ışın kılıcının hayal olduğunu ve gerçekleşemeyeceği söylüyor. Ama hepimiz biliyoruz ki insanın hayal dediği şey yakın zamanda gerçekleşir. Sadece 2019’da belediye başkanı olmak mı, bu mu hayaliniz? Ama hayaliniz AKP faşşizmini sandığa gömmekse, daha büyüğünü hayal etmek zorundayız” şeklinde konuştu.

SERTEL: “BENİ ŞİKAYET EDENLER ÇIKSIN ÖZÜR DİLESİN”

CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel ise, kendisini YSK’ya şikayet ederek milletvekili adaylığını düşürenlere seslendi. Sertel, “Bu yol demokrasi, özgürlük yoludur. Başkalarının önünde ‘ben adayım’ diye eğilenler değil, bizim gibi demokrasiyi, hakkını hukukunu kullanarak sandıktan çıkan olsun. ‘Benim yanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanıdır’ dedim. Amacım kimseyi incitmek değil. Birbirimizi kırmadan, demokrasiyi sonuna kadar kullanarak ‘Kılıçdaroğlu’nun başbakan olması için sonuna kadar mücadele edelim’ dedim. Bizler devrimci, solcuyuz. 12 Eylülleri yaşadık. İşkence görürken benimle aynı hücrede bulunan insanlar var aranızda. Bizler beraberiz, aynı yolun yolcusuyuz.

Ali İsmail Korkmaz’ın, Ahmet Atakan’ın, Abdullah Cömert’in evine gittim. O evlerin her biri birer buz olmuş. Her ailede acı var. Onların hesabını sormayacak mıyız? Gelecekte başka çocuklar ölmesin. Bu ülkede barış, demokrasi, insan hakları olsun. Ama önce kendi içimizde birlik beraberliğimiz olsun. İçimizden birileri beni YSK’ya şikayet edip adaylığımı düşürdüler. AKP’nin kuruluna başvurdular. SSK emeklisi gazeteciyi memur yaptılar. Kendi yoldaşlarını işkencede bile satmayan o devrimciler varken, bir sıra yükselmek uğruna bu kardeşinizi YSK’ya ihbar ettiler. Beni ihbar ettirenlere sesleniyorum: Çıksınlar özür dilesinler, affetmezsem namerdim” ifadelerini kullandı.

“KURULTAY DELEGELERİNDEN İSTEĞİMİZ…”

Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper, “Emekten, emekçiden, yoksulluktan bahsediyoruz, neredesiniz? Böyle mi iktidara geleceğiz? Genel Başkanımız köy köy, mahalle mahalle dolaştı. İzmir’de CHP’de siyaset yapmak kolay, Hakkari’de kaç yere gittiniz?” derken CHP İzmir Gençlik Kolları Eski Başkanı Sinan Sarıküse ise, “Bir dönem önce gençlik kolları başkanlığı yaptım. Bana oylarıyla gurur verenlere teşekkür ederim. Şimdi buradan çıkıp bir kurultaya gireceğiz. Burada bu partinin öz gücü olmuş gençler ve kocalarından, çocuklarından zaman ayıran kadınların il yönetiminde bir oy hakkı yoktur. Kurultay delegelerinden tek bir isteğimiz var. Biz gençlere destek verin. Ali İsmail’in, Berkinlerin, Ethemlerin kemiklerini sızlatmayacağız” şeklinde konuştu.

Alaattin Yüksel, konuşmasında şunları söyledi:

“Biz salonda yokken birtakım tartışmalar olmuş. Birbirimize karşı kin, nefret değil, sevgi duyacağız ve faşizme karşımücadele edeceğiz. Özgürlük, barış, demokrasi ve yaşamın kalesi olan, İzmir’den yükselen ışığın yolumuzu aydınlatacağına inanıyorum. 23 Aralık’ta IŞİD yöntemleriyle katledilen devrim şehidi Kubilay ve arkadaşlarını anacağız. CHP örgütleri her yıl bu anma törenine en kalabalık ve güçlü şekilde gideriz. Onları yad eder, onlar için dua ederiz. Belediye başkanımız da Kubilay anma gününde çok güzel konuşmalar yaparlar. Bu yıl Kaymakam, Tahir Başkan’ın konuşmalarından rahatsız olmuş olacaklar ki sanıyorum talimat vererek belediye başkanımızın konuşma yetkisini çıkardı. Dün de basının gitmesini yasakladı. Tarihte yaptığınız zulümleri de, bugünküleri de gizleyemezsiniz. Hangi arkadaşımız seçilirse seçilsin CHP olarak orada yerimizi alacağız ve devrim şehidimizi anacağız.

17-25 Aralık tarihinde demokratik ülkelerde en büyük yolsuzluk iddiaları ortaya saçıldı. Kutularda milyonlar, yatak odalarında milyonlar, para kasaları ve bakanlar kurulunun başkanı ile çocuğunun konuşmaları, dinlemelere takıldı. Bu iddiaları tüm dünya dinledi. Önce montaj dediler, sonra da montaj olmadığını itiraf ettiler. Bu iddiaların ortaya çıkmasını engellemek için bu iddiaları soruşturan hakimleri ve savcıların kimilerini hapishanelere doldurdular. CHP olarak yolsuzlukla yalanla ve darbelerle mücadele haftası olarak ilan ettik. Bunu da asla unutmayacağız, unutturmayacağız.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Bornova için birlik olma zamanı

Gazeteciler tutuklanmaya devam ediyor. Dünyanın en büyük gazeteci cezaevine dönüştük. Bugün tutuklanmalarının 24. günü. Önemli bir haber yaptıkları için Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandılar. Haber özgürleşsin, çocuklar, düşünceler özgürleşsin. İnsanlar özgürleşsin. Türkiye’de partimiz parlamento dışında kaldığı için İzmir’de de Türkiye’de de yüzde 9.5 oy oranımız vardı. Yine sizlerin özgür iradesiyle 3 büyük partide ilk kez yapılan bir kongrede beni il başkanı seçtiniz. Bugün o iki olan belediye başkanlığımızın neredeyse tamamı CHP’de. Milletvekili sayısı 14. Emek veren herkesin emeğine teşekkür ederim. Çok zor günlerdi. Ama partimiz de büyük sıkıntı içindeydi. Seçildiğim gün beni AKP’li avukat Bilal Bey aradı. ‘İcrayla il binanızı boşaltacaktık. Ama bir siyasi partiye böyle bir şey yapılmasına içimiz el vermiyordu. Bu işi çözerseniz erteleriz dediler. Seçildiğimiz gün Basmane’de kötüce bir binada böyle bir süreç yaşadık. Öyle aldık. Seçildiğimde sağ partilerin başkanları da CHP kendisine zengin bir aday buldu diye demeçler veriyorlardı.

10 yıl sonra yeniden il başkanlığı görevi çağırıyor. İl delegelerimiz çağırıyor. Huzurunuzdayım, bu göreve hazırım. CHP’yi başarıdan başarıya taşımaya var mısınız? AKP zulmü inanılmaz boyutlara ulaştı. İzmir’i ele geçirmek için yerel yönetimlerimiz üzerinde baskı kurmuşlardır.

Ortak akılla doğruya ulaşacağız. Birlikte karar alarak ulaşacağız. ‘Ben bilirim’ anlayışıyla dün de karar almadım, bugün de almayacağım. İlk il başkanı seçildiğimde listem 32 arkadaş, 3 ayrı listeden il yönetimine seçilmişlerdi. Ben de birçoğunu tanımıyordum. Bütün kararlarımızı oy birliğiyle aldık. O yüzden o karara güçlü bir şekilde sahip çıkıyorduk. Bugün de örgütlenme modelini yeniden gözden geçirmeliyiz. Örgütlenme modeline ağırlık vereceğiz. CHP’nin her sandıkta bir üyesi olacak. Bugün bir kez oy vererek işimiz bitmeyecek. Hep birlikte bu sandıklarda, sokaklarda görev yapmaya devam edeceğiz. Örgütlenme modelimiz içinde, en aktif yeri siz alacaksınız. İlçelerimizin tüm örgütlerinde yer alacaksınız. Meslek odalarımızda işveren örgütleriyle hayatın her anında en canlı şekilde var olacağız. Yönetim kadrolarında seçen değil, seçilen de olacak. Aktif genç üye, kadın üye kampanyaları yapacağız. En az 2 ayda bir en zayıf ilçelerimizden başlayarak il başkanı ve il örgütüye toplantı yapacağız. İlçenin sorunlarını konuşacağız. Zayıf kalan ilçelere güç vereceğiz. Milletvekillerimizi getireceğiz.

Bir algı oluşturulmaya çalışılıyordu. ‘Yüksel cephesinde blok liste anlayışı var’ diye. Ben tüzük komisyonundaydım. Çarşaf liste olması için mücadele edenlerden biriyim.

Milletvekilleri belirlenirken, 3 büyük ile 58 kontenjanın yığılmasına karşı çıktım. Ben ilk şerh düştüm, benden sonra 13 şerh düşüldü. Bu mücadeleyi vermek benim görevimdi. Kurultayımızda Türkiye’nin bir köyünde yoksul bir ailenin 7 çocuğundan biri olarak doğmuş Anadolu’nun Kemal’i Kemal Kılıçdaroğlu ile yola devam edeceğiz. Bu ve bundan sonraki kurultaylarda bunca baskıya ve zulüme başvuran bir iktidar varken biz neden yüzde 25’lere takılıyoruz bunu konuşacağız.

1 Kasım sonuçları PKK’nın, HDP’nin ve MHP’nin AKP’ye hediyesidir. Görevimiz bu iktidara karşı daha güçlü bir CHP yaratmaktır. Özeleştiri yapacağız. İzmir modelini oturup konuşsak, ne yaptı da bu İzmir yüzde 9.5’lardan yüzde 60’lara çıktı diye. Türkiye’yi değiştireceğiz, Türkiye’yi değiştirmek için kendimizi değiştireceğiz. Temsili demokrasi bize yetmiyor. Katılımcı demokrasi anlayışını getireceğiz. AKP sonrası Türkiye hikayesini yazacağız. Barışı yeniden sağlamaya çalışacağız. Yüzümüzü batıya döneceğiz. Barışla ilgili önerilerimizi daha güçlü hale getireceğiz. Yerel yönetimlerimizde katılımcı yönetim modeli oluşturacağız. Övündüğümüz genç nüfusumuzu harekete geçirmeliyiz.

Kadınlarımız iş yaşamını katılmakta düşüşe geçti. Kadınlarımız, gençlerimiz olmadan iktidar olmamız mümkün müdür? Gençlik ve kadın kollarımızı da güçlendireceğiz. Güçlü bir rüzgara ihtiyacımız var. Liderlik anlayışını, kadromuzu gözden geçireceğiz.”

Nevzat Kavalar ise, şöyle konuştu:

“Devrim şehitlerimize, CHP’yi iktidar yapıp Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu başbakan yaparak borcumuzu ödeyebiliriz. Kılıçdaroğlu’nu mutlaka başbakan yapacağız. Bugün bir konuya değinmem gerekiyor. Dün 19 Aralık’tı. Maraş katliamının olduğu gün. Şairlerle solcular için güneşin ağladığı gün derler.

Huzurunuzda Başkan Serter’i tebrik etmek istiyorum. Başarılı bir il başkanlığı yapmıştır. Kongre süreçlerine karışmamıştır. Teşekkür etmek istediğim bir diğer kişi de Ülkümen Rodoğlu’dur. Bugün İzmir’de esen rüzgara kulak vererek o da biz demeye karar vermiştir.

CHP, İzmir’de siyasal bir markadır. Halk İzmir’de sonuna kadar güvenmektedir. İhtiyacı olan tek şey birlik ve beraberlik. Bir olursak önümüzde kimse duramaz. Yarın seçim varmış gibi partimizi iktidara taşımak için aday oldum. Kimsenin adayı değil, sadece örgütümün adayıyım. Genel Başkanımın adayıyım ve hedefim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu başbakan yapmaktır.

Az önceki gibi bir olayı keşke yaşamasaydık. Cumhuriyet düşmanları cumhuriyeti yıkmak isterken, her gün onlarca canımız giderken, engelliler sürekli mağdur edilirken, kavga etmemeliyiz. AKP ile ve onun karanlık zihniyetiyle kavga edeceğiz. Yarın onlardan hesap sormak için, partimizi iktidara taşımak için adayım.

Kimse kimsenin işine karışamaz. Karıştırmam. Belediye başkanı belediye başkanlığını, ilçe bakanı ilçe başkanlığını yapar. İşini düzgün yapmayanın hesabını örgüt sorar. CHP örgütü en büyük güçtür. Delegelerimiz hür iradeleriyle oy verecekler. Sadece vicdanlarının sesini dinleyecekler. Ben Kavalar olarak o hür iradeni garantisiyim. Ön seçimlerin de, çarşaf listenin de garantisiyim. Sdece Kavalar olarak değil, Bedri Serter olarak da, Ülkümen Rodoplu olarak da garantisiyim. Biz garantiyiz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dediği gibi; biz varız, milyonlarız, birlikteysek yaparız.”

Öte yandan oy verme işlemi, beklenenden geç başladı.

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.