29 Ekim 2023 için Çankaya vurgusu
Gaziemir Belediyesi, usta gazeteci Uğur Mumcu’nun katledilişinin 27. yılında “Basında ve Siyasette İfade Özgürlüğü” konulu bir panel düzenledi.
Gaziemir Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, basın ve demokrasi şehitleri için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Uğur Mumcu anısına hazırlanan kısa filmin sunumun ardından sahneye çıkan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Uğur Mumcu ile genç yaşlarda tanıştığını; onun sorgulatan, düşündüren makalelerinin fikir dünyasına yön verdiğini söyledi. Mumcu’nun, egemen güçlerin Türkiye’yi götürmek istedikleri o karanlık yolu okuyucularına gösterdiğini vurgulayan Arda, “O bizim pusulamızda. Yazıları ise halen daha geçerliliğini koruyor. Basında ve siyasette ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırıldığı bir Türkiye diliyorum. Biz, 2023 yılı 29 Ekim Resepsiyonu davetiyesinde düzenlenme yeri olarak ‘Çankaya’ yazması için var gücümüzle çalışıyoruz” diye konuştu.
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini belirterek sözlerine başladı. Uğur Mumcu’nun kitaplarına bakılınca neden aramızdan alındığının anlaşılacağını kaydetti.
29 Ekim 2023’te seçim yapılacağını ve bu tarihin Cumhuriyet’in 100. yılına denk geldiğini anlatan Özel, başka bir partinin de hedefinin bu tarih olduğunu dile getirerek “15 Temmuz darbesinin kitlesel hedefi; laikliği, adaleti, eşitliği savunanlardır. O darbe başarılı olsaydı Humeyni gibi birisi devletin başına geçip en büyük acıları hepimize ödetecekti. 29 Ekim 2023’ün cumhuriyet kutlamalarına bakın. Eğer o adreste Atatürk’ün vasiyetinin aksine ‘kaçak saray’ yazıyorsa gözünüzü yumun, ‘kaybetmişiz’ demektir. Gözünüzü açmayın; birbirimizin, torunumuzun gözüne bakacak yüzümüz olmayacak çünkü. Ama orada ‘Çankaya Köşkü’ yazıyorsa sakın o imzanın kimin olduğuyla ilgilenmeyin. O zaman gözümüzü açabiliriz. Yüzümüze bakabiliriz. Torunlarımızın yüzüne bakabiliriz. Uğur Mumcu’nun gözüne bakabiliriz. Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, yurtseverler, gerçekten milliyetçi demokratlar; birbirimize kulp takacak, eksik görecek, kaybetmemizi; birlikteliğimizi azaltmamıza neden olacak örgütsel, partisel bahanelerden uzak durmalıdır. Hepimiz durumun farkında olmalıyız. Ona göre yürümeliyiz.”
Türkiye’de sorunun, ayrılıklarımızı zenginlik olarak görürsek çözülebileceğini, ayrışmanın ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını anlatan Özel, “Türkiye’de tıpkı gökkuşağındaki renkler gibi birbirimizin yanında, birbirimize dokunmadan özgürce durmalıyız. Her karanlık bir aydınlıkla sonlanır. Bu geriye gidişin sonu var. Daha büyük bir ileri atılıma sebebiyet verecek. Hem siyaset bilimi bunu gerektiriyor. Gerçek, kapsayıcı bir anayasayı çok renklilik ile yapacağız. Seni var eden değerlerden vazgeçmeden aynı doğruda birleşmeyi başarırsak tek adam rejiminden çoğulcu bir anlayışa dönebiliriz. Dünya siyaset pratiği bunu doğruluyor” diye konuştu.
Özgür basına destek çağrısı
Gazetelerin artık haber değil, tavır sattığını dile getiren Özel, şöyle devam etti: “Eskiden gazeteler haber satıyordu, bugün gazeteler satıldığında haber çoktan tükenmiş oluyor. Anlık internet ile haber oluştuktan birkaç dakika sonra ulaşmış oluyor. Gazeteler bugün eğer özgürlerse ve cesurlarsa tavır satıyorlar. Sözcü’nün, Cumhuriyet’in, Birgün’ün, Evrensel’in sattığı iş tavırdır. Bu tavrın cesaretlendiği yerde okur dayanışması daha kıymetlidir. Gazeteler başka bir noktaya ulaşabilirler.”
Gazetecilik öldürülmek isteniyor
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı da Uğur Mumcu’nun yiğit bir gazeteci olduğunu, onun kaybedildiği haftanın adeta demokrasi haftasına döndüğünü söyledi. Yeni dönemde basının, patronlar satın alınarak susturulmaya çalışıldığını belirten Bursalı, “Televizyonlarda konuşan gazetecileri susturuyorlar. Amaç gazeteciliği öldürmek. Ancak Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteleri susturamadılar. Kontrol edemeyecekleri bir alanda yürüyorlar. Zaten ele geçirdikleri medyada gazetecilik yapılmadığı için tirajları hızlı şekilde düştü. Büyük medyayı öldürebilirler, ama gazeteciliği öldüremezler. Uğur Mumcu’nun yolundan giden arkadaşlarımız var. Her zaman da var olacaktır” diye konuştu.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Sözcü Gazetesi İzmir Temsilcisi Yazar Gökmen Ulu, Uğur Mumcu’yu örnek alarak gazeteciliğe başladığını belirterek “Türkiye’de basın camiası çok zor zamanlar geçirse de Mumcu’nun izinden gidenler olduğu sürece bu mesleğe olan inancımız kaybolmayacaktır. Atatürk’ün çizdiği yoldan mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Panelin ardından Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Tema Vakfı aracılığıyla bağışlanan 5’er adet fidanın plaketini katılımcılara armağan etti.