Yüz bin imza bu işi halleder demiyom
İşi gücü bıraktık karanlık odalarda baskın seçim üreten ve bunu iktidar muhalefet fark etmeden dayatanların oyunlarını nasıl boşa çıkaracağız diye derde düştük. Şimdi konuya farklı bir noktadan bakalım. Aktris Hasibe Eren’in Tv dizisinde canlandırdığı karakterin lisanından konuşacak olursak,
Bu erken seçim bir intihardır demiyom,
Seçim sonrasına ne mevcut iktidar hazır nede kazanması olası muhalefet demiyom,
Ortalıkta bankada ki döviz mevduatlarına el konacak söylentisi dillendiriliyor demiyom,
Bankaların kredi taleplerine belirsizlik gerekçesiyle onay vermediğini demiyom,
16 Nisan referandumu sonuçları ile getirilen ittifak anlayışının iktidar partisinin kabusu olduğunu demiyom,
Hiç beklenmedik şekilde CHP’nin yaptığı hamlelerin tüm dengeyi altüst ederek yeni bilinmezlere gelindiğini demiyom,
HDP’nin sistem dışına itilerek hükümete karşı birleşme umulurken dibine kadar ayrışmanın yaşanacağını demiyom,
24 Haziran seçimleri ile başlayan ve gittiği yere kadar bir seçimler ülkesi olacağımızı demiyom,
Burada ki tahminimin 2020 yılına kadar sürecek olduğunu demiyom,
Biz bu durumla uğraşırken etrafımızda elin oğlunun malı götüreceğini demiyom,
Recep Tayyip Erdoğan muhalefeti üzerinden kurgulanan ve aklı almaz bir şekil de taktik oyunlar neticesi Ak Partinin destekçisi olan MHP’nin lideri Dr. Devlet Bahçeli’nin kazanırsak biz iktidar ortağı olmayacağız söylemi ile kendi taraftarlarını iktidar nimetlerinden uzaklaştırarak İYİ Parti saflarına ittiğini demiyom,
Üstteki cümlenin doğası gereği uzun ve anlaşılmaz olduğunu demiyom,
Meral Akşener’in sanılanın aksine yüz bin imzayı rahat toplayacağını demiyom,
Bilge lider Temel Karamollaoğlu’nun seçim sonrası dönemde Milli Görüşü yeniden meclise sokacağını demiyom,
Gelecek meclisin en az yedi bloktan oluşacağını demiyom,
Mevcut her türlü argümanı tükettiği için Ak Partinin dağıtması gereken kaynakları tabana şimdi dağıttığını demiyom,
Kendi tabanı dahil bunların seçim yatırımı olarak algılandığını demiyom,
Ayrıca son kongreler de yönetime getirilenler noktasında yapılan tercihler neticesi bir çok Ak Partilinin Cumhurbaşkanına evet partiye hayır diyeceklerini demiyom,
İşin başından beri normal güzergah dışına çıkarılan hükümetin tuzağa düşürüldüğünü demiyom,
Peki ne diyorum, Abdullah Gül hamlesi ile zayıflatılmak istenen muhalefete yine CHP eli ile çıkarılacak İlhan Kesici’nin büyük zaaf yaşatacağını ve Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi zorlanmadan kazanacağını diyorum.
Ekonominin yönetilemez olduğunu ve artık kim iktidar olursa olsun dünya ekonomi vesayetçilerini karar mekanizmalarından uzaklaştırmalarının zorunlu olduğunu diyorum.
Eğer çatışmasız bir toplum isteniyorsa, bir takım gazlamalar ile yapılan ve her halinden zorlama oldu belli çatışmalar uzlaşmaya dönüşmez ise bizi bekleyeni düşünmek bile istemediğimi diyorum.
Artık en azından bünyeye ters zorlamalar ile gündem değiştirmenin bırakılarak işi doğal akışana bırakmanın gerekli olduğunu diyorum.
Çok asılıyorsunuz “dikkat” kopacak diyorum….