Yüksel’den Davutoğlu’na Cevap Gecikmedi
Çıktığı bir televizyon programında kimlik bilgilerinin sızdırılması konusunda CHP İzmir Teşkilatını suçlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na CHP İzmir İl Başkanlığı’ndan yanıt geldi. Konuyla ilgili açıklama yapan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel hükümetin ve Davutoğlu’nun her sıkıştığında suçu CHP’ye attığını söyledi. Akşam yaşanan afiş kovalamacasına da değine Yüksel, “Biz bu afişlerden 1 kamyon topladık emniyet 1 tane bulamadı” dedi.
“BÜYÜK BİR MANİPÜLASYONLA”
Geçtiğimiz gün Başbakan Ahmet Davutoğlu Habertürk TV’ye konuk olmuş ‘kimlik bilgilerinin CHP İzmir İl Teşkilatı üzerinden sızdırıldığını açıklamıştı. Bunu üzerine CHP İzmir İl Teşkilatından açıklama geldi. Yapılan açıklamada konuşan CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel, Türkiye’nin yine bir manipülasyon ve gündem değiştirme ile güne başladığını söyledi. Başbakan’ın 50 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin sızdırılması konusunda CHP İzmir İl Teşkilatı’nı suçlamasına değinen Yüksel, “Hükümet her sıkıştığı noktada bu sıkışmadan kurtulabilmek için suçu CHP’ye atıyor. Çok büyük manipülasyonla karşı karşıyayız. Geçen hafta AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın yaptığı açıklamasına karşı benim ‘vatandaşımızın 50 milyon kimlik bilgisi nasıl sızdırıldı’ açıklamam bu algı operasyonuna yol açtı” dedi.
“Ensar Vakfı gibi hükümete yakın birim kurumda çocuklara tecavüzün sorgulanması gerekiyordu” diye konuşan Yüksel, hükümetin çocukları ve ailelerini korumak yerine söz konusu vakfı korumasının da sorgulanması gerektiğini vurguladı. Hükümetin bu konuları sorgulanmamasını istediği için kimlik bilgilerinin sızdırılmasında CHP’nin suçlanmasının açıkça algı yönetimi ve gündem değiştirme olduğunu dile getiren CHP İzmir İl Başkanı Yüksel, “50 milyon vatandaşımızın kimlik bilgisinin çalınmasının tek sorumlusu hükümettir” dedi.
Başbakan Davutoğlu’nun kimlik bilgilerinin sızdırılması konusu ile ilgili eski CHP milletvekilinin yargılandığı ile ilgili bir açıklaması olduğunu hatırlatan Yüksel, “Başbakan yargılandığını söylediği bu ismi açıklamak zorundadır. Böyle muğlak bir açıklama yapamaz. Bu açıklama bütün eski milletvekillerimizi zan altında bırakmaktadır. Gerekirse Başbakan ile ilgili suç duyurusu yaparız. Başbakan’ın belirttiği kişi E-seçim ile ilgili çalışmalar yapan DSP’den CHP’ye gelen şimdi partimizde bulunmayan tanıma uyuyor. Sayın Emrehan Alıcı bu konuda çok başarılı çalışmalar yapmıştır. O sırada bir AKP’li tarafından şikayette bulunulmuştur. Şikayetin konusu da kendi adını ve babasının adını görmesidir. Partimiz bu bilgileri kaldırmıştır. AKP’li yurttaş ya da yöneticisi bu konu ile ilgili dava açmıştır. Bu dava hala sürüyor” şeklinde konuştu.
“YSK 30 PARTİYE DE KİMLİK BİLGİLERİNİ VERİYOR”
Yüksek Seçim Kurumu’nun (YSK) 30 partiye de bazı kimlik bilgilerini verdiğini söyleyen Yüksel, partilerin örgütleri ile bu bilgileri tam olarak paylaşmadığını belirtti. İl Başkanı Yüksel “Bu bilgiler 30 partinin haricinde devlet kurumlarında, Mernis’te ve UYAP’ta var. Birçok kez devlet kurumlarının bu bilgileri sızdırdığı haberleri geliyordu” dedi.
“SEÇİMLERDE BENİM DE EVİMDE HİÇ TANIMADIĞIM 2 İSİM ÇIKTI”
Türkiye’de ilk defa CHP’nin şeffaf bir seçim için e-seçmen uygulaması yaptığının altını çizen Yüksek, “Burada seçmenin sadece kendi kimlik numarası ve baba adı gibi çok sınırlı bilgileri vardır. Biz bu sistemde sadece sahte seçmen var mı diye kontrol ediyorduk. Benim evimde hiç tanımadığım 2 isim çıkmıştı. Bu sistemle bunu görüp itiraz edebildim” şeklinde konuştu.
‘BECERİKSİZ HÜKÜMET BİLGİLERİ KORUYAMADI’
Bu açıklamaların sadece 2 nedeni olduğunu söyleyen Alaattin Yüksel, “Birinci beceriksiz hükümet bu korumayı yapamadığı için kendi üzerindekini başkasına atmaktadır. İkincisi AKP hükümeti önümüzdeki günlerde eski gizlilik dönemine dönmek istiyor. Seçimlerde YSK bu bilgileri siyasi partilerle paylaşmayacak ve seçimler şaibeli hale gelecek. Bununla seçime hile karşılamak istiyorlar” ifadelerine yer verdi. Dün yapılan haberlerde Ulaştırma Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın ‘Bir takım önlemeler almak gerekiyor, bilgileri gizlemek gerekiyor’ açıklaması yaptığını kaydeden Yüksel, bunun da algı operasyonunun göstergesi olduğunu söyledi.
AFİŞ KOVALAMACASI
İzmir’de susturamadıkları tek kurumun CHP olduğunu belirten Yüksel, dün gece yaşan afiş kovalamacasına değindi. Bu saldırıların CHP’yi susturmak için yapıldığını tekrarlayan Yüksel, konu ile şunları söyledi: Bu saldırıların en önemli örneği dün akşam Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili karanlık merkezlerden karikatürize edilmiş, hakaret içeren afişler asılmaya çalışması ile gördük. Bununla ilgili Vali’yi aradık ve kendisinden ‘Olur mu öyle şey, derhal emniyet müdürlüğünü arayacağım’ cevabını aldık. Fakat biz gece üçe dörde kadar afiş topladık. Saat bir ve ikiye kadar da hiçbir emniyet mensubunu görmedik. Araçların plakasını ve modellerini söylememize rağmen bir kişiyi bile bulamadılar. Biz topladığımız afişleri emniyete teslim edip şikayette bulunduk. Biz bu afişlerden 1 kamyon topladık emniyet 1 tane bulamadı. Bu çok manidar. İzmir emniyeti buysa yandık. Gerçi onlar da iletileni yapıyorlar.
CHP İzmir İl Başkanlığı bilişimden sorumlu olan Salih Özçiftçi, Amerika’da 14 milyon veri kaybı yaşandığını fakat orada muhalefet partilerinin suçlanmadığını söyledi. Başbakan’ın konuşmasında ‘sanıyorum’ demesine dikkat çeken Özçiftçi, “CHP verileri İşNet’te ve Superonline’da bulunmaktadır. Bu da bizim verilerimizin çok güvenli bir altyapısı olduğunu gösterir” dedi.