Yorgancılar Ege’nin 100 büyüklerini açıkladı
GAZETE EGE \ SELCAN ŞERİFAKİ
Mustafa Kemal Atatürk’ün ülke için verdiği mücadeleyi hatırlatan Ender Yorgancılar, “Aslanın karnından çekip, çıkarıp bize verdiler. Bizde ona sahip çıkıp büyütüp, bizden sonraki nesillere en iyi şekilde emanet etme mecburiyetindeyiz.” dedi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2018 yılı üretimden satışlarına göre 100 büyük sanayi kuruluşu ve Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
100 şirketin arasında ilk 10 sıra şu şekilde oluştu:
1- Tüpraş-İzmir Rafineri
2- Petkim
3- İzmir Demir Çelik,
4- Philsa Philip Morris
5- BMC Otomotiv
6- JTI Tütün
7- Özkan Demir Çelik
8- Kocaer Demir Çelik
9- Abalıoğlu Yem-Soya
10- Pınar Süt
100 büyük firmanın satış performansı ile ilgili bilgi veren Yorgancılar, “Programda üretimden satışlar itibariyle 100 firmanın yüzde 79.7’si kimya, gıda, demir, çelik metal döküm sanayide yoğunlaştı. Ayrıca ilk 10 firmanın ise 100 büyük şirketin üretimden satışlarının yüzde 57’si. Ne yazıkki, 100 büyük firmamız net ithalatçı görünümdedir. Kimya, gıda, kağıt basım net ithalatta, tekstil, demir-çelik maden- toprak- mermer sektör grubu net ihracatta öne çıkmaktadır. Orta gelir tuzağını aşabilmemiz için net ithalatçı sektörlerini ihtiyaç duyduğu ürün üretiminde yerlileşmek, katma değeri büyütmek zorundayız” dedi.
İstihdam vurgusu
Yorgancılar, konuşmasını bu şekilde sürdürdü: “57 bin kişi 100 firmada istihdam sağlanıyor. Borç öz kanyak oranları 258.6 çıkarken, geçen seneki borç öz kaynak olanlar 170 oranındaydı bu sene ISO açıklamadığı için bu oranın ne boyutta olduğunu bilmiyoruz. Bu çok önemli. Yani bir firmanın borcu ve toplamı öz kaynaklarına oranına böldüğünüzde bu rakam 100 üzerinde çıkarsa o firma riskli olarak değerlendiriliyor. Borç yüz öz kaynaklar 100 ise o firma batmış olarak değerlendiriliyor. Şunu söylemek istiyorum Borç aktif oranında ne ölçüde ve ihtiyaçları oranında bankalardan kredilerle mi yaptı? yoksa öz kaynaklarla mı yaptı? O değer çıkıyor. İzmir’de bu oran yüzde 72 olarak çıktı. Geçen sene 62.9’du. Bunu anlamamız lazım firmalar Türkiye’de işi banka kredileri ile yapıyorlar. Bankaların sistemin payının ne kadar büyük olduğunu görüyorsunuz. Kısa vadeli borç oranı yüksek. Dünya ortalaması yüzde 25 civarında. Bunun sebebi nedir? Sanayici uzun vadeli kredi bulamazsa kısa süreli vadelerle dönüyor. 1 yıla kadar olan krediler kısa vadeli geçiyor. Sanayicinin yatırımı para kazanabilir hale getirebilmesi için en az 6 yıl kredi alması lazım. Ve bunu kredi ile işini döndürse dünya standartlarındaki 25-30 sınırlarına indirebiliriz. 35-40 arasında bankacılık sistemi uzun süreli kaynak bulamadığı için ne yapıyor? Kısa vadeli veriyor. Bu da şirketlerimizin nakit açısında eksik olduğunuz ayrı bir göstergesini yaşıyor. İşletme kaynaklarının ne şekilde etkin kullanıldığını gösteren bir sonuç.”
Yorgancılar, ülkedeki işsizlik oranlarına açıkladığı konuşmasında, “İşsizliği 8.4 kadar düşürmüşüz. 85 milyon nüfusu yüzde 7 ile çok büyük idare etmeliyiz. Bizim ekonomimiz yüzde 6yı 7 yı çok rahat kaldırır. Fakat yüzde 14.7’yi… Bunlar aşağı doğru giderse bizim işsilik yukrı gidiyor. 14.7’ye çıktı. O nedenle yatırım yapılması gerekiyor Türkiye’de” ifadelerini kullandı.
İstanbul Seçimlerinin tekrarlanmasının ekonomiye etkisi
Konuşmasında gündemi de değerlendiren Ender Yorgancılar, “90’lı yıllarda Türkiye’de seçim oluyordu seçim bitiyordu. Partiler düşüyordu erken seçim oluyordu. Seçimlerin zamanında yapılması son derece önemli. Piyasa bunu ona göre formatlandı. Nisanda işlerin açılacağı gibi beklentiye girdi. Ama baktığımızda yapılan itirazların sonucunda YSK seçimlerin tekrarlanması ile ilgili bir karar aldı. İstanbul seçimleri gerçekleşecek. Hem ramazan ayı hem bayram tatili birde seçimin haziran sonu olması. Yani Mayıs Haziran ayı da gitti. Ben kiminle konuşsam şu seçimler bitsin ondan sonra bakalım. Dolayısıyla bizim gündemimizin seçim mi ekonomi mi konusu ekonomi geri planda kaldı. Hükümetin açıklamalarını yapıp, yatırım ortamının normale geçmesi lazım. Türkiye’de sanayicinin beklediği bu” dedi.
Dünya Gündemi
Yorgancılar, “Jeopolitik riskler var. Gümrük vergileri uygulanıyor. ABD ve Çin bu devler Dünya’ya entegre olmuş stratejik ülkeler. Bunların dışında kalmamız söz konusu değil. İran ambargosu, Doğal gaz fiyatlamaları genel baktığınız zaman uluslararası, bakın terörü saymadım bu bizim ülke sorunumuz. Dünya terör ile 11 eylülde tanıştı. O kadar çok örnek var ki. Biz bunu yıllardır yaşıyoruz. Madem terör küresel çözümü de küresel olmak mecburiyetinde. Bilgi paylaşımını dünyada ortak yapmak lazım” diye konuştu.
Yorgancılar, “Uluslararası dış politika adımlarımız. Cumhurbaşkanımız AB yolunda 66 maddeyi gerçekleştirdiğimizi söyledi. Onlarda gerçekleşirse AB’ye girme yolunda olacağız. 90’lı yıllardan beri kapıdayız Bunun çözülmesi lazım. Bizi oyalama gerçekleştiriliyorsa Gümrük Birliği’nin de yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Peki Ne Yapmalıyız?
“Çin – Amerika konusu ‘önce can önce canan’ mevzusu. Çin de Amerika’da ne yapıyorsa sende menfaatlerini korumak zorundasın” diyen Yorgancılar, yerli sanayinin önemine vurgu yaparak, krizin aşılması için gerekenleri sıraladı: “Yerli sanayimizi korumalıyız ki işsizlik sorununu çözmeliyiz. Her gün 15 tane cv geliyor bana. Rekabet için niteliksel sıçrama ihtiyacımız var. Makro ekonomik istikrar ve yeni bir heyecanın ve hikayenin sağlanması. Bugün yeni bir hikaye yazmamız lazım. Yeni bir heyecan yaratacağız. En büyük sermaye bu aslında. Siz istediğiniz kadar destek verin yapacak insan olmayınca ne yapacaksınız. Bugün önemli bir ivme var. Türkiye’de üretim dokusu da değişti. Orta vadede de katma değer konusunda ilerlenmesi gerekmekte.Bankalar için stres testleri bir an öne tamamlanmalı. Banka bilançoları temizlenerek, kredi kanalı sağlıklı bir zemine kavuşturulmalıdır. AB ve ABD ilişkileri güçlendirilmeli.”
Krizi aşmanın yolu tek vücut olmak
Yorgancılar, krizi aşmanın yollarından birininde ülke olarak bir olmaktan geçtiğini belirterek, “Moralinizi bozmayın diyorum. 45 yıldır iş hayatının içindeyim bir sürü kriz gördüm bu uzun sürdü ama geçecek. Bu da geçecek. Burada birlik beraberlik içinde olmamız lazım. Toplumsal huzur ve birlikteliğin tesisi lazım. Cumhur ittifakı millet ittifakı var. Cumhur kim millet yani halk millet kim halk cumhur. Aynıyız. Biz bir taneyiz ya. O mantıkla bakılınca bu ülke uçar gider. Burada terör. Biz sadece terörde tek vücuduz. Ama esas yapmamız gereken tüm partiler bu ülkenin kalkınması ile ilgili konuyu doğru yolu bulup tartışmak mecburiyetinde. Umutsuz bir yaşam yok. Ben işlerin düzeleceğine inanıyorum. Belirli bir zaman kaybettik. Bu iş elbet yoluna girecek. Etmek zorunda. Sanayici epey bir yara aldı” ifadelerini kullandı.