Türkiye’nin “en uzunu”
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüksek yapılardaki yangın ve kurtarma faaliyetleri için 2.4 milyon Euro’ya satın aldığı 104 metrelik yangın merdiveniyle fark yaratıyor. 60 ton ağırlığındaki aracın gövdesi 360 derece dönebiliyor. Tüm hareketleri ana kumanda merkezinden kontrol edilebiliyor. Kırılmalı merdiven sayesinde dar sokaklarda yatay olarak çalışabiliyor. Hidrolik ve su basınç sistemiyle sac veya camı kolaylıkla kırabiliyor. Kurtarma tüneli ise belirli bir noktadan sonra araca bağlanıp, kazazedeleri bulundukları konumdan hızlıca aşağıya indiriyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, itfaiye teşkilatını yeni araç ve teçhizatlarla güçlendirmeye devam ediyor. Bina yükseklilerinin artması üzerine araç filosuna 104 metre uzunluğunda “Türkiye’nin en uzun yangın merdivenini” dahil eden İzmir’in yerel yönetimi, böylece yüksek yapılardaki yangın ve kurtarma faaliyetlerine daha çabuk müdahale olanağına sahip olacak.
60 tonluk dev araç
İzmir’in Alsancak Liman arkası ile Bayraklı Turan arasındaki 550 hektarlık bölgenin ‘Yeni Kent Merkezi’ planlanmasının ardından bölgede gökdelenlerin yükselmeye başladığına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Arama Kurtarma ve Afet İşleri Şube Müdürü İsmail Derse, “Kentteki bu gelişmeyi dikkate alarak, Türkiye’nin ilk ve tek en uzun merdivenli itfaiye aracını Bayraklı İtfaiye Grubu’muzda konuşlandırdık. 60 ton yüke sahip merdivenli itfaiye aracıyla olay yerine gittiğimizde, ilk iş olarak hızlı bir şekilde zemin etüdü yapmamız gerekiyor. Lotsel ölçüm cihazıyla yeraltı, kanalizasyon, elektrik, su, internet ve doğalgaz altyapıları ve yumuşak zemin bilgilerini elde ediyoruz. Bu bilgiler sayesinde aracımızı kaza riskinden uzak sağlam bir zeminde konuşlandırıyoruz” dedi.
İzmirlilere önemli uyarı
Gökdelenlerin olduğu bölgede olası yangın ve afet risklerine karşı uzun merdivenli itfaiye aracını konuşlandıracakları yerleri önceden tespit ettiklerini söyleyen Derse, vatandaşlardan da bu bölgedeki araçlarını yangın söndürme vanalarının bulunduğu yerlere park etmemeleri gerektiğini önemle belirtti. Ayrıca araç üzerinde kırıcı ve delici aletin bulunduğunu, bu cihazın hidrolik ve su basınç sistemiyle çalıştığını söyleyen Derse, “Kırıcı ve delici alet üst üste vurup hızlı bir biçimde sac veya camı kırarak yangına hızlı müdahale etmemizi sağlıyor. Bu aracın en önemli özelliklerinden biri de kurtarma tüneli. Belirli bir noktadan sonra tüneli araca bağlayıp kazazedeleri bulundukları konumdan hızlıca aşağıya indirebilmeyi sağlıyor” şeklinde konuştu.
Kurtarma tüneli de var
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüksek binalarda yangın söndürme, tahliye ve kurtarma olaylarında kullanmak üzere filosuna dahil ettiği 104 metrelik hidrolik itfaiye aracı, 17.5 metre uzunluğunda, 2.5 metre genişliğinde ve 4 metre yüksekliğinde. 2.5 milyon Euroluk aracın şnorkel olarak adlandırılan gövdesi 360 derece dönebiliyor. Kurtarma sepeti ise ihtiyaç durumunda yerden en yüksek nokta olan 104 metreye 6 dakika içinde çıkabiliyor.
Tüm hareketleri, kablosuz ve telsiz bağlantılı olarak da ana kumanda merkezinden kontrol edilebilen araçta, olay yerinin gözlemi için uzaktan kumandalı video kamera bulunuyor. Aracın 104 metrelik merdiveninin 34 metresi kırılmalı olduğundan ulaşılması zor olan, dar sokaklarda 70 metreden sonra yatay olarak da çalışabiliyor. Ayrıca araç üzerinde kırıcı ve delici alet bulunuyor. Hidrolik ve su basınç sistemiyle çalışan araç, üst üste vurup hızlı bir biçimde sac veya camı kırarak itfaiye erlerinin zamandan kazanmalarını sağlıyor ve yangına hızlı müdahale ediliyor. 104 metrelik merdivenli itfaiye aracının en önemli özelliklerinden birisi de kurtarma tüneli. Tünel, belirli bir noktadan sonra araca bağlanıp, kazazedeleri bulundukları konumdan hızlıca aşağıya indirebilmeyi sağlıyor.
Dış cephe malzemelerine dikkat
Son yıllarda artış gözlenen yüksek yapılar nedeniyle İtfaiye Yönetmeliği’nde değişikliğe gittiklerini hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı İnşaat Mühendisi Seher Ruken Doğan ise, özellikle Bayraklı ve Turan arasında yükselen yapıların yangın güvenliği konusuna dikkat çekti. Doğan, “2015 yılında, özellikle dünyada görülen yüksek yapı yangınlarının raporları incelenerek İtfaiye Yönetmeliği revize edildi. Dış cephe kaplamalarında zor yanıcı maddelerin, TSE standartlarına uygun, A2 sınıfı malzemelerin kullanımı zorunlu hale getirildi. Biz de yaptığımız denetimlerde yönetmeliğe uyup uymadığına dikkat ediyoruz” diye konuştu.
Müteahhitlerin ve bina sahiplerinin de dikkat edeceği noktalara değinen Doğan, şu uyarılarda bulundu;
“Ülkemizde en çok görülen yanlışlıklardan bir tanesi, alüminyum panel kompozit kaplamaları. Bu dış cephe kaplamalarının içerisinde yanıcı malzeme bulunuyor. Bu da son derece tehlikeli olabilir. Bu malzemelerin yerine zor yanıcı A2 sınıfı malzemeler kullanılmalıdır. Elbette sadece dış cephe kaplamasıyla bu durum aşılamaz. Bina içerisinde de tüm tedbirlerin alınması gerek. Özellikle su söndürme sistemlerinin dış cephelere en çok bir buçuk metre mesafede olması, iki metre aralıklarla su söndürme ve yağmurlama başlıklarının ilave edilmesi gerek. Yağmurlama sistemi çoğumuzun bildiği gibi yangın anında itfaiye gelmeden önce ilk başta söndürmenin sağlanması anlamında önem arz ediyor. Binaların yangından korunması anlamında yine İtfaiye Yönetmeliği’ne göre, binaların bulunduğu itfaiye geçiş yolların açık tutulması gerek. Bazen yol açık olabilir ama bina çevresine park edilen araçlar veya geçici olarak konulan malzemeler de itfaiyenin işini daha geç yapmasına yol açar. Yüksek yapılarda güvenlik işlerine bakan personel bu konuda eğitilmeli ve uyarılmalı. Yüksek binaların çevresinin ve vanaların çevresinin açık tutulması sağlanmalı çünkü, kaza geliyorum demez.”