TKP’nin İzmir Adayı İnam, “Su- ulaşım ve sağlık ücretsiz olmalı”

TKP’nin İzmir Adayı İnam, “Su- ulaşım ve sağlık ücretsiz olmalı”
  • 25 Mart 2019 17:26
  • A+
    A-

TKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Senem Doruk İnam, Radyo Romantik Türk’te Gün Ortası programına konuk oldu. Partisinin “biz” ilkesiyle hareket ettiğini ve her konuda halkçı ve toplum yararına hareket etmenin önemine inandıklarını vurgulayan İnamlı,  bunun en güzel örneğinin Ovacık’ta TKP’li Fatih Mehmet Maçoğlu ile yaşandığını dile getirdi. İnam, aynı zamanda su, ulaşım ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz olması gerektiğine inandığını vurgulayarak, İzmirlilerden destek istedi.

Sadece İzmir değil ülkeyi yönetmek iddiasına sahibiz

İnam çalışmalarını bu sözlerle anlattı: “TKP Türkiye’nin en eski partisi. 1920 yılında kuruldu ve önümüzdeki yıl 100. yılı kutlayacak. Bizim açımızdan yürüttüğümüz mücadele seçim ile sınırlı değil. Biz tüm Türkiye’de çalışıyoruz. Kapı kapı geziyoruz. Okullarda üniversitelerde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yoğun bir şekilde devam ediyor çalışmalarımız. Biz bu ülkeyi yönetmek istiyoruz. Sadece büyükşehirden korkmuyoruz. Yönetmek zor ama tek başına ben diyen ya da başına yöneteceğim diyen bir parti değiliz. Biz birlikte yönetmek istiyoruz. Örgütlü bir şekilde yönetmek istiyoruz. O nedenle tek başına ben değilim, biziz. Sadece İzmir değil ülkeyi yönetmek iddiasına sahibiz.” 

TKP'nin İzmir Adayı İnam, "Su- ulaşım ve sağlık ücretsiz olmalı"

TKP’li Maçoğlu örneğinin etkisi 

Türkiye’nin tek TKP’li belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun yönetim anlayışını tanıtmada iyi bir örnek olduğunu dile getiren İnam, “Ovacık’ta yaşanan deneyim herkes umut oldu. Herkes Fatih Mehmet Maçoğlu ile tanıştığında çok şaşırdı. Nasıl böyle bir yönetim olabiliyor, böyle bir yönetim kaldı mı? Keşke Türkiye böyle yönetilse dedi herkes. Çünkü orada çok önemli bir deneyim yaşandı. Halktan yana toplumcu bir belediyecilik nasıl olur, sosyalist bir belediyecilik nasıl olur? Bunun örneğini verdi bize Ovacık. Hep Maçoğlu’nun kendisinin söylediği bir şey vardı.  ‘Çalmayınca oluyor’ dedi. Bende tekrar ediyoruz hep bunu. Halkın kaynaklarını halk için kullandığınızda yerel yönetimler aslında çok zengin kaynaklara sahip yerler. Ovacık’ta bu anlamda çok önemli bir şey başarıldı. Üretim çok ön plana çıktı, ulaşım, su ücretsiz oldu. Bunlar zaten sosyalizmin genel ilkeleri. Tek başına Fatih Mehmet Maçoğlu yönetmiyor orayı. Halk meclisleri, mahalle meclisleri var. O insanlar aslında yerel yönetimin bir parçası. Halk aslında kendi kendini yönetiyor. Dolayısı ile rantçıları kendi çıkarları için belediyenin kaynaklarını kullananlara izin vermiyorlar. Fatih Maçoğlu Tunceli Merkez’de aday ve bunların çoğalması lazım. Türkiye’de bu tarz örnekler çoğaldıkça umutsuzluğa düşen insanlara umut olacak. Halkçı ve toplumcu belediyecilik nasıl olur? çok daha kendi gözleriyle görecekler” ifadelerini kullandı.

Bu haber ilgini çekebilir ->  Karşıyaka’da 7’den 70’e 14 Şubat coşkusu!

Bir kenti ya sermaye yönetir ya halk yönetir 

TKP’li İnam, “Seçim dönemi herkes var olan düzenden şikayetçi. Bir sürü sorunlar konuşuluyor. Adaylar aslında o sorunlar proje ile çözülecekmiş gibi proje sihirli bir sözcükmüş gibi o proje ile sanki o sorun hemen ortadan kalkacakmış gibi bir yaklaşımla hareket ediyorlar. Biz bunun gerçekçi olmadığını düşünüyoruz. Temel olarak bu sorunlarını İzmir’in sermaye olarak yok edilişi olarak görüyoruz. Bakın İzmir’de giderek yeşil alanların yok olduğu her yerde Avm’lerin ve ketin siluetini yok eden gökdelenlerin sürekli olarak inşa edildiği konut fiyatlarının arttığı olanakların kısıtlandığı bir süreçten geçiyoruz. Bu sorunlar halktan yana bir girişim ile dönüşümle çözüme ulaştırılmak istenmiyor. Bizde diyoruz ki sermaye bir yere geldiğinde getirdiğinden çok daha fazlasını götürür. Bir kenti ya sermaye yönetir ne halk yönetir” diye konuştu.

Su- yol – sağlık ücretsiz olmalı 

İnam, İzmir’in sorunlarına TKP’li bir siyasetçi gözüyle çözüm önerileri getirerek; “Örneğin, ulaşım özel araç kullamındansa toplu ulaşımın desteklenerek çözülmesi gerekir. Toplu ulaşımı güvenli, konforlu ve hızlı bir hale getirirseniz kişisel araçlarını kullanmak yerine toplu ulaşımı tercih ederler. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamış olduğu bir program var oradaki verilerden örnek vereyim. İzmir’de ulaşım süresi 33 dakika olarak ayarlanmış şehir içi ulaşımda. Bu özel araçla ulaşımda 31 dakikaya düşüyor. Toplu ulaşımda ise 55 dakikaya çıkıyor. Şuandaki hali hazırdaki sistem aktarmalı sistem var. 80 dakikaya çıkıyor. Hem biliyorsunuz ki, İzmir yazın güneşli sıcak ve kışın yağmurlu iklimi var. Duraklar arasında mesafeler var. Hava koşulları ile İzmirlinin zorlandığı bir sistematik var. Biz diyoruz ki bu sistem baştan sona değiştirilmeli. Duraklar arasındaki mesafeler kısaltılmalı. O 80 dakika aza indirilmeli. Asıl mesele ise, toplu ulaşımı ücretsiz yapmak. Ovacık’ta biliyorsunuz ki ücretsiz. Orada diyorlar ki,orası küçük yer. Ama tam tersi Ovacık’ın imkanları daha az. İzmir gibi bir yerde bizim insani ihtiyaçlarımız ücretsiz olmalıdır. Bunların başında da ulaşım gelir. Çeşmeden su içemememizin kanıksadığımız ama alışmamamız gereken bir şey. Bunların ücretsiz olması gerekiyor. Neyi ne için kullandığınız önemli. Sağlıkta ücretsiz olmalı. Gönüllü doktorlar koruyucu sağlık sistemini hayata geçirebilir. Bunlar olanaklı ve zaten yapılması gereken şeyler. Yerel yönetim deyince hep akla yollar otoyollar geliyor malesef. Halk için yerel yönetimin hayata geçmesi bizim için en önemli odur” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.