Suat Nezir’in cevabı ne oldu?

Buca’da ki süreci izlemeye devam ediyorum.

Gerçi bir süreç yok zira artık taşlar yerine oturdu ve CHP genel merkezin aday olarak ilan ettiği Erhan Kılıç sahada çalışmalarına tüm hızı ile devam ediyor.

Sürecin içerisinde önce CHP tarafından aday ilan edilen daha sonra yine CHP genel merkezi tarafından adaylığı düşürülen Suat Nezir geçtiğimiz günlerde Genel Başkan’a hitaben neler yaşadığını anlatan bir mektubu medya ile paylaştı.

Yapılan teklifleri, iddiasına göre tehditleri ve sonraki süreçte yaşadığı iletişim sıkıntısını dile getirdiği mektupta dikkatimi çeken ve sorulması gereken bir yere takıldım ve doğal olarak merak ettim.

Asında can alıcı yer bana göre tamamen orasıdır. 🙂

Şimdi Bu kısmı medya ile paylaşıldığı hali ile aktarmak istiyorum…

“Sayın Genel Başkanım
Ben Buca Belediye Başkan adayı Suat NEZİR
Öncelikle saygılarımı iletiyorum.
Buca Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmeden 1 gün evvel MYK’ya ismim girmeden önceki gece CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan tarafından arandım. Kaldığı otel odasına davet edildiğimde bana hitaben, “Seni yarın MYK’da aday göstereceğiz ve PM’den çıkaracağız. Ancak şuanda tren kalkacak. Bu trene ya şimdi binecek, bize tabi olacaksın ya da bu trene hiç binmeyeceksin. Eğer bu trene bindikten sonra sözümden çıkarsan seni mahvederim, perişan ederim. Aklına gelmeyecek şeylerle karşı karşıya kalırsın. Eğer benim dediğimden çıkmazsan seni annenden babandan daha iyi anlatırım, seni büyükşehir belediye başkanı dahi yaparım. Meclis Üyesi tablonu yazarken 1-2 arkadaşını yazabilirsin, ama diğerlerini ben belirleyeceğim. Şakir Başak 1. Sıra Meclis Üyesi olacak. Sen sadece sokakta insanlarla diyalog kuracaksın, belediyeyi yönetmek bizim işimiz, belediyeyi biz yönetiriz. Ama sözümüzden çıkarsan seni mahvederim, bitiririm, lime lime ederim” dedi.

Ertesi gün sabah MYK’nın toplanacağı gün saat 11.00’de tekrar telefonla bana ulaşarak “Trende misin, değil misin” diye bir kez daha sordu.

Sonra MYK’dan ve PM’den Buca Belediye Başkan adayı olarak ismim onandı. Ardından da Ankara ve İzmir’de yapılan aday tanıtım toplantılarında ismim tüm Türkiye’ye ilan edildi.

Mektubun tekrar tekrar okunması gereken kısmını kırmızı renk ile belirttim. Bu kısmı tekrar tekrar okuyunca benim aklıma gelen birkaç soru oluyor.

İddia edildiği gibi bu konuşma geçti ise ve ertesi gün saat 11.00’da telefonla aranıp “Trende misin, değil misin” soruldu ise Suat Nezir’in cevabı ne olmuştur. Onu yazmamışlar. 🙂

Sonrasında MYK ve PM’den çıktığına göre ve ortaya konulan iddiaya göre o zaman Suat Nezir’in cevabı “Tabi ki Trendeyim” yani siz ne emrederseniz yerine getirmeye hazırım olmuştur ki adaylığı ilan edilmiştir.

Şimdi ortaya konulan ve iddia edilen konuşma üzerinden CHP çirkin yüzü yada kumpas iddiasını CHP bir neferi olarak o zaman neden red etmemiştir.

Neden bu tehditlere boyun eğip trendeyim siz ne isterseniz yaparım mesajını vermiştir.?

Eğer başkan adaylığı devam etseydi iddia ettiği bu konuşma normal bir konuşma olarak kalacak mıydı? Yine basına servis edecek miydi?

Adaylığı düşürülünce bu konuşmayı bir iddia olarak servis edip yanlışların karşısında durma mesajı veremeye çalışırken neden bu tekliften sonra adaylık açıklanmadan bu açıklamayı yapıp aday olmak istemiyorum dememiştir?

Bu soruları bu yazıyı okuyan herkes çoğaltarak sorabilir…

Doğru, kişilerin elde ettiği makam ve olanaklara göre değişmez…

Doğru, zamana ve yere göre değişmez…

Doğru, her zaman tektir…