Şehir Hastaneleri Buca’da değerlendirildi
Kamu özel işbirliği ile oluşturulan “Şehir Hastaneleri” projesi Buca’da masaya yatırıldı. Buca Belediyesi ve Buca Kent Konseyi işbirliğiyle düzenlenen, projenin getiri ve götürülerinin çok yönlü olarak değerlendirildiği panelde ortak görüş, Şehir Hastaneleri projesinin sağlıkta özelleştirme olduğu ve yıkım getireceği oldu. Panele konuşmacı olarak katılan CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, proje ile Sağlık Bakanlığı’nın kendi hastanelerinde kiracı, hizmetinde taşeron olacağı görüşünü savundu.
Sağlıkta devrim olarak nitelendirilen Şehir Hastaneleri projesi Buca Belediyesi Meclis Salonunda düzenlenen panelde değerlendirildi. Buca Belediyesi ile Buca Kent Konseyi işbirliğinde düzenlenen panele CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zencir ve Sağlık ve Sosyal Hizmetler Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi Eş Başkanı Dr. Fatih Sürenkök konuşmacı olarak katıldı. Buca Kent Konseyi Başkanı Mürüvet Balcılar’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelin açış konuşmasını yapan Buca Belediye Başkan Yardımcısı Murat Işık, şehir hastaneleri projesinin halka yarar getirmeyeceğini söyledi.
Projenin büyük sorun ve sıkıntılar barındırdığını söyleyen ve endişelerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sıklıkla dile getiren CHP Manisa Milletvekili Dr. Tur Yıldız Biçer sistemi, “Gezegendeki bütün insanları, gelecek nesilleri ve kamuyu tehlikeye atan bir uygulama” olarak özetledi. Biçer, şehir hastaneleri sistemi ile Sağlık Bakanlığı’nın kendi hastanesinde kiracı, hizmetlerinde de taşeron olacağı görüşünü savundu.
Bu rüya değil, kabus!
Salonu dolduran Bucalılara projeyi ayrıntılarıyla anlatan ve “Bu rüya değil, kabus” vurgusu yapan Sağlık ve Sosyal hizmetler Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi Eş Başkanı Dr. Fatih Sürenkök, projeyle sağlık sisteminin 25 yıl ipotek altına alındığını savundu. Şehir hastanelerinin ‘sağlıkta kaos yaratacağı, fark ücreti getireceği ve katkı-katılım paylarının yükselerek iş yükünü arttıracağını söyleyen Sürenkök, “İngiltere’den esinlenerek kurulmaya başlanılan bu dev boyutlardaki hastanelerin çoğunda yatak sayısı 1500-3000 arasında. Oysa tüm dünyanın kabul ettiği ölçütlere göre, ideal olan hastane yatak sayısı 200 ile 600 arasında olmalı. Ülkelerinde yıllar önce kurmuş oldukları modelin çalışmadığını, dahası kendi uygulamaları içinde bu hastanelerin iflasa gittiğini gören İngilizler, bu tür kamu hastane modelinden vazgeçmeye başlamışlardır. Çünkü bunlar verimli olarak işletilememiş, zarar etmeye başlamışlardır. Kamu hazinesinin yardımı ile ayakta tutulmaları söz konusu olunca da bu hastane modelini değiştirmeye karar vermişlerdir. Ülkelerin zararlarını görüp vazgeçtiği sistemleri biz ülkemize getiriyoruz. Bu rüya değil, kabus!” diye konuştu.
Devlet büyük zarara uğratılıyor
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zencir ise tam donanımlı bir hastane odası maliyetinin 90 bin dolar olduğunu ancak şehir hastaneleri projesiyle bunun 390 bin dolara mal edilerek devletin büyük zarara uğratıldığını savunurken “ Devlet araziyi bedelsiz tahsis ediyor, binayı müteahhit firma yapıyor, her ay düzenli garantili olacak şekilde 25 yıl boyunca kira alıyor, hastanenin aklınıza gelebilecek tüm işletme gelirlerini kendi kasasına aktarıyor. Bunları yaparken de müteahhit firma vergiden muaf. Bu projeyle devlet kaynakları adeta yağmalanıyor” dedi.