NATO ŞAH ÇEKTİ
Kısa dönemde Irak, Suriye ve nihayetinde Libya ile devam eden çok yakın coğrafyada ki olaylar zinciri tek aklı gösteriyor.
Arap Baharı, Mısır darbesi, Yemen iç savaşı, Arap İsrail yakınlaşması, bütünün mütemmim cüzü gibi. Bizim iç savaş usulü devam eden PKK ayrılıkçı kalkışması içerde azalsa da Suriye ve Irak topraklarında yeni federe devlet için tam gaz gidiyor.
Önce Nato cephesinden yumuşak bakış açısında olduğumuz bu eylemler sonuç itibarıyla cana değince diş göstermek zorunda olduğumuz olaylara dönüştü.
Fakat gelinen sürecin başlangıcında ki öngörüsüzlük kıblesizliği doğurdu. Neticede ABD Rusya arasında savrulan biz küçük hareketler ile her iki sanal müttefikimizi de dumura
uğrattık. Onlar da bunu kaldıramadı ve bize güvenilmez ortak gözü ile baktılar. Neticede her ikisi de başta Kürtler olmak üzere yerel unsurlar ile işbirliğini bize tercih ettiler.
Küçük manevralar ile durumu idare etsek bile 15 Temmuz kalkışması ve aktörleri bizi başka bir cepheye sürükledi.
Natocuların tasviyesi olan darbe, Avrasyacıların iktidarına dönüştü. Baksanız son dönem TV yorumcuları bir vakit Ergenekon davalarının mağdurları.
Korumacılık içgüdüsü ile Batının planları aksine yönelinen yeni politikalar hiç hazır olmadığımız mayınlı alana girdiğimizin göstergesi.
Aslında bir çeşit vekalet savaşı olarak bulaştığımız Libya iç savaşı örtülü ABD yakınlaşması ile Nato’ya verilen sıcak mesaj anlamında.
Ama orada yine iş tutmak zorunda kaldığımız Rusya’yı küstürmeden nasıl davranacağız? Baksanıza adamlar en küçük hamlemizde hemen PYD yetkililerini kırmızı halı üzerinde karşılıyor.
Şimdi gelinen bu son kertede her zaman olduğu gibi batının maceracı çocuğu Yunanistan İle tam bir hödük olan kaba Fransızları üstümüze salarak yeni bir hamle yapıldı.
Ama ortada ne Almanya, ne İngiltere, ne de ABD var. Sadece kısmi sükûnet çağrısı ve aba altından sopa gösteren potansiyel Prusya mantığı ile Almanya az biraz sahne alma derdinde.
Şimdi gelelim sonuca. Pandemi tetiklemesi ile batan tüm dünyada biz de batıyoruz. Durum vahim. Tüm dünya gibi biz de kamuoyunun gözünden bu çöküşü saklamak zorundayız.
Ne yazık ki şeffaf bir paylaşımla biz gidersek gelen dahi durumu düzeltemez söylemini kabullenemiyoruz.
Oysa gelin el birliği yapalım, bu hali atlatalım önermesi bir çok toplumsal olay ile öteleniyor. Vakayı adiye cinsinden olan kriminal ve ahlaksızlık olayları ile gündem doldurularak her şey halının
altına süpürülüyor.
Ne diyelim, yaşasın sosyal medya.
Toparlarsak, iç politika Bizans oyunlarını bize bırakan Nato Akdeniz üzerinden çıkardığı sanal enerji kaynakları paylaşımıyla dış politikamız için bize şah çekmiş bulunmakta.
Oysa kainat biliyor ki nerede enerji kaynağı varsa mal sahibine verilen az bir komisyon karşılığı birkaç devletin üç beş şirketinden başka kimse bu operasyonları yapamaz.
15 Temmuz sonrası bize safınızı seçiniz telkininden başka bir şey ile muhatap değiliz. Çıkış mı, tavsiyem;
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesini canlandırma ile olabilir düşüncesindeyim.
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
BİR YORUM YAZ
Kalemine sağlık ben senin aksine 2003 den beri bir savaş bekliyorum. Belki 3. Dünya savaşı. A.özer