NAS DOLARI YÜKSELTTİ
Dini argümanlar yada tarifler bazen kestirilemeyen sonuçları doğurabiliyor.
Faiz yani emek sarf etmeden başkasının emeğine ortak olmak dinen yasak.
Bunu anladık.
Bunda bir sorun yok.
Pekiyi uygulama?
Kendisini kapitalizm olarak tarif ettiğimiz sistem tencerenin dibini sıyırmadan durulmaz.
Elbette muhtelif zamanlarda adına kriz denen birtakım yöntemlerle çiftçinin tohumunu, fakirin kefen parasını elinden alır.
Ya ceberrut yöntemler izler ya da insanları kazanacağına inandırıp sağlıksız alanlara harcama yaptırır.
Bizde Titan, Yimpaş, Kombassan, Çiftlikbank, Forex yatırımları, Bankerler ve daha onlarca yöntemle bu işler başarılmıştır.
Hiç unutmam İhlas Finans battığında hacı abi ve ablalar kar zarar ortağı oldukları kurumdan paralarını almak için masa sandalyeleri yağmalamıştı.
Son iki yılın özeti, pandemi sebebi ile yaklaşık 80 milyar dolar turizm geliri, 10 milyar dolar yurt dışı işçi geliri ve 25-30 milyar dolar swap kaybına uğrayan yurdumuz var.
Dünyada oluşan ekonomik kriz her ne kadar yönetilse de bizde ciddi kaynak kaybına neden oldu.
Sanırım hükümet üretmeden, yap işlet devret modeli de olsa çıkmaza girdiğini yeni anladı.
Faiz nassını dillendirip ekonomi yayını iyice gerdi ki gelecek eleştirilerin bir kısmını farklı hedefe yönlendirdi.
Bu konuda kararsız hacı abi ve ablalar ne olduğunu anlamaya çalışırken ele ayağa dolanmadı.
Zaten seküler olan muhalefet ancak körler sağırlar birbirini ağırlar faslı ile kendi kendine söylendi durdu.
Aşırı enflasyon olurken tek suçlu dolar oldu.
Oysa finansı sıkıntılı bir ekonomi söz konusu.
Hükümet son kozunu yıllar evveli oynanan bir oyuna dayandırdı.
Döviz garantili mevduat operasyonu şapkadan çıkan son tavşan oldu.
Ve bomba patladı.
Üç kuruşluk tasarrufunu korumak isteyen vatandaş bir kez daha yolundu.
Onlara bir garanti yok.
Mevduat aslanlarına ve şimdi dışarıdan giren oyunculara sağlanan kolaylık hedefe ulaşmışken tam tersi olan , Stalin’in tavuğu misali yolunmuş tüyleri ile bacak aralarında dolaşan yurttaşa oldu.
Bu döviz garantili mevduat ile yağmur gibi ülkemize dalan fonların haricinde et, süt, yumurta, demir, çelik, aleminyum, plastik, gübre, yem gibi malların fiyatı da gelen bu sanal para ile düşürülür mü, düşürülür.
Yani enflasyon düşer.
Lakin bu eylem de keriz silkelemenin ötesinde tükenen kaynaklar ile üretime dönemeyen sermaye nedeniyle gerilen yayın kirişi gibi çok yakın vadede ki krizi bilmediğimiz hedeflere sıçratır.
Ben olabilecek mümkünü yazdım.
Tarım ve sanayide üretim altyapısını ıskalamış bir ülke yeni kaynaklar yaratamayacağından hazine yani yurttaş garantili ödemeleri nasıl karşılayacak, her zaman olduğu gibi bekleyip göreceğiz.
Bu arada aslan muhalefet doksana gol yemiş gibi suskun.
Sanırım bu gölü yediler.
Yurtdışından gelen parayı ıskaladılar ama bendeniz bu durumu altı aydır söyledim ve haklı çıktım, ne yazık ki.