Son Haberler

NARLIDERE’DE 3 GÜNLÜK YELKEN ŞÖLENİ, ÖDÜL TÖRENİ İLE SONA ERDİ

NARLIDERE’DE 3 GÜNLÜK YELKEN ŞÖLENİ, ÖDÜL TÖRENİ İLE SONA ERDİ
  • 18 Eylül 2023 12:01
  • A+
    A-

Spor kenti Narlıdere’nin, 15-16-17 Eylül tarihlerinde ev sahipliği yaptığı ‘İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları’ ile Narlıdere Belediyesi 4.Deniz Festivali ödül töreni ile sona erdi

Narlıdere, Cumhuriyetimizin 100.yılı ve İzmir’imizin kurtuluşunun 101.yılında ‘İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları’ ile Narlıdere Belediyesi 4.Deniz Festivali’ne ev sahipliği yaptı.  Optimist, ILCA 4 ve ILCA 6 sınıflarında düzenlenen, 200’den fazla sporcunun katıldığı yarışlar İzmir Türk Koleji (İTK) Yelken Kulübü’nün önünde gerçekleştirilen ödül töreni ile sona erdi. Ödül törenine, Narlıdere Kaymakamı Suat Dervişoğlu, Narlıdere Belediyesi Başkan Yardımcıları İsmail Ay ve Şirvan Bektaş, Türkiye Yelken Federasyonu İzmir İl Temsilcisi Habibe Şener, İTK İcra Kurulu Başkanı Yiğit Tatış, sporcular, aileleri ve vatandaşlar katıldı. Narlıdere Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Gençlik Spor İl Müdürlüğü, Türkiye Yelken Federasyonu ve İzmir Türk Koleji (İTK) Yelken Kulübü’nün katkılarıyla düzenlenen yarışlar üç gün boyunca İzmir Körfezi’nde görsel şölen yaşattı.

“ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATACAKLAR”

NARLIDERE’DE 3 GÜNLÜK YELKEN ŞÖLENİ, ÖDÜL TÖRENİ İLE SONA ERDİ

Yelken sporuna gönül veren tüm sporcuları tebrik eden Narlıdere Kaymakamı Suat Dervişoğlu, “Çok coşkulu ve heyecanlıyız. Çünkü gençlerimizle, çocuklarımızla birlikteyiz. Narlıdere’mizde Belediyemizin ev sahipliğinde, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüz, Türkiye Yelken Federasyonu ve İTK’nın katkılarıyla güzel bir yarışı geride bıraktık. Tüm sporcularımızı kutluyorum. İnanıyorum ki gençlerimiz, çocuklarımız dünya klasmanında da önemli başarılara imza atacak. Cumhuriyetimizin 100.yılı ve İzmir’imizin kurtuluşunun 101.yılında başta Gazi M.Kemal Atatürk olmak üzere tüm milli mücadele kahramanlarımızı saygıyla anıyorum” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZ CUMHURİYETİN TEMEL TAŞI”

Narlıdere Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Ay, böyle bir organizasyona ev sahibi yapmaktan gurur duyduklarını ifade ederek, “Sizlere Belediye Başkanımız Ali Engin’in sevgi ve selamlarını iletiyorum. Dördüncüsünü düzenlediğimiz Narlıdere Belediyesi Deniz Festivali ile birlikte gerçekleştirdiğimiz yelken yarışlarının daha çok evladımızın sporla buluşmasına vesile olacağına inanıyoruz. Üç gün boyunca saatlerce suda kalan çocuklarımızın her biri bizim gözümüzde yarışı birinci bitirdi. Cumhuriyetimizin temel taşı olan çocuklarımızı yürekten kutluyorum. Yarışlara emek veren tüm paydaşlara teşekkür ediyor, tüm sporcularımızı ve ailelerini tebrik ediyorum” dedi.

Türkiye Yelken Federasyonu İzmir İl Temsilcisi Habibe Şener ise Narlıdere’de gerçekleştirdikleri yarışlara her sene yüksek bir katılım sağlandığını belirtti. Habibe Şener, yarışların düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, “İnşallah seneye daha da kalabalık bir sporcu grubuyla burada olacağız. Dünyanın en zor ikinci sporunu yapan sporcularımıza destek veren hakemlerimize ayrıca teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

Bu haber ilgini çekebilir ->  [Image "Header+-+Confessions.png"] An existentialistic discussion of why true freedom is dependent on the freedom of others. In her seminal The Ethics of Ambiguity French philosopher Simone de Beauvoir declares that being free is not equivalent of being able to do whatever you want whenever you want. Rather, true freedom involves embracing the transcendence of existence. And this movement most certainly doesn’t include the oppression of others; it is its antithesis. The existence of other free individuals is the condition of one’s own freedom. This point can beneficially be drawn into today’s capitalistic consumer reality. If suppressing others — whether this be directly or indirectly — makes you unfree, you are actually acting against your own freedom when buying and consuming goods that you know are probably not produced in an ethical way. Products that you know are most likely produced by workers in an Asian sweatshop who are paid an astoundingly low wage, and who work long hours under horrific conditions in order for you to be able to wear the newest trendy fashion item at a low cost, or in order for you to buy weekly new plastic toys for your kids. Because let’s be honest: when we buy a cotton shirt for less than $10, a pair of shiny new shoes for $15, or a radio-controlled plastic car for $5, we know that in order for this to be possible somewhere in the value-chain someone must have surely paid a high price. When using others and compromising their freedom for your own gain, you are not truly free. To be free and to be able to obtain and consume whatever you want at the expense of others is to participate in oppression, no matter how we look at it. Read the rest on Medium [Image "CTA+-+Blue+%281%29.png"]
ETİKETLER:
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.