Konuya ilişkin çarpıcı açıklamalar ve iddialarda bulunan Özüdoğru, şirketin kamu kuruluşu olmadığını ve borçlarının belediye mallarıyla ödenmesinin yasal açıdan sıkıntılı olduğunu vurguladı.
Dikili Belediye Meclisi’nin Eylül ayında aldığı karara dikkat çeken Özüdoğru, “Eylül ayında Dikili Belediye Meclisi gündemine Dikili Jeotermal A.Ş.’nin birikmiş SGK prim borçları ve kıdem tazminatları için 80 milyon liralık sermaye artışı talebi geldi. Cumhur İttifakı Belediye Meclis üyeleri olarak Azam Ziya Güç ve ben ret oyu verdik. Eylül ayının 2. oturumunda bu talebin kararı oy çokluğuyla çıktı. Kararda, 80 milyon liralık bir sermaye artışına gidilmesine, bu tutarın yüzde 25’i olan 20 milyon liranın peşin olarak ödenmesine, kalanının da 24 ay taksitle Dikili Belediyesi tarafından Dikili Jeotermal A.Ş.’ye aktarılmasına karar verildi” dedi.
Özüdoğru, sermaye artışı kararının ardından yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı: “Bu kararın ardından 20 milyon lira civarında bir paranın Dikili Belediyesinden Jeotermal AŞ’ye aktarıldığını duyduk. Ancak Ekim ayının 15’inde devlet memurlarının maaşlarının ödenememesi yönelik olarak bir kriz yaşandı. Bu nedenle Ayın 15’inde Dikili Jeotermal AŞ’den Dikili Belediyesine 5 milyon lira geri iade istenildiği haberi bize ulaştı. Memur sendikalarının ayın 15’inde maaşların ödenmemesinden kaynaklı olarak belediye başkanlığına dilekçe vermeleri ve suç duyurusunda bulunacaklarını üzerine, aynı gün içerisinde Dikili Jeotermal AŞ’ye aktarılan paranın 5 milyon lirası ile o ayın memur maaşları ödenmiş oldu. O 5 milyon lira tekrar geri ödenmiş olabilir bilmiyorum. Netice itibariyle belediye meclisinde oy çokluğu ile alınan kararla sermaye artışı bedeli Dikili Jeotermal A.Ş’ye aktarılmış oldu.”
Aralık ayı meclis toplantısında alınan yeni kararla ilgili de önemli açıklamalarda bulunan Özüdoğru, “Aralık ayı Dikili Belediye meclis toplantısında, belediyenin ve Jeotermal AŞ’nin SGK’ya birikmiş borçlarının, belediyeye ait 44 adet gayrimenkul ile mahsuplaştırılması kararı alındı. SGK borçlarının miktarı konusunda maalesef bize bir bilgilendirmede bulunulmadı. Bu 44 adet gayrimenkulün 37 tanesi Katıralan Köyü’nde, 7’si Çandarlı’da bulunuyor ve toplam değerleri yaklaşık belediyenin daha evvel yapmış olduğu gayrimenkul satış ihalelerin ide veri olarak kabul edersek hesaplamalarıma göre 85-90 milyon lira civarında” dedi.
Özüdoğru, kararın hukuki boyutuna ilişkin endişelerini şöyle dile getirdi:
“SGK’nın uygulamalarında belediye tarafından SGK borçları ödenemiyorsa belediyenin gayrimenkulleriyle mahsuplaştırma mümkün olabilir ama burada çok ciddi bir sorun var. Dikili Jeotermal A.Ş’nin borçlarının da bunun içine dahil edilmesi ki bunu yasal bir sıkıntı olarak görüyorum. Burada Jeotermal A.Ş elbette ki belediyenin bir şirketidir ama hukuken bir kamu kuruluşu değildir. Ayrı bir şirkettir. Evet, yüzde 99’u Dikili Belediyesi’nindir, orada çalışanlar belediyenin işçisi olarak gözükmektedir. Belediyenin şirketinin borçlarını belediyenin gayrimenkulleriyle mahsuplaştırsanız burada hukuken bir suç işlemiş olursunuz düşüncesindeyim. Bir şirketin borçlarının belediyenin gayrimenkulleriyle mahsuplaştırılması akla ziyan bir şey.
Aralık ayı meclis toplantısında bunu ifade etmeye çalışsam da Azam Ziya Güç ve benim red oyu vermeme rağmen maalesef oy çokluğu ile bu bahsettiğim mahsuplaştırma kararı da çıktı. Bu kararı alanlar ve belgelere imza koyan arkadaşlarımız ileride zor durumda kalabilir. Dikili Belediyesi’nin SGK’ya olan borçlarını SGK kabul edebilir ama Dikili Jeotermal A.Ş.’nin SGK’ya olan borçlarının Dikili Belediyesi’ne ait gayrimenkullerle mahsuplaştırmasını nasıl kabul eder, bu bir soru işareti. Eğer kabul ediyorsa orada da hukuki bir aksaklık olduğunu düşünüyorum. SGK’nın böyle bir yola gideceğini zannetmiyorum. Şayet gidiyorsa hukuken eksik uygulama yapıyor demektir” dedi.
“BİR BORÇ İÇİN 3 KEZ ÖDEME”
Bu konuda gözden kaçan önemli bir nokta olduğunu vurgulayan Özüdoğru, şunları söyledi:
“Belediye işçilerinin yarısından fazlası Jeotermal AŞ işçisi. Belediye olarak bu işçilerin her ay hak edişlerini ve sigorta primlerini ödüyoruz. Geçmişten başlayarak belediye olarak yıllardır SGK primlerini ödemişim. Şirket bunun ekonomik karşılığını belediyeden almış. Eylül ayında, yine 2008-2009 yıllarından başlayarak birikmiş olan SGK prim borçları, kıdem tazminatları ve diğer borçlarından kaynaklı olarak sermaye artışı kararı almışsın. Şimdi de Aralık ayı belediye meclisinde, hem Dikili Belediyesi’nin hem de Dikili Jeotermal A.Ş’nin SGK’ya birikmiş borçları için belediyeye ait 44 adet gayrimenkul ile mahsuplaştırılması kararı alıyorsun. Bir borç için 3 kez defaten ödemeye yönelik bir karar aldırmaya çalışıyorsun. Bütün bunlar zaman içerisinde gerek Dikili Belediye Başkanını, gerekse bu kararı alanları, gerekse belediye meclisini ve oradaki belgelere imza koyan bürokrasi kanadındaki arkadaşlarımızı zor durumda bırakır” dedi.
Kaynak :İzmir Yaşam