Meclis son sözü söyledi: Dokunulmazlıklar kalktı!
TBMM’de 138 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik teklifin ikinci tur görüşmeleri yapılıyor. Teklifin ilk maddesi 373 ikinci maddesi 374 oyla referandum sınırı aşılarak kabul edildi. Teklifin tümü için yapılan oylamada 376 evet oyu ile dokunulmazlıklar referanduma kalmadan kalktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmeleri gerçekleştirildi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplanan Genel Kurul’da, teklifin 2 maddesi ve tümü üzerinde gizli oylama yapıldı.
Kabul edilmesi için teklifin iki maddesinin ve teklifin tümünün en az 330 ‘evet’ oyu alması gerekiyordu.
Teklifin kabul edilmesiyle, 138 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılacak. 677 fezleke doğrudan yargıya teslim edilecek.
Ancak Cumhurbaşkanının teklifi istemesi halinde referanduma götürme yetkisi bulunuyor. Ayrıca Cumhurbaşkanının önüne gelen yasayı Meclis’e yeniden görüşülmek üzere iade etme yetkisi de var.
MECLİS’TE ”LAİKLİK” TARTIŞMASI
Dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifinin ikinci tur görüşmeleri, laiklik tartışmalarıyla başladı. Kahraman, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı ve grup başkanvekillerine bu konuda söz verdi.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Kahraman’ın “anayasadan laiklik kavramının çıkarılması gerektiğine” yönelik açıklamada bulunduğunu savunarak, bu sözleri söylediyse Kahraman’dan Meclis ve kamuoyundan özür dilemesini istedi.
Gök, Kahraman’ın bu şartlar altında Meclis Başkanlığı görevini üstlenerek, oturumu yönetmesini uygun bulmadığını söyledi.
TBMM Başkanı Kahraman, bu sözlerinden iki gün sonra bir açıklamada bulunduğunu, anayasayı gayet iyi bildiğini, bu noktada çalışmalar yaptığını anımsattı.
Kahraman, anayasa aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, hiçbir kavramın tarifsiz olmayacağını belirterek, “Ben ‘tarif yapılması lazım’ dedim. Sözlerim doğrudur. Belki aksettirenler yanlış aksettirdi” diye konuştu.
CHP’LİLERDEN ”TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK” SLOGANLARI
Bu arada CHP milletvekilleri ayağa kalkarak, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganı attılar. AK Parti milletvekilleri de CHP’ye tepki gösterdi.
Gök’ün itirazlarını sürdürmesi üzerine Kahraman, “Huzuru bozmayalım, boşuna polemiğe girmeyelim. Bu anayasaya ve içtüzüğe, mevzuata bağlıyım; hukuku gayet iyi biliyorum” dedi.
Daha sonra CHP Grup başkanvekilleri Gök ve Özgür Özel dışındaki CHP milletvekilleri salonu terk etti.
1. MADDE 373 OYLA KABUL EDİLDİ
Teklifin birinci maddesinin üzerinde verilen önerge işlemlerinin yapılmasının ardından, gizli oylamaya geçildi.
Teklifin 1. maddesi 138 ret oyuna karşılık 373 oyla kabul edildi. Yapılan gizli oylamada 531 milletvekili oy kullandı. Oylamada 8 çekimser, 9 boş oy çıktı, 3 oy geçersiz sayıldı.
2. MADDE 374 OYLA KABUL EDİLDİ
Teklifin 2. maddesi de 136 ret oyuna karşılık 374 oyla kabul edildi. Yapılan gizli oylamada 526 milletvekili oy kullandı. Oylamada 4 çekimser, 11 boş oy çıktı; 1 oy geçersiz sayıldı.
TEKLİFİN TÜMÜ ÜZERİNDE OYLAMA
Genel Kurul’da, 2. maddenin kabul edilmesinin ardından teklifin tümü üzerindeki oylamaya geçildi. Teklif 376 oyla referandumsuz kabul edildi.
ERDOĞAN DOKUNULMAZLIK OYLAMASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA
Trabzon’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekili dokunulmazlıklarına ilişkin oylamaya değinerek, “Temenni ediyorum ki inşallah dokunulmazlıklarla ilgili bu oylama hayırlısıyla bugün neticelenir ve böylece 367 aşılmazsa 330 ile 367 arasında bir neticeyle çıkarsa o zaman nereye gidilecek Bu işin asıl sahibi olan millete gidilecek. Ben inanıyorum ki benim aziz milletim gereken cevabı sandıklarda verecektir” dedi.
ALTAY: OYLAMALARA KATILACAĞIZ
İlk tur oylama sürerken CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doğan Kubat, NTV canlı yayınına katıldı.
CHP’li Engin Altay, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a tepki gösterdi.
“Sözlük değil, anayasa” diyen Altay, “İçselleştirmemişse orada oturmayacak. Cumhuriyet savcıları neden İsmail Kahraman’a soruşturma açmıyor?” diye sordu.
AK Parti’ye sağduyu çağrısı yapan Engin Altay, “Rejim kolay değişmez. Kanla kurulan, kanla yıkılır. Elbette anayasa değişir, kurucu felsefe değişmez” dedi.
Dokunulmazlıklarla ilgili oylamalara katılacaklarını dile getiren Altay, “Parlamentoyu terk etmek gibi niyetimiz yok. Bu, demokratik bir tepkidir. Önceden planlanmadan, CHP refleksiyle yapılmıştır. Oylamalara katılacağız” şeklinde konuştu.
KUBAT: REFERANDUMA KALMA İHTİMALİ ÇOK ZAYIF
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Doğan Kubat, protestoya ilişkin “CHP’lilerden böyle bir tepkiyi bekliyorduk. Yersiz buluyoruz. Fikirlere saygı duymak gerekiyor. Meclis Başkanımız laikliğin tanımının anayasada yapılması gerektiğini ifade etti” diye konuştu.
AK Parti milletveklilerinin eksiksiz olarak Genel Kurul’da olduğunu ifade eden Kubat, “Referanduma kalma ihtimalini çok zayıf görüyorum. 367’nin üzerinde bir oy çıkacaktır” dedi.
VURAL: DAHA ÇOK OYLA KABUL EDİLİR
Canlı yayına ilk tur oylamasının sonuçlanmasının ardından katılan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise “Benim beklentim de o yöndeydi. Teröre karşı hep birlikte dimdik ayakta durmalıyız” dedi.
Vural şu ifadeleri kullandı:
“İfade hürriyetine evet ama teröre, silaha hayır. Yargı bu dosyalarla ilgili kararını vermeli. Yargı bu fezlekeleri göndermemeliydi, yargı görevini yapmıyor. İkinci oylamada da millet vicdanının tecelli edeceğine inanıyorum. Daha büyük bir oy oranıyla kabul edileceğine inanıyorum.”
MUHALEFET ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİDER Mİ?
NTV yayınına konuk olan Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da kabul edilmesi halinde düzenlemenin Anayasa Mahkmesi’ne götürülme ihtimalini değerlendirdi.
Ahmet İyimaya, şöyle konuştu:
“İkinci maddede de 367’yi aşan bir oylama sonucunun ortaya çıkacağını düşünüyorum. Düzenlemeyle birlikte dokunulmazlık dosyası neredeyse parlamento izni olmadan kendi kendine yürüyecek.
Milletvekilinin düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürme talebi olabilir. Ancak Anayasa Mahkemesi talebe değil, hukuka göre karar verir.
1994 sendromunun bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum. Yargının tutuklama sebepleri yoksa 1994 yılındaki o haşin uygulamanın gerçekleşmeyeceğini düşünüyorum.” (ntv)