Kurban Bayramı ne zaman? 2019 Diyanet takvimi: Kurban Bayramı’nda tatil kaç gün yapılacak?

Kurban Bayramı ne zaman? 2019 Diyanet takvimi: Kurban Bayramı’nda tatil kaç gün yapılacak?
  • 18 Haziran 2019 15:23

Kurban Bayramı tarihi, Ramazan Bayramı’nın ardından araştırılıyor. Kurban Bayramı’nın en önemli ibadeti kurban ibadetini yerine getirmek isteyenler hazırlıklara şimdiden başladı. Kurbanlık fiyatlarını araştırıyor. Bir diğer soru ise bayram tatilinin kaç gün olacağıyla ilgili. Peki Diyanet İşleri dini günler takvimine göre 2019 Kurban Bayramı’nda tatil kaç gün?

Kurban Bayramı ne zaman? 2019 Diyanet takvimi: Kurban Bayramı'nda tatil kaç gün yapılacak?

Kurban Bayramı ne zaman? sorusunun cevabı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınladığı 2019 dini günler takviminde yer alıyor. Geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nda 9 günlük tatil ilan edilince, vatandaşlar uzun bir tatil fırsatı yakalamıştı. Şimdi gözler Kurban Bayramı’nda. Peki Kurban Bayramı’nda durum ne olacak? Resmi makamlardan bir açıklama geldi mi? İşte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini günler takvimine göre 2019 Kurban Bayramı tarihi ve bayram tatiline dair detaylar.

KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN? 2019

Hicri takvimde Zilhicce ayının 10’unda kutlanan Kurban Bayramı bu sene Miladi takvime göre 11 Ağustos Pazar günü kutlanacak. 10 Ağustos Cumartesi günü ise Kurban Bayramı arefesi idrak edilecek. 4 gün sürecek Kurban Bayramı 14 Ağustos Çarşamba günü sona erecek.

10 Ağustos Cumartesi Kurban Bayramı Arefesi

11 Ağustos Pazar Kurban Bayramı 1. Gün

12 Ağustos Pazartesi Kurban Bayramı 2. Gün

13 Ağustos Salı Kurban Bayramı 3. Gün

14 Ağustos Çarşamba Kurban Bayramı 4. gün

KURBAN BAYRAMI TATİLİ KAÇ GÜN?

Normal takvime göre Kurban Bayramı tatili Cumartesi günü başlayacak ve Çarşamba günü sona erecek. Perşembe günü normal mesai yapılacak. Perşembe ve Cuma günlerinin de tatil süresinin içerisine katılmasıyla ilgili beklenti var. Ancak bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı.

KURBAN İBADETİNİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDİR?

Sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.

Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk’a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.

KURBAN NE ZAMAN KESİLİR?

Kurban, kurban bayramının ilk üç gününde kesilir. Kurban kesim vakti, Bayram namazı kılınan yerlerde, bayram namazı kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise sabah namazı vakti girdikten sonra başlar. Bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüzleri kesilmesi uygundur. Bayramın birinci günü kesmek daha faziletlidir.

Şafii mezhebine göre ise kurban bayramın dördüncü günü de kesilebilir.

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

Bu haber ilgini çekebilir ->  Bayraklı heyetinden Portekizli kardeş belediyeye ziyaret

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş),dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 452-453). Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir.

KURBANIN DİNÎ DAYANAĞI NEDİR?

Kurban, Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Sâffât, 37/107).

Kurbanın meşruiyetine işaret eden başka âyetler de vardır: “Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.” (Hac, 22/28),“Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34),“Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik. Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hac, 22/36-37)

Bu âyetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun bizzat âyetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.

Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamberin (s.a.s.),meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî, 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).

Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.),kurban bayramında Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dâhil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).

Ayrıca hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda görüş birliği olduğunu da göstermektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 360).

ADAK KURBANI NE DEMEKTİR?

Kurban adayan kişinin kurban kesmesi vaciptir. Eğer kişibu adağı, bir şartın gerçekleşmesine bağlamışsa bu şart gerçekleşince kesmesi gerekir. Adak kurbanının etinden adak sahibi, usul ve fürûu (neslinden geldiği ana, baba, dede ve nineleri…ile kendi neslinden gelen çocukları ve torunları.) yiyemeyeceği gibi, bunların dışında kalıp zengin olanlar da yiyemez. Eğer kendisi yemek ister veya bu sayılanlardan birisine yedirmek isterse, yenilen etin rayiç bedelini yoksullara verir.

Ancak, 6 ayını tamamlayan koyun bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.