“Kubilay’ı Anma Güç Gösterisine Dönüştü”
Şehit Asteğmen Kubilay, şehit edilişinin 83. yılında anıldı. Ancak daha tören başlamadan skandallar başladı. Önce İzmir Valiliği, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in konuşmasına yasak getirdi. Ardından Genelkurmay basına yasak getirdi. Basın yasağı, törenden bir gün önce kaldırıldı. Anma töreni ise oldukça gergin geçti. Atatürkçü Düşünce Derneği’nden 10 genç, pankart açtıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
Törendeki olayları eleştiren CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşanan Kubilay Olayının Cumhuriyetimize karşı gerçekleştirilen en büyük darbe girişimi olduğunun unutturulmaya çalışıldığını ifade etti. Yasaklamalarla darbe girişimlerinin unutturulamayacağını ifade eden Çam, anma gününde yaşananların bir skandal olduğunu belirtti.
Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’in iktidar yanlısı olmadığı için konuşmasına getirilen yasağın yarattığı infialin sürecin ilk adımı olduğunu söyledi. Çam, bizleri birleştiren ortak değerlerimizi yok etmek için gerçekleştirilmiş bu kalkışmanın, yaşandığı ilk günden bu yana tüm yurtta acıyla yad edildiğini hatırlattı. Bu günü; bir anma ve karanlık zihinlerle mücadelenin kolay olmadığını hatırlama imkanı olmaktan çıkarmaya hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyleyen Çam, gün içinde yaşanan yasaklar dizisinin basının törenleri izlemesinin yasaklanmasıyla sürdüğünü, basın yasağının ancak son 24 saatte ve çeşitli girişimler üzerine kaldırıldığını ifade etti.
Çam ayrıca verdiği demeçte: “23 Aralık 1930’da Atatürk ilke ve devrimleri uğruna canlarını veren Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Şevki Bey’i rahmetle andık. Yasaklamalarla gelişen gerginlik malesef törenin saygınlığına AKP karanlığının gölgesini düşürdü. Yürüyüşe başlamadan arama noktası oluşturulmuş olması ve törene katılan herkesin üstünün aranması, tören alanında TOMA ve panzerlerin hazır bekletilmesi, açılan pankart nedeniyle 10 partilimizin gözaltına alınması sonucunda anma töreni AKP güçlerinin bir ‘güç’ gösterisine dönüştü. Aziz Kubilay’ın cesareti her dönem olduğu gibi yolumuzu aydınlattı, cesaretimizin esin kaynağı oldu. Onun katledilmesine tanıklık eden karanlık günleri biz aydınlanma yolu olarak seçtik ve çocuklarımıza aşılıyoruz. Devrim şehidimizin izinden Atatürkçü, laik ve demokrasiye inananlar olarak yolumuza devam ediyoruz. Kardeşlik, barış, aydınlık yarınlar, değerlerimiz, Cumhuriyetimiz için çalışıyoruz. Dün böyleydi, bugün böyle ve yarın da böyle olacak. Saray gladyosunun her tür baskılarına, yıldırma girişimlerine karşı dün oradaydık. Yarınlarda da olacağız. Gölgeler aydınlığın parlaklığında yitip gitmeye mahkumdur. Yolumuz uzun. Sabırla, inatla, beraber ve dayanışma içinde yolumuza devam edeceğiz. Bir öldük, bin doğduk ve omuz omuza yürüdük, yürüyeceğiz…” dedi.