Özür, baştan yazayım cümlelerin uzunluğu anlam bütünlüğü nedeniyle gerekliydi.
Memleket sathında virüs mücadelesi adına takdim edilenlere bakınca amatörlük hemen dikkati çekiyor.
Bir tek istisna ile hekim olması itibarıyla Sağlık Bakanı ve diğer kadroların her türlü geçmişlerini rezerv ederek bu işte samimi bir çaba içinde olduklarına gönülden inanıyorum.
Umrecilerin başa bela olması ise din ve devlet arasında bir türlü karar veremeyen kafa karışıklığından.
Pek yanlış yaptıklarını düşünmüyorum ama sağlık birimlerinin kapıda ki güvenlik elemanından başhekimine kadar nasıl çabaladıklarını inkar etmek büyük haksızlık olur.
İşin ciddiye alındığına inanmak için en azından şu TV’lere çıkıp konuşan her konunun uzmanı ağız ishali olmuşları sustursak sağlıkçıların bu çabaları bir işe yarar.
Goebbels’çi anlayışın akıl hocalığı hiç olmazsa bu salgında milletten elini çekse işler bir parça düzelecek.
Kısaca bir bahis açarsak , ortaçağ veba salgınları kiliselerin tüm korunmuşluk iddiasına rağmen Allah tarafından kollanmayıp bir çözüm üretememeleri hatta rahiplerin bile bu salgında normal insan gibi hastalanıp ölmeleri, üstüne üstlük Papa 9. Grogory’nin kedi katli fetvasının da etkisiyle tüm kıta Avrupa’sını ve etki alanlarında yaşayanları dinden uzaklaştırıp en azından laik ,seküler ve mataryalist yaşam biçimini insanların tercih etmesine yol açtı.
Bir salgın dün bu sonuçları doğurdu ise evde soru soran ergenlere verebilecek cevaplar bulamadığımız bu son salgın ve yaşanan olaylar farklı bir dünyanın inşasının temelleridir.
Aslında bir uzman virolog arkadaşımın da tarifi ile biz Ortadoğu halkları, Asya halkları zaten kontamine yani enfekte topluluklarız.
Oysa Kuzey Amerika ve Avrupa uzun yıllardır grip salgınlarından uzak kalmış etkiye daha açık yerler.
Belki de merkezi Avrupa’ya taşınan enfeksiyon oralarda yapacağı yıkım ile onları daha tutucu ve muhafazakar anlayışa sürükleyip bizleri çözüm üretemeyen dinden çıkararak dünyanın merkez eksenini bu tarafa kaydıracaktır.
Buranın tam tersine materyalist dünya bölgeleri kontrollü salgın yada bırakalım doğal seleksiyon bize aşılamayı getirsin tercihi ile ikinci veba çağı neticesinde mevcudun çözüm olmadığını görüp farklı tercihlere yelken açabilirler.
Ya da tam tersi bizim bölgelerimizde ki fakir ve dayanıklı insanlar kendini koruyabilen küçük ve mutlu azınlığın çabuk enfekte olup ağır kayıp vermesi ile tüm hıncını yerleşik değerlerden çıkarıp sonsuz materyalizmin peşinden koşar.
Belki bu salgının İran tercihlerinde olduğu gibi iş dini merkezli ve dini liderlik tercihi ile can almaya başlayınca nasıl sorgulamaya tabi tutulduğuna iyi bakmak lazım.
Türbe demirlerini yalamanın insanı hastalıktan korumadığını yaşayarak tecrübe ettiler.
Hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna imanımız var iken tüm bilgisizliği ve sorumsuzluğu ile çözümü inanca yükleyen önermeler ne kadar iyi niyetli olursa olsun yarattığı yıkım çok büyük olacaktır.
Özetlersek, para ve gücün artık hiçbir şeyin çözümü değil bilakis paylaşılmadıkça her patalojinin kaynağı olduğu basit halk kitlelerine tüm dünyada gösterildi.
Bireysel korunmuşluğa gelince , para ve gücünüzün ne olduğuna bakılmaksızın hiçbir sınırının olmadığı mikroskobik bir varlık tarafından ispat edildi.
İkinci bir konu olarak ekonomik ve siyasi sonuçları itibarıyla bu salgın bizde ve batıda büyük değişimleri gerçekleştirecek fakat salgın sonucu batının materyalist anlayışı terk etmesi ile bizde başlayan dünya malı seviciliği bu coğrafyayı sermayenin yeni taşeronu yapacak.
Çok zengin olacağız ama asla o zenginliğe el sürmemize izin vermeyecekler.
Bir de bu ülkede Liberal laiklik tesis edileceğinden artık Kur’an üzerine el basıp yemin eden kamu görevlilerimiz olacak.
Ayrıca tüm bu liberal dindarlığımız ancak sermayenin malına bekçilik noktasının ötesine gidemeyecek.
1950 seçimleri ile kısmen değiştirilen tercihlerimiz 80 darbesi ile tamamen değişti ise bu salgın ve bir öncesi adımların sonucu da geniş halk kitlelerinin tercihlerini ve kabullerini değiştirecek.
Bunu da buraya not düşelim.