Kılıçdaroğlu’ndan 4 maddelik formül
GİZEM ÇETİNKOL – GAZETE EGE/ İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde 15 – 21 Mart tarihleri arasında gerçekleşen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, Millet İttifakı Genel Başkanları buluşması, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezinde gerçekleşti. Toplantıya Millet İttifakının 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu katılırken İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i vekaleten, Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.
Öte yandan toplantıya İzmir Milletvekilleri, İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İlçe Başkanları, İlçe Belediye Başkanları ve çok sayıda partili de katıldı.
Millet İttifakı Genel Başkanlar buluşması toplantısını ev sahibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşma yaparak başlattı. Toplantıda konuşan Başkan Soyer, “Yüzyıl ülkelerin tarihinde önemli bir kilometre taşıdır. 100 yıl önce barış görüşmeleri İzmir’de yapılmış tüm ülke yanmış, yıkılmış harap haldeymiş, 100 yıl sonra bugün ekonomik krizin enkazı, gençlerin umutsuzluğu, kadınların unutulmuşluğu bu da yetmezmiş gibi son olarak da 11 ilde büyük yıkım…
100 yıl önce neden İzmir seçilmişti. İzmir liman kenti olma nedeni ile farklılıkları bünyesinde bulundurması, 8500 yıllık geçmişe sahip bir yer. İzmirliler birlikte yaşamanın sihrini çözmüş bir şehir bu yüzden Mustafa Kemal Atatürk İzmir’i seçmiştir.
Peki neden uzmanlar heyeti seçmemiş ya da mecliste bir kurul kurmamış da ülkenin her yerinden insan çağırmış? İktisat Kongresi tam 16 gün sürmüş bizde buradan yola çıktık, çiftçi, işçi, sanayici, esnaf hep beraber uzun saatler süren toplantılar gerçekleştirdik. Ve 50 uzmanın yer aldığı Yüksek İstişare Kurulunda sona gelindi. Müzakereye açıldı 100 yıl öncesinden farklı olarak doğa da masaya dahil edildi. Bize ilham veren Mustafa Kemal Atatürk’ün izlediği yol bize model oldu. Yola çıkarken ortak akılla istişare fikrimiz vardı ve bu süreç bu farklı seslerin ortak çalışması ortaya bir çelik çıkardı. Birlikte üretilebilir çözümler ortaya çıktı. Biz yola çıkarken bugünün siyasal ikliminde bugüne çözüm aramak için değil, geleceğin siyasal iklimine çözüm aramak için çıktık.
Bugün siz değerli genel başkanlarımızın izlediği yolda bundan faklı değil farklılıkları bir araya getirerek yol alıyorsunuz. Artık biliyoruz bir şey değişecek, her şey değişecek” ifadelerini kullandı.
“İKTİDAR HALKA HESAP VEREMİYORSA DEMOKRASİ YOKTUR”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ardından kürsüye çıkan, Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Yaşanabilir bir Türkiye, kalkınan ve büyüyen, bölgesinde ve dünyada takdir gören bir Türkiye için çalışıyoruz.
“İkinci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz. İşimizin kimse kolay olduğunu düşünmesin. Sizlere dört ayaklı bir sistemden bahsedeceğim. Birinci ayak demokrasi. Altılı lideri bir araya getiren demokrasidir. Demokrasimizi geliştirmeliyiz. Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside, denetimsiz alan yoktur. TBMM’de denetlenir, kim denetler ? Analyasa mahkemesi denetler, mahkeme denetler inceler hata var ise parlamentoya yanlış yaptın der. Denetimsiz bir güç demokrasilerde yoktur. Bunu mutlaka hayata geçirmek gerekir. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerek iktidar halka hesap veremiyorsa demokrasi yoktur.
“KESİN HESAP KOMİSYONUN BAŞINDA ANA MUHALEFET OLACAK”
6 lider bir karar aldık. Plan ve Bütçe komisyonu haricinde kesin hesap komisyonu kuracağız. Kesin hesap komisyonunun başında ana muhalefet partisi olacak. Nasıl bir Türkiye hayal ettiğimizi, medyanın özgür olduğu, harcanın her kuruşunun hesabının verildiği bir Türkiye.
Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. Konsey 85 milyondan toplanan vergilerin nereye harcandığını her yıl toplanarak rapora dökecek, bu rapor Resmi Gazete’de yayımlanacak. Türkiye’de işçisinden emeklisine, sanayicisinden esnafına herkes görecek
İkinci ayak üreten Türkiye. Güzel çalışan insanlarınız var üretimden koparılıyor. Herkesin ürettiği bir Türkiye dışarıya el avuç açmayan bir Türkiye’dir. Peki ne üreteceğiz? Türkiye güçlü, kaynakları olan, insanı çalışkan bir ülke, . Ama 21. yüzyıldayız neyi nasıl üreteceğimizi çok iyi bilmeliyiz. Her saniye bir buluş var. 21 yüzyılın ekonomisi bilgi ekonomisidir. Bilgiyi nerede üreteceğiz? Üniversitelerde bizim ittifakımızda üniversitelerde her düşünce özgürce tartışılacak, kimse farklı düşündü diye üniversiteden atılmayacak.
Gençlerin ürettiği bilgiler sanayiciler tarafından betaya dönüştürülecek. Katma değerimizi yükseltmeliyiz. Katma değeri yüksek ürün üretmenin yolu üniversitenin bilgi üretmesi ve sanayicinin onu geliştirmesi ile olur. Biz başkalarının pazarından alan değil üretip satan ülke olacağız.
Peki, demokrasi geldi, sosyal devleti inşa ettik, üniversiteler bilgi üretiyor ne olmazsa bunlar işimize yaramaz? Sürdürülebilirlik, bu yaptıklarımız sürdürülebilir olmalı durduğumuz an geri gideriz. Değişime ayak mı uyduracağız? Değişime öncü mü olacağız? Biz değişime öncü olan olmak istiyoruz. Bunu hep beraber başaracağız. Üreten, gelişmiş, demokratik bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz” dedi.